Ülke, FETÖ ile yatıp, FETÖ ile kalkar oldu.
Fetullah’ın da, FETÖ’nün de Allah bin türlü belalarını versin.
Ergenekon-Balyoz kumpasıyla yıpranan TSK, 15 Temmuz hain kalkışmasıyla iyiden iyiye hırpalandı, örselendi. Nerdeyse havada uçamaz, denizde yüzemez hale getirildi.
Ülke toptan bir FETÖ temizliğine başladı.
Bu temizliği A dan Z ye desteliyorum ve bu işle uğraşanlara da başarılar diliyorum. İnşallah devletim ve kurumlarımız bu beladan ter temiz olur. Hiçbir kurum ve kuruluşta hardal tanesi kadar izleri kalmaz.
Çünkü FETÖ, ABD ve onun Türkiye’yi parçalama emellerine hizmet eden DİN maskeli bir taşerondular.
Dindar olan insan ordusuna, ülkesine ihanet etmez/edemez. Bütün dindarlar bilir ki, “Vatan sevgisi imandandır- Hubbül vatan min el iman”
Buraya kadar her şey güzel ve alkışı hak ediyor.
Türkiye’nin yıllardır başını ağrıtan ve ABD’nin Türkiye’yi parçalama ve bölme emellerine hizmet eden bir başka taşeron örgüt de; PKK ve onun türevleri değil mi?
PKK, FETÖ’den daha mı az tehlikeli?
PKK, FETÖ’den daha mı bu ülkeye az zarar vermekte?
FETÖ ve FETÖ’cülerin kökünü kurutmak için çıkarılan KHK’ ler neden PKK ve onun destekçileri için de çıkarılmıyor?
Ülke genelinde haklı olarak: binlerce FETÖ destekçisi işadamı tutuklandı, binlerce işyerine ve işletmeye el konuldu, kayyum atandı.
Bu eylem neden PKK sever ve ona destek veren iş adamları ve işyerleri için de yapılmıyor?
Haklı olarak akıllara, “Acaba PKK’lı iş adamları korunuyor mu?” sorusunu getiriyor.
Öyle olmadığına inanmak istiyorum.
Onun için de FETÖ ile yapılan her türlü mücadelenin aynısını ve daha fazlasını da PKK ve türevleri içinde yapılsın istiyorum.
Bizler bu konuda devletimize ve hükümetimize güvenmek istiyoruz.
FETÖ ile mücadelede, Sayın Cumhurbaşkanı’nın sanki tek kaldığı gibi bir izlenime de sahip olmaktayım. Umarım yanılıyorumdur.
Çünkü FETÖ ve FETÖ’cüler delalet ve gaflet ile devletimin kılcal damarlarına kadar yerleşmişler. Bizde bir atasözü: “Hastalık gram ile girer de dirhem ile çıkmaz” der.
Esen kalınız.
