S. Erdoğan ne hikmetse, nasıl bir bilgi aldıysa Cumhurbaşkanlığı görev ve sorumluluklarını bir kenara bırakıp, ettiği tarafsızlık ve eşitlik YEMİNİNE rağmen; il il dolaşmakta; MHP-CHP-HDP için oy istemekte. O’na göre tarafsız ve her partiye eşit uzaklıkta ve asla ve asla AKP için oy istememekte.
Tabi yerseniz ve inandıysanız!
Dini en çok siyaset malzemesi yapanlar, dincilerdir. Dindarlar Allah’tan korkarlar.
“Ben bu Kuran’la büyüdüm ve Kuran’la yaşıyorum” demekte.
Cumhurbaşkanıdır, dini mürekkep yalamıştır.
Allah’tan korkar, Peygamberden utanır.
Yalan söyleyecek hali yok ya!
Muhalefet, “Dini siyasete alet etme!” diye kızıyor, feryat ediyorlar.
Yahu ne kızıyorsunuz: adamların dinden başka pazarlayacak, takdim edecek bir şeyleri yoksa; ne yapacaklar? Köşelerine çekilip, kaçınılmaz sonu mu bekleyecekler?
Oysa o Kuran’ın içinde; “Emanete ihanet etmeyin” yazıyor. “Kul hakkına riayet edin” yazıyor. “Yetimin malına yemeyin” yazıyor. “Devletin malını çalmayın” yazıyor. “İsraftan kaçının, gösterişten uzak durun, başkalarını imrendirmeyin” yazıyor. En önemlisi de, “YALAN söylemeyin ve YALANDAN uzak durur” yazıyor.
Ama asla, “Dolarları istifleyin” yazmıyor. “Vicdansız ve merhametsiz olmayın” yazmıyor. “İftira edin, birilerine kara çalın, haksız kazanın” yazmıyor.
Sonra ne diye Erdoğan’a kızıyorsunuz ki: Bu ülkede şu anda ne varsa, ne yaşanıyorsa Erdoğan ve AKP’ye borçlu değil misiniz?
Onun için bu ülkenin tarihini yazarken Erdoğan’dan önce (E.Ö) ya da Erdoğan’dan sonra (E.S) yazmak ve izah etmek gerekir.
Şöyle ki; E.Ö.
Bu ülkede din eğitimi var mıydı?
Cenaze namazı kılıyor muydunuz?
Hacca gidiyor muydunuz?
Camileriniz açık mıydı? Cuma namazı kılıyor muydunuz?
Çocuklarınızın kulağına ezan-kamet okuyup isim koyabiliyor muydunuz?
Kurban kesebiliyor muydunuz? Mübarek geceleri ihya edebiliyor muydunuz?
Türk nedir, İslam nedir biliyor muydunuz? Bunlarla ilgili kitap okuyabiliyor muydunuz?
Nüfus cüzdanlarınızda; “Dini İslam” yazıyor muydu?
İmam-Hatipler, İlahiyat Fakülteleri var mıydı?
Oğlunuza kız isterken, “Allah’ın emri, Peygamberin kavliyle “diyebiliyor muydunuz?
İşinize başlarken, yolculuğa çıkarken korkmadan yüksek sesle, “BİSMİLLAH” diyebiliyor muydunuz?
Bu gün bu ve bunun gibi güzel şeyleri korkmadan yapabiliyor ve söyleyebiliyorsanız bütün bunları E.S na borçlu değil misiniz? Hele bir de BAŞKAN olsunda siz görün ananızın örekesini!
E.S ise;
Hukukunuzu siyasallaştırdık, TSK’nızı dümdüz ettik, YÖK’ünüzü İslamlaştırdık, Devletin araba sayısını kat be kat arttırdık. Tüm zavallı (!) vekillerinizi KIYAK imkânlarla donattık. Üçlü kararname ile kendi atadığımız Genel Kurmay Başkanınızı TERÖR örgütünün başı olmakla suçladık ve tutuklattık.
Bakan çocuklarına İranlı Zerrab’tan deste deste dolarlar hediye ettirdik, koyacak banka kasaları bulamadılar da AYAKKABI kutularında saklamak durumunda kaldılar. IMF’ye borcu sıfırladık ama Türkiye’yi de gırtlağına kadar borç batağına gömdük.
Saman ithal ettik, patates ithal ettik, Angus kurbanlık ithal ettik. Fakat Türk ekonomisini ve tarımını ŞAHA kaldırdık.
Yalan neymiş, nasıl söylenirmiş bu millete öğrettik.
Kılıçdaroğlu’nun “BAŞ ÇALAN” ithamını bile engin hoş görümüz(!) sayesinde görmezden geldik, mahkemeye taşımadık. Kötü komşularımızla dostluğumuzu bitirdik. Türk toprağı Caber’i S. Şah Türbesini başarı ile kaçırdık
Daha ne istemektesiniz nankörler?
Ama yinede” Ben bu Kuran’la büyüdüm ve Kuran’la yaşamaktayım.”
H
amd olsun!
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı