16 Mayıs 2015 Cumartesi günü Konya Kent Meydanında konuşan MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli Konya meydanlarında bugüne dek belki de, en tesirli, en akıcı, en vurgulu konuşmasını yaptı.
Bahçeli ağır ağır, tane tane ve anlaşılır biçimde ve oldukça ses getiren konuşmasıyla Konya’ya ve Konya’dan tüm Türkiye’ye açık ve net mesajlar verdi.
Konuşmasının girişinde yaptığı Konya tasviri oldukça etkileyiciydi. Aynen sizlerle paylaşıyorum;
“Konya, Hz. Mevlana’nın evidir. Konya; Şemsi Tebrizi’nin, Sadrettin Konevi’nin ilim ve irfanıyla yoğurduğu gönül ve vicdan tekkesidir. Konya tarihtir, ecdat yadigarıdır. Konya Selçuklunun payitahtı, Osmanlı’nın onurudur. Temiz bir vicdan, halis bir iman arayan Konya’ya baksın. Gaflet perdesini aralayan gönül gözü isteyen Konya’ya dalsın. Konya kardeşliğin ocağı, barış ve huzurun sancağıdır. Birlik ve beraberliğin ana kaynağıdır. Ve Konya Türk milletinin göz bebeğidir.”
Gündemin en sıcak maddelerinden biri olan Konya ve Konyalıyı tahkir eden, üzen, yaralayan,
döneklik suçlaması karşısında suspus oturan o taraftan kapak kaldırmayan, Konya siyasilerinin ve önde gelenlerinin vermesi gereken, ancak bir türlü verilemeyen, susarak geçiştirilme cihetine gidilen tepkiyi MHP lideri oldukça sert bir şekilde verdi.
Konya’ya nasıl sahip çıkılması gerektiğini ortaya koydu.
Konyalı sadece Allah’ın huzuruna döner, semada döner diye konuşan Bahçeli meydandan büyük bir alkış alırken şunları söyledi;
“Havuz medyasının meşhur isimlerinden birisi geçtiğimiz günlerde Konya’ya hakaret etmiştir.
Maalesef şu ana kadar Davutoğlu’ndan bir eleştiri ve tepki gelmemiştir. TV 24, Star, Akşam ve Güneş gazetelerinin sahibi olan bu havuzcu Rize Güneysu’da başkanlık sisteminin tartışıldığı bir toplantıda Konya’ya tarifi ve kabulü mümkün olmayan bir bühtanda bulunmuştur.
Bu sonradan görme şahıs diyor ki; “Karadenizliler Konyalılar gibi 360 derece dönmezler.”
Bu Erdoğan kasası, bu Erdoğan beslemesi ne söylemeye çalışmaktadır? Konyalıya dönek mi demektedir? Davutoğlu neredesin, bu çirkin itham ve yoruma ne diyeceksin? Konyalı dönerse, sadece Allah’ın huzuruna döner. Konyalı dönerse, sadece sema da döner. Davutoğlu madem yiğidosun, madem yüreklisin; o zaman çık da bu sözlere oturaklı bir karşılık ver, muhatabına dünyanın kaç bucak olduğunu göster. Fakat Davutoğlu’ndan bunu beklemek beyhudedir.”
MHP Lideri Bahçeli, Konya ve Konyalıların incinmiş gönüllerini alırken, Kent meydanına üç milletvekili çıkarırız diye giren MHP’liler, miting sona erdiğinde, dört Milletvekili neden çıkarmayalım diyerek ayrıldılar meydandan.
MHP’lilerde gözle görülür ve hissedilir bir heyecan var sevgili okurlar. Bu heyecan, daha önce yaşanan seçimlerde yoktu.
MHP 18 Nisan 1999 seçimlerindeki rüzgar kadar olmasa da, Konya merkezde Konya’nın has rüzgarı, öz rüzgarı olan Gedavet rüzgarını arkasına almış görünüyor.
1999 seçimleri sonrasında ki, bütün seçimlerde en fazla iki çıkarırız diye iki rakamından yukarı çıkamayan partililer hep bir ağızdan üç de çıkarırız dörtte diyorlar.
Bugüne kadar temkinli konuşması ile tanınanlar dahi, artık üç vekil kesin diyorlar!
2002 ile başlayan süreçte, gemileri yakanlar, incinenler, kırılanlar, darılanlar, yakasına küsenler, geri dönmem diye ayak direyenler, büyük ölçüde geri dönmeye başladılar ve bir çoğu şu anda meydandalar diye konuşanlar, eski arkadaşlarını ismen ve göstererek işaret ediyorlardı.
Birde, MHP’liler maile gelmişlerdi Kent meydanına…
Dedeler vardı, Babaanneler, Anneanneler, gelinler, damatlar, kızlar, oğullar ve torunlar el eleydiler.
Kent meydanı geri dönüşlere, hasretle kucaklaşanlara, tekrar buluşanlara ve kavuşanlara şahit oldu.
Hala, bir vekil belki, iki çıkarırlarsa sürpriz olur, diyenler insanlardaki heyecanı ve coşkuyu sanırım görmek istemiyorlar.
Konya’yı hedef alan ve tahkir eden sözlere cevap vermesi gerekenlerin suskunluğu karşısında, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin çıkışı, Konya’nın ve Konyalının yüreğine su serpti, bundan sonrasını MHP şu olur, bu olur diyenler düşünsün diyen MHP’lilerin sözleri yankılanmaya devam ediyor Konya’nın sokaklarında ve caddelerinde. Evet, Konya’da Bahçeli rüzgarı esti. Hem öyle bir esti ki…
Üç kesin, dört plase, beş mümkün demiştik ya. Dört plaseye doğru ilerliyor MHP.
