Ülkeyi yönetenlerden ses yok. Onlar başka işlerle meşguller. Uyutma, uyuşturma, sindirme, susturma ile meşguller. Muhalefet kendi içlerinde çekişme halinde.
ABD genelkurmay başkanı açıklıyor
ABD Avrupa kuvvetleri komutanı açıklıyor.
Neyi açıklıyorlar?
Türkiye’ye asker gönderdik diyorlar.
Peki Türkiye genelkurmay başkanı ne diyor? Hayır diyor, şuralarda asker var diyor.
Peki gerçek nedir?
ABD’nin yeni askeri doktrini ile gerek gördüğü her ülkede uluslararası hukuku hiçe sayarak yapacağı özel operasyonlar akla doğal olarak kontrgerilla kavramını getiriyor. World Politics Review sitesinde 24 Ocak 2012 tarihinde Post-Kontrgerilla Çağında Kontrgerilla başlıklı bir rapor yayınlandı.
Raporda, Soğuk Savaş döneminde özellikle sol güçlere karşı girişilen kontrgerilla faaliyetlerinin değerlendirmesi yapıldıktan sonra ABD’nin tekrar kontrgerilla faaliyetlerine ağırlık vermesi isteniyor. Dünya’nın her yerinde istikrarsızlığın artacağı, ABD’nin kendi çıkarlarını koruması için sürekli askeri operasyonlar düzenlemek zorunda olacağı belirtiliyor ve bunun için de kontrgerilla birliklerinin kullanılması gerektiği raporda tavsiye ediliyor.
11 Eylül 2001 sonrasında ABD’nin kontrgerilla birliklerini uluslararası teröre karşı önemli düzeyde kullandığının belirtildiği raporda, konvansiyonel savaş gücü ile ülkeler işgal edilerek hem istenilen başarının elde edilemediği hem ciddi bir meşruiyet sorunu yaşandığı hem de işgal sırasında ölen ABD askerlerinin ABD toplumunda da tepkilere neden olduğu belirtiliyor. İki şey öneriliyor: Birincisi müdahale edilen ülkelerde işbirlikçi bulmaya daha fazla önem verilmesi, ikincisi ise özel operasyonlar yapacak kontrgerilla birliklerine ağırlık verilmesi. İşbirlikçi bulunmasına dikkat çekiliyor, aksi durumda savaşılan güçlerin o ülke halkı gözünde prestijini ve meşruiyetini arttırdığı ifade ediliyor.
Libya içinde işbirlikçiler yaratılmış, askeri eğitim verilmiş, NATO uçakları bombardıman düzenlemiş, Batılı özel birlikler de işbirlikçilerle birlikte savaşmıştı. Şimdi de Suriye’de benzer bir planın uygulanmaya çalışıldığı biliniyor.
Yeni Gladio/Kontgerilla kime karşı savaşacak? 11 Eylül 2001’in ardından gerçekleştirilen Afganistan ve Irak işgallerinde gerekçe olarak sıkça uluslararası terörizm ile mücadele söylemi dillendirilmişti. 10 Ocak 2012’de yeni askeri doktrini açıkladığı sırada Obama, herhangi bir demagojiye bile gerek görmeden amaçlarını, serbest ticaretin sorunsuz yürümesi ve malların uluslararası pazarlara açılabilmesinin garanti altına alınması olarak açıkladı.’
Obama tarafından dillendirilen bu ifade, kontrgerilla birliklerinin amacının açık biçimde emperyalist-kapitalist sistemi koruyacağının da itirafı anlamına geliyor.
Finans spekülatörü George Soros’un Newsweek dergisine verdiği röportajda; önümüzdeki yıllarda sınıf mücadelelerinin ve kitlesel ayaklanmaların olabileceğine işaret ederek kapitalistleri ve burjuva iktidarları uyarması hatırlandığında, ABD’nin dünya için gerekli hazırlıkları yapmakta olduğu görülmektedir.
ABD’nin, ekonomik birlikte rekabeti de düşünerek böylesi bir askeri doktrin hazırladığı açık. Afrika ve Orta Doğu’da birçok ülkede askeri operasyonlar düzenleyen ABD’nin, Suriye ve İran’a dönük de ciddi bir askeri hazırlık içerisinde olduğu, Rusya ve Çin ile de gerginliği daha da arttıracak hamleler yapacağı tahmin ediliyor. Artan rekabet ortamında özel birlikleri ve insansız savaş uçaklarına önemli misyonlar yüklenildiğini gösteriyor.
26 Ocak 2012 tarihinde Wall Street Journal gazetesinde yer alan, daha fazla insansız hava aracı, daha az asker (More drones, fewer troops) başlıklı haberde; ABD ordusunun özel operasyonlara yoğunlaşacak biçimde yeniden yapılandırılmasına ilişkin bilgiler verilirken Avustralya, Filipinler ve Ürdün’ün yanı sıra Türkiye’ye de insansız hava araçları ve özel birlikler için yeni bir askeri üs kurulacağı yazılmıştı.
Böylesi bir üssün, komşu ülkelere dönük operasyonlar için kullanılacağı kesin. Kontrgerilla birlikleri/Gladio Türkiye içerisinde de operasyonlar düzenleyebilecektir. ABD bu operasyonlar için uluslararası hukuku hiçe sayıyor, ikincisi amaç açık biçimde kapitalizmi korumak olarak yanında tarif ediliyor ve üçüncüsü 120 ülkede faaliyet gösterildiği zaten açıklanmış durumda. ABD’nin Türkiye’deki çıkarlarını korumak, Türkiye’ye dönük planlarını uygulamak, iktidara dönük olası tehlikelere karşı hazırlık yapmak gibi gerekçelerle kontrgerilla birliklerinin Türkiye içinde de faaliyet gösterdiği artık anlaşılmıştır.
Dinleme, takip, itibarsızlaştırma için satın alınan medya ve ajan gazeteciler, ajan akademisyenler kullanılırken, NSA, CIA, FBI büroları ilgili ülkelerde ve Türkiye’de faaliyet halinde.
ABD’nin kapitalist sistem içindeki liderliğini ve tek tek ülkelerdeki çıkarlarını korumak için büyük bir askeri yığınak yaptığı ortada. Ancak askeri yığınak yanında asgari bir meşruiyet sağlamak ve başarı için tek tek ülkelerde işbirlikçi yaratmak, hatta tek tek ülkelerdeki kitlesel protestoları bile maniple etmeye çalışmak zorunda olduklarını da göstermiş durumdalar.
Bu gerçekler ortada iken; teslimiyetçilik benimsenmişken, yalan, dolan, talanla, saptırılmış kitleler uyutulurken, muhalefet nelerle meşgul oluyor dersiniz?
Türkiye’nin gündemine bakın ve ne kadar duyarlı olunması gerektiği açık değil mi?
Günün Sözü: Milletin varlığı ve bekası, milletin evlatlarınca korunur ve kollanır.