Profesörmüş, Peh!

Birilerine bir şeyi ispat etmek zorunda değiliz kardeşim.
 
Türk’üz biz, bundan ötesi yok.
 
Beğenen beğensin, beğenmeyen de defolup gitsin!
 
Bu nedir ya önüne gelen konuşuyor. Profesörmüş, peh!  Ben ordinaryüsüm o zaman.
 
Tarihini bilmeyen biri, nasıl olur da benim ülkemde profesörlük yapar!
 
 İngilizce sınavından geç, gerisi gelir zaten. Bu mudur? Bence Türkçe ve Tarih sınavlarını ön şart yapmalılar.
 
AKP’li Profesör Yasin Aktay : “TÜRK ırkı diye bir ırk yok…” demiş.
 
Öyle mi Efendi…
 
Sen yok deyince olmayacak, var deyince olacak!
 
Yok yaaa…
 
Sen kimsin, sen önce onu söyle bakayım?
 
Ben Orta Asya’dan gelmiş Avşar Yörüklerindenim.
 
Sen kimsin?
 
Soyun nerden gelir?
 
Hangi topraklarda yetiştin?
 
Kimin ekmeğini yedin?…
 
Ver, bunların cevabını.
 
Aslında haklısın, başlar ne tarafa dönerse ayaklarda o tarafa gidermiş. Senin başındaki Sayın Tayyip Erdoğan olunca böyle konuşman çok da şaşırtıcı değil. Fakat yine de hazmediyor insan, bunları duyunca.  Yıllardır duyuyoruz bunları. Yine de görmezden, duymazdan gelemiyorum ne yapayım!
 
Üç Maymunu oynayamıyorum.
 
 Tutamıyorum dilimi.
 
 Yumamıyorum gözlerimi.
 
 Tıkayamıyorum kulaklarımı.
 
Kahretsin…
 
Ben buyum, aslımı niye ben inkâr edeyim ki…
 
Asım’ın nesliyim ben.
 
Tarihimin yolcusuyum.
 
Benim Orhun Kitabe’m var, ispatlarcasına.
 
Benim Çanakkale’m var, her bir karışında kan kokusu…
 
Başbuğ’umun emanetçisiyim.
 
Toprağımın, bayrağımın bekçisiyim.
 
Çin Seddi benim korkumdan yapıldı.
 
Ben niye birilerinin esareti olayım ki…
 
Bozkurt’u bilir misiniz?
 
Evciller gurubunda hiç yer almaz; çünkü tasmaya ve birinin emri altında olmaya alışkın bir yapısı yoktur.
 
Ben bir BOZKURT’um.
 
Ben bir TÜRK’üm. Her milletin, her insanın bir ırkı vardır. Ve bu da gereklidir zaten; çünkü var olma sebebidir. Irkçılık değildir.
 
Lakin kim ne derse desin Türk Milleti ilelebet yaşayacaktır. Ve bir gün Kızılelma Ülküsüne kavuşacaktır.
 
Siz varın kendi oyunlarınızı kendi evinizin önlerinde oynayın. Bu milletin bu oyunlara karnı tok!
 
SAYGILAR…