Ülkemiz son yıllarda derin çöküşlere sahne olurken, hunharlık sınır tanımaz bir hal aldı. İnsan aklının alamayacağı vahşet tabloları sıradanlaşarak, gün geçmiyor ki karşımıza çıkmasın!
***
6 Yaşındaki Gizem kaçırılıp bıçaklandıktan sonra canlı, canlı yakılıyor. Bir sapkın çıkıyor testere ile insan kesiyor, soğukkanlılıkla anlatıyor. Bir diğeri çıkıyor ortaya, para için anne babasını öldürüp gömmüş.
Vahşet sınır tanımıyor, son haber; “Anne” bebeğini canlı, canlı toprağa gömmüş, öldürmüş. Neden sonra bulunabiliyor…
Bir müddet öncesiydi, yine bir “anne” bebeğini eve yalnız bırakıp tatile çıkmış, yavrucak açlıktan hayatını kaybetmişti…
İnsanın kanı donuyor!..
*
Birleşmiş Milletlerin yayınladığı rapor vahametin bir başka yönünü ortaya koyuyor.
Rapora göre; Türkiye’de 5.5 milyon çocuk gelin var! İki milyon çocuk, başlık parası yüzünden evlendirilmiş. Çocuk gelin sıralamasında dünya genelinde yedinci sıradayız. Oranın en ürkütücü olduğu kısım ise; okur- yazar olmayan her iki kadından birinin 18 yaşının altında evlendirilmiş olması.
*
Devletin en yetkili ağızlarından uyuşturucu kullanma yaşının çocuk yaşlara indiği itiraf ediliyor. İlköğretim seviyesine düşen vakalardan bahsedilirken, okul önlerinde kolayca satılan uyuşturucu çeşitlerinden dem vuruluyor…
*
Fuhuşa sürüklenen çocukların her geçen gün artan sayılarda olması insanı titretiyor. Ensest ilişki mağduru çocuklar ise gittikçe derinleşen, kanayan yaramız!
***
Belli ki çürüme her yanımızı her alanda sarmış. Toplum olarak artık hissedemez, acıyı yaşayamaz hale gelmiş, tükenmişliğin girdabında sürüklenip gidiyoruz.
Bütünün parçaları lime, lime doğranıp, bir, bir koparılıyorken, ekser çoğunluğun ortaya koyduğu “melül bakış” yaşanılan çaresizliğin en büyük işareti olarak çarpıyor yüzümüze…
*
Bir şeyler oldu bize;
Böylesi bir karanlık üstümüze çökerken, böylesi bir kâbusun merkezinde kıvranırken, böylesi bir tepkisizliğin kahredici sonuçlarında kaybolurken hangi hatalar, ihanetler, alçaklıklar bizleri bu hale getirdi!
Tarihe insanlık dersleri vermiş bir millet, bu kadar vahşeti nasıl bağrında taşır hale getirildi!
*
Bu kirlilikler, bu canilikler ancak değer yargılarını kaybetmiş toplumlarda ortaya çıkabilir. Tabu yıkmak, ezber bozmak adı altında, sistemli bir saldırı ile hedef alınan, milli manevi değerlerimizin hasar alışıdır gelinen çözülmenin sebebi!
En önemlilerinden olanı ise, hele de konu yavrularımız olunca!..
On binlerce insanımızın katledilişinden sorumlu, bebek katili alçakta barış arayabilen kahpeliktir, toplumu onur ve erdemden uzaklaştıran…
Binlerce şehit anasının, “bu bebek katili nasıl bu kadar yüceltilir” diye feryadıdır hakkaniyet duygusunu yok eden!..
Bölücü terör örgütünün elebaşı olarak, milletin evlatlarının kanına giren caninin, gelinen noktada ülke yönetircisine ahkam kesebilmesidir, güven duygusunu tırpanlayan!
Hak ve adaletin ruhunu hançerleyip, konjonktür fahişesi satılmışların egemenliğidir, toplum şuurunu paramparça eden!..
*
Bu gidiş gidiş değil mi diyorsunuz!
Bir yerden başlamak mı diyorsunuz!
Çocuk katillerine idam mı diyorsunuz!
Zerre kadar samimiyetiniz varsa…
İmralı’daki bebek katiline idamdan başlarsınız!..
