Sorumluluk muhakkak ki vazgeçilmezken, bugün tarihi önem ve kıymet yönüyle esasa omurgadır!
***
Milliyetçi Hareket Partisinde kurultay talebiyle başlayan gelişmeler, kaosa dönüşürken, her geçen gün derinleşiyor.
*
MHP bünyesinde, gelinen/gidilen durumu kabul etmeme ve değerlendirme iradesi üzerine, ‘kuvvetli bir dip dalgasıyla’ başlayan hareketlenme kurultay talebiyle vücut bulurken, devamında Genel Başkan Adaylarının mücadeleye katılmasıyla kurumsal mahiyet kazandı.
*
Ancak; Üst kurul delegelerince gerekenden çok yüksek sayıda imzayla kabul gören bu talep, Genel Başkan ve Başkanlık Divani üyeleri nezdinde, çok sert ifadelerle yok hükmünde değerlendirilip, ağır ithamlarla karşılık buldu.
*
Kaos gecikmedi!
Mahkemeler, suçlamalar, yok saymalar, meydan okumalar, görevden alınmalar aldı başını gidiyor.
*
Ne hazindir ki!
Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin Genel Başkan seçildiği kurultay sürecinde, ‘Üç Hilalli kürsü yıkan hezeyan’ bugünde gazetecisi, köşe yazarı, yöneticileriyle, taraftarlarıyla sahne almak telaşıyla bekler hale geldi.
*
MHP’nin önümüzdeki yıllardaki konumunu tayin edecek bu gelişmeler, çok ağır şartlar altında olan ülkemizin de geleceğini belirleyecek bir önemde değerlendirilir hale geldi.
Gelişmelerin mevcut tüm dengeleri etkileyecek oluşu tüm kesimlerce kabul edilirken, isteyen istemeyen herkes, her yapı, dikkat kesilmiş durumda.
*
MHP bu hayati önemde gelişmeleri yaşarken!
Tüm katmanlarıyla, sempatizanlarıyla, seveni, sevmeyeniyle odaklanmış fikir yürütüp tavır oluştururken…
Toplum dahi taraflı tarafsız beklentiye girip görüş bildiriyorken…
Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri sessiz ve suskun!
Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekilleri (üçü dışında) yine sessiz ve suskundurlar!
*
Meselenin en önemli sahipleri olarak karar verici konumlarıyla tezat oluşturarak, irade koyma ve beyanından ısrarla kaçmaktalar.
Bu anlaşılmaz tavırlarıyla kendi varlıklarını sorgulanır hale getirirken, MHP’nin köklü kurumsal yanını da tartışılır, zayıf, vasıfsız görünümüme taşımaktadırlar.
*
Milliyetçi Hareketin istikamet ve yönetiliş sorumluluğunu üstlenmiş, “karargâhın kurmay kadrosunu” oluşturan; Saygıdeğer MYK Üyeleri…
Temsil hakkı verilmiş; Saygıdeğer Milletvekilleri…
*
Bu derinleşen ve gittikçe vahim gelişmelere yönelen kaosu bitirecek güce sahip olduğunuzun şuurundan neden uzaktasınız!
Sorumluluğunuzun hakkını neden vermezsiniz!
Vebal korkunuz yok mudur?..
*
Şimdi değilse ne zaman konuşacaksınız…
Ülkücü Harekete ne zaman kulak vereceksiniz…
*
“Şöyle düşünün, böyle karar verin,” demek hiçbirimizin haddi değilken, düşündüğünüzü, inandığınızı, kararınızı göstermenizi beklemek hepimizin hakkıdır!..
*
Sorumluluk muhakkak ki vazgeçilmezken, bugün tarihi önem ve kıymet yönüyle esasa omurgadır!
*
İstikbale sırtınızı dönemezsiniz…
Ülkücü İradeye yabancı kalamazsınız…
İradenize sahip çıkınız!..