Bu makale, Atsız Burucu tarafından yazılan “Kişisel Asaletin 11 Yasası” başlıklı metinden alınmıştır ve bireysel onur ve iç huzuru sürdürmek için on bir kural listelemektedir. Metin, okuyucunun kendini toplumsal karmaşa ve olumsuz etkilerden koruması gerektiğini vurgularken, bu prensiplerin kişisel asaletin temel taşları olduğunu belirtmektedir. Bu kurallar arasında, saygısızlığı kabul etmemek, davet edilmedikçe bir yere dahil olmamak ve her gün daha iyi bir versiyon olmaya çalışmak gibi davranışsal ve etik ilkeler bulunmaktadır. Ayrıca, bireylerin paranın satın alamadığı dürüstlük ve güven gibi değerleri biriktirmeleri ve gereksiz açıklamalar yapmaktan kaçınmaları gerektiği de öne sürülmektedir. Sonuç olarak, bu metin kişisel onurun gürültüyle değil, dengeyle yaşandığını ve bireyin öncelikle kendine karşı asil olması gerektiğini ileri sürmektedir.
Toplumda her gün binlerce yüzle karşılaşıyoruz. Kimisi bize bir şeyler katıyor, kimisi ise enerjimizi alıp götürüyor. İnsan, bu kalabalığın içinde kendini koruyabilmek için ilkelere sahip olmalı. Bu ilkeler, ne kadar küçük görünürse görünsün, kişisel asaletin mihenk taşlarıdır. İşte, hayatın çetrefilli yollarında yönünü kaybetmemek için sıkıca uyulması gereken 11 prensip:
- Hiç kimsenin, özellikle bir kadının saygısızlığını asla kabul etmeyin.
Saygı, insan ilişkilerinin tabanıdır. Bir kez çiğnendiğinde, bir daha tamir edilemez. Sessiz kalmak, onay vermektir.
- Siz ödemediyseniz, bir şeyin son parçasını almaktan kaçının.
Asalet, küçük davranışlarda gizlidir. Hakkı ödemeden pay almak, görünmeyen bir hırsızlıktır.
- Davet edilmediyseniz, dahil edilmek için sormayın.
Varlığınızın değeri, başkalarının çağrısına değil, sizin kendi duruşunuza bağlıdır. Zorla girilen hiçbir yer, gerçekten size ait değildir.
- Her gün kendinizin daha iyi bir versiyonu olmak için çalışın.
Mükemmel olmak değil, gelişmek erdemdir. Dünkü sizden bir adım önde olun, yeter.
- Bir daha asla görüşmeyeceğiz, bu yüzden bizi takip ettiğinden emin ol.
Hayatta bazı vedalar sessizdir. Ama geride bıraktığınız iz, sessizliğinizden daha gür konuşmalıdır.
- Sessizliğinizi kolay kolay bozmayın.
Söz, değerini azlıktan alır. Konuştuğunuzda yankı yaratmıyorsa, sustuğunuzda da yok sayılmazsınız.
- Her dostluğu zamanın testine bırakın.
Zaman, insanları ayırmaz; sadece maskeleri düşürür. Gerçek dostlar, sessizce kalır ama asla kaybolmaz.
- Paranın satın alamadığı şeyleri biriktirin.
Dürüstlük, güven, vakar… Bunlar servet değil, mirastır. Yalnızca kaybettiğinizde farkına varırsınız.
- Kendinizi anlatmak zorunda hissettiğiniz yerden uzaklaşın.
Gerçek anlayış, açıklama gerektirmez. Suskunluğunuzu anlamayan, sözünüzü de duymayacaktır.
- Bir işi yapıyorsanız, en iyisini yapın.
Ortalama insanlar konfor arar, asil insanlar iz bırakır. Emek, sadece geçim değil; varlık nedenidir.
- Kırılmadan mesafe koymayı öğrenin.
Her gidiş öfke içermez. Bazen sessiz bir uzaklık, en güçlü saygı biçimidir.
Kişisel asalet; gürültüyle değil, dengeyle yaşanır. Bu 11 ilke, dış dünyanın karmaşasında iç huzurun pusulası olabilir. Çünkü insan, önce kendine karşı asil olmalıdır.
