Yangın yanmaktan türemiş, değişik anlamda kullanılagelen bir sözcüktür. Örneğin “Şu kız şu oğlana yangın”, “Şurada yangın var”, “Yangını söndürdük” gibi.
Düşmanlarımız intikam ateşi ile yanıp tutuşmaktadır. Her zaman bir bahane buluyorlar. Maşaları da öyle. İntikam akıllarını başlarından almış. Önünü ardını düşünmeden saldırıyorlar. İstismar kapısını aralı tutmak için çocuk teröristleri kullanıyorlar.
Düşmanlarımızdan öğrenecek çok şeylerimiz var. Örneğin: Almanların Bader Mainof çetesini nasıl yok ettikleri gibi. Yunanlıların Lavrion kampını neden açık tuttukları gibi. ABD’nin PKK’yı besleyip büyütmesi-eğit donat sistemine dahil etmesi, miktarı belirsiz modern silahlar vermesi, El Kaide’yi kurdurması ve daha birçok örnek.
Yer yüzündeki pek çok olay, doğrudan veya dolaylı T.C. ile ilintilidir. Örneğin Tunus’ta yaşananlar ile ormanlarımızın yakılması gibi. Afganistan’da yaşananlar ile ABD açıklamaları- Yunanistan’ın tehdit dolu açıklamaları ile ormanlarımızın tutuşması gibi. Kıbrıs konusunda AB’nin yaptığı açıklamalar ortaya koyduğu tavırlar ile ormanların tutuşması ve içeriden yapılan tutarsız ve dayanaksız açıklamalar eleştiriler.
Siyasal iktidar elbet eleştirilmelidir, eleştirilecektir de! Ancak bazı kurallara uymak şartı ile! Düşmanların ekmeğine yağ sürmeden, iç barışı bozmadan, kurulu sistemlere zarar vermeden, dışarıdan fonlanmadan. Ülke yararını gözeterek, devletin uzun vadeli planlarına zarar vermeden.
Güdük de olsa; fonlanan gazetecilerin küçük bir bölümü açıklandı. Yetmez! Düşmanlarımızı az da olsa tanıyorsam bu kadar az miktarla yetinmezler. Açıklamaların arkası gelmelidir. Fonlanma deyince dışarıdan fonlanan siyasetçi listeleri de açıklanmalıdır.
Şu çıkarılan yangınlar vesile olsun, hangi siyasetçi kimin veya kimlerin yanında! Bizler de bilelim. Yüce Türk ulusunun yanında ve hizmetinde olanları fakatsız, amasız, lâkinsiz bilelim. Yüce Türk ulusunun da bilmek en doğal hakkıdır.
Doğru ve zamanında yapılan bilgilendirme birçok fitnenin önüne geçecektir. Birçok oyunu bozacaktır. Kasım ayına Türk keneşince yapılacak açıklamalara kadar saldırılar hızını kesmeyecektir. Önlemler ona göre alınmalıdır. Kıbrıs’ta taviz koparılıncaya kadar canımızı yakmaya devam edeceklerdir.
PKK ile Yunanistan’ın ve Amerikan devletinin ilintisini bilmeyen yoktur. Ormanlarımız yanarken Yunanistan’ın Türklere ait okulları kapatması, Türkiye’yi tehdit etmesi, Aynı zaman diliminde ABD sözcüsünün Afgan göçmenleri Türkiye’ye yönlendirmesi bana pak anlamlı göründü.
Önlem almamak konusunda iktidar eleştirilmeli ancak yangınların failleri olan devletler ve maşalar da eleştirilmeli. Düşmanlarımız açıkça tehdit edip bildiri dağıttırıyor yayınlıyorlar Türkiye Cumhuriyeti devletine ve Türk ulusuna diz çöktürünceye kadar nasıl saldıracaklarını ilan ediyorlar.
Altına da uyduruk bir imza koymuşlar! “Ateşin Çocukları”. Ateş de ateşin çocukları da yaşlarına, konumlarına, yerli veya yabancı olduklarına bakılmadan zaman yitirmeden imha edilmeli, yayınlanan bildiri patronlarının da-kendilerinin de bir taraflarına sokulmalıdır.
Bu işlem siyasal iktidarın da Türkiye Cumhuriyeti devletinin de öncelikli görevleri arasındadır. Zaman yitirilirse; aklına esen devletimize diz çöktürmeye kalkar. Bu hain başlar mutlaka kesilmelidir. Misilleme haktır, mademki saldırıya uğruyoruz gereken yapılmalı, bazı türden kampları bizde açmalıyız. Biraz da başkaları düşünsün, uğraşsın.
Ateşlerin yerleşim yerlerine! Kışlalara, santrallere ulaşması yetkili olanların gözlerini açmalıdır. Düşman saldırılarının türünde genişleme var. Yangınla beraber yangını çıkaranlar, çıkarttıranlar da söndürülmelidir.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, düşmanlar karşısında diz çökmeyen, düşmanlarımıza diz çöktüren, yurt savunmasında gedik bırakmayan, düşmanlarımızın oyunlarına düşmeyen, bilgelerimize ve onları tamamlayan yiğitlerimizin üzerine olsun vesselam.