H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Ağlatan “AKP” İşbirliği

Bir seçmen profili düşünün ki; ülke yönetiminde ki başarısızlıklarının yanı sıra, inançlarına ve kimliğine hakaret etmelerine, devamında “Barzani’yi alkışlatarak” onurlarıyla oynamalarına rağmen; “iktidar” armağan ettiği partisine ve partisinin başkanına hala desteğini devam ettiriyor.

Bu nasıl bir destek ve ortaklık ki, ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili hiçbir kaygı, bu ortaklığı yok etmeye yetmiyor! İş el birliği ile Barzani’yi onur konuğu olarak ağırlamaya kadar gidiyor ki; bundan da en çok alkışlanan(!) memnun.


Peki, bu konuda AKP seçmeni ne düşünüyor derseniz:


Bazıları, olup biten karşısında kırgın ve kızgın olmalarına rağmen, vatandaşlık ve seçmen sabrının üstünde bir duruş sergileyerek sessiz kalıyor.


Kimi seçmen, hala alkışların Barzani’ye değil de, Tayip Erdoğan’a olduğu konusunda kendilerini ve kamuoyunu kandırmaya çalışıyor. Üstelik: ‘Ne yani onur konuğu olarak davet ettiğimiz bir zatın alkışlanması normal değil midir? derken; hatta az bile alkış aldığını’ iddia edebilecek kadar gaflet içinde bulunabiliyor.


Bazıları da var ki; ülke gidişatının mâkûs hali ile ilgili her türlü uyarı ve eleştiriye karşı son derece tahammülsüz; ’bizim gözümüzden hiç bir şey kaçmaz’ havasıyla, ‘biat kültürünün sınırlarını zorlayarak’ partisinin ve başkanının duruşunu sonuna kadar savunmaya devam ediyor. 


Bu her zamanki gibi bir ‘Erdoğan’ taktiği mi bilmem ama; ‘Sayın Erdoğan’ın gözleri(!) ıslatan konuşmaları sayesinde, AKP seçmeni ne kadar uyanık olduğunu iddia ederse etsin, ‘ıslak gözleriyle’ çok şey kaçırıyor. Öyle ki, Türk’ün ve Türkiye’nin aleyhine birçok proje, Sayın Erdoğan tarafından el çabukluğu ile uygulamaya konuluyorken onlar resmedilenin(!) gazıyla, ne duyuyorlar, ne görüyorlar, ne de düşünüyorlar. Kısacası ‘Türkiye’de yaşadıklarının’ bile farkında değiller aslında.


Buyrun size kıssadan hisse bir hikâye:


“Bir adam, en iyi kumaştan bir elbiselik almış. Şalvar ve cübbe diktirecekmiş. Tanıdıkları demiş ki:‘Bu havalideki terziler senin kumaşını çalar ve elbisen daracık olur.’ Adam: “Asla!” demiş ve eklemiş:‘Ben başında durur biçtiririm; kimse bir şey çalamaz!’


Adam kıymetli kumaşı almış, bir terziye gitmiş. Kumaşı masaya koymuş. ‘Ölçümü alıp, kumaşı biçiniz’ demiş. Terzi:’Baş üstüne’ deyip, işe koyulmuş. Bu arada müşterisini eğlendirmek için bir şeyler anlatmış. Adam başlamış gülmeye. Öyle gülmüş ki gözleri yaşarmış. Terzi bir parça kumaşı kesip, tezgâhın altına atmış. Sonra bir fıkra daha anlatmış. Adam kasıklarını tuta tuta gülmüş. Terzi bir parça daha kumaş kesip saklamış. Tekrar onu eğlendirecek bir şeyler anlatmış. Adam gülmekten yerlere yatacakmış.


Terzi ciddileşmiş ve demiş ki: ‘Be adam, o kadar güldün eğlendin ki, neredeyse bu kumaştan sana bir elbise çıkmayacak!’

Adam o zaman gerçeği anlamış: ’Öyle ya, ben kumaşı çaldırmamak için burada bulunuyorum. Ama gülmekten malıma sahip çıkamadım…’

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!