H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Sen Yürüyeceksin; Millet Yürüyecek Arkandan!..

“Vatan, evlatlarının elinden hayat istiyor…”

-Fatma Âliye Hanım

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin Bursa mitingde ki seslenişi, sadece Türk Milleti’nin değil, büyük bir camia olan Milliyetçi Hareket’in de yanan yüreğine su serpti. O gün Bursa’da ki ülke sorumluluğundaki, milli şuur sahibi vatandaşlarımızın: ”Vur de vuralım, öl de ölelim!” haykırışı; şehit ailelerinin ve şühedanın feryadıydı. Sayın Bahçeli’de sorumlu siyaset adamlığının gereğini yerine getirip, bu haykırışa ses verdi: “Onun da sırası gelecek!”

Bu kırmızı-beyaz ve yüksek tonda paylaşılan sevginin fotoğrafı; kulakların pasını silip,  gözlerin ferini açarken, ne yazık ki Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın da, hakaret etme alışkanlığını harekete geçirdi. Ki, ülkeleri söz konusu olunca, kendisini kanıtlamış bir büyük camiaya, her halde korkularının yansıması zuhur etmiş olacak ki: ‘Yavru muhalefet’ diye alaycı bir tavırla yaklaşıp, çeşitli hikâyelerle Ülkücüleri yine, ırkçı, kavgacı, bilgisiz ilan etme çabasına girişti.

Başbakan, Sayın Bahçeli’yi sorumsuzlukla itham edip: “Kimi vuruyorsun, kime vuruyorsun?” derken, “Senin teröristin kötü, benim teröristim iyidir anlayışı doğru bir anlayış değildir.” derken;  aslında kendisi sorumsuzluğun en alâsını gösterip; vatan, bayrak, din, kitap sevdalısı Ülkücü Hareket’in mensuplarını, PKK terör örgütünün katilleriyle aynı kefeye koyup, bir terör örgütünden yana tavır sergilemiştir.

Her karşı söyleminde düşüncesizlik ve hakaret okunan, küçük çıkmazlarda bile ağabey Obama’nın desteğine başvuran başbakan bilse ki; ortaya koyduğu ‘saygın(!)’ siyasetiyle değil, bundan böyle, bazı güçlerin(!) şişirmesiyle itibar görmektedir. Türk Milletinin değerleri alt üst olurken, yasalar göz ardı edilip, Türk’ün devlet geleneği ayaklar altına alınırken, vatansever insanlarımızdan tepkisiz mi kalmasını bekliyorsunuz? Dolayısıyla Başbakan’ın yanlış siyasetine tepki olarak meydanlar gittikçe büyüyüp, hareketlenecek ve özüne uygun olarak da tepkisini dile getirecektir.
 
İnsanların haklı feryatlarına kulak tıkayıp, meydanların bu tepkisinin önüne set olmak isteyenler, alanları daraltmaya çalışsa da biliriz ki, bu iş milli şuur ve iradenin bütünleşmesi işidir. Türk nizamını bozma gayretindeki sorumsuz ve ihtiraslarla dolu iktidar; karşılarında canhıraş bir halde içini döken bir milleti görmezden gelmiş; bunun üzerine Türk Milleti de, Sayın Bahçeli’ye koşup, vatan için, Allah için “öl de ölelim” diye umut aramışsa, elbette Sayın Bahçeli bu hareketin içinde, “hareketin” gereğini yapacaktır.
 
Hareket adamı her yerde nizam, düzen yapıcıdır. Onun hareketi ordular alıp ülkeler tahrip etmek veya bu tür zaferlere ulaşmak değil, insanını ‘bir ve iri yapmak; Türk ruhunu diri tutmaktır.’ İşte Devlet Bahçeli Bey’in de yapmaya çalıştığı budur. Hareket adamı gerçek idealist insan olduğu için, ilahi irade, ancak, bu bireyin davranışlarında kendini gösterir; ‘sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek’ der.
 
Meydanlarda irade ve imanla ortaya çıkmış olan bu hareket; ülkemize olan ahlaki sorumluluğumuz gereğidir. Bir milleti her türlü çıkmazdan kurtaracak olan şey, inanmış iradenin gücüdür. Bu irade; İslâm’ı yaymak gayesinden vazgeçmesi yönündeki tekliflere karşı, yüce peygamberimizin: “Güneşi bir elime, ayı da öbür elime verseniz gene de bu davadan vazgeçmem.” deyişindeki sırda gizlidir.
 
Kimse meydanlardaki hareketin iradesini küçük görme gibi bir gafletin içine düşmesin! Türk Milleti tarihinden edindiği tecrübeyle bilir ki: İç ve dış düşmanların meydan okuyuşlarına cevap verilmezse şayet, Türk kavmi kaybolur. İşte bu yüzden istikbalin bütün sorumluluğu ve yükü vatanseverlerin omuzlarındadır…

“Delikanlım! İşaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!..” diyen şaire selam olsun…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!