lutfu-sahsuvaroglu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Her Parti Evrilir Bundan Kim Usanası

Her Parti Evrilir Bundan Kim Usanası

0
Paylaş

AK Parti MHP’leşiyor.
 
Çözüm sürecindeki tavrından eser var mı?
 
İkili yönetimin arkasındaki tetrarşi, ülkeye komünizm de gelecekse biz getiririz diyen Tandoğan’ın yahut Recep Peker inkılapçılığının devlet aklının bugünkü izdüşümü olsa gerek…
 
İç ve dış gerekçeler, böylesi evrilmeleri makul saymamıza sebep teşkil ediyor.
 
Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Davutoğlu’nun milliyetçi söylemlerine bugüne kadar erişebilmiş MHP’li hatırlıyor musunuz?
 
O halde ne ihtiyaç var MHP’ye?
 
AK Parti MHP’leşiyor…
 
MHP CHP’leşiyor…
 
CHP de HDP’leşiyor.
 
HDP’nin ise ne’leştiği mâlûm…
 
PKK’laşıyor demeye gerek yok. Zaten PKK’dan doğmuş olduğu saklı bir şey değil…
 
O zaman makarayı tersine saralım:
 
PKK’yı kim kurdu?
 
Nasıl kuruldu?
 
Hangi ihtiyaca binaen kuruldu?
 
12 Eylül yönetimi Kuzey Irak’ta nasıl bir inisiyatif geliştirmek ve bunu iç politik manevralarda nasıl kullanmak istiyordu?
 
Apo’ya verilen talimat neydi?
 
Bu bölgesel manivela sonradan uluslararası bir şebekeye mi evrildi?
 
 
İHTİYACA BİNAEN DÖRTLÜ TAKRİR: SİYASİ KÜLTÜRÜMÜZÜN HARİKA ANAHTARI
 
Bütün partiler İttihat ve Terakki’den doğmuştur diyenler var.
 
Buna göre CHP ile MHP zaten 9 Işık ile 6 Ok arasındaki üç eksik üç fazlanın muhteviyatı kadar ayrışmıştır.
 
Ya DP?
 
CHP’den doğmamış mıdır?
 
Dörtlü Takrir’i verenler CHP vekilleri değiller miydi?
 
Dörtlü Takrir Batı Kulübüne girebilmemiz için, Ruslar bizden Kars’ı isterken ister istemez BM’e ve NATO’ya üye olma ameliyemizin bir yansıması, bir iç politika manevrası değil mi?
 
Diplomaside söyleyecek sözümüz olması için bir iç politik kurgu…
 
Çift partili demokrasiye geçmenin kaçınılmazlığı aslında…
 
İç ve dış dengelerin paralelliği…
 
DP’nin devamı olduğunu ileri sürenler aynı zamanda Özal’a da gönderme yaparlar.
 
O da netice itibariyle 12 Eylül rejiminin doğurduğu bir siyasi argüman sayılmaz mı?
 
24 Ocak kararlarının izdüşümü yeni muhafazakâr politik manivela…
 
Bu durumda bütün partiler birbirinin mütemmimleridir doğal olarak…
 
Kimin anaç, kimin ataç, kimin oğul kimin üvey evlat olduğunu tartışmaktır siyaset bilimi…
 
O kadar…
 
Yani bu bilim iddiasında olan komediye fazla bir iş düşmemektedir bana göre…
 
 
AMA BİZ OSMANLI BANKASI’YIZ DEYİNCE NE DEĞİŞİR
 
Şimdilerde kimi arkadaşlar MHP’nin CHP’leştiğini, CHP’nin de HDP’leştiğini vurguluyorlar..
 
Bana da böyle düşünmek kaldı…
 
“Yok aslında birbirimizden farkımız…”
 
“Ama biz Osmanlı Bankası’yız…”
 
Bir zamanlar öyle bir reklam metni vardı.
 
Osmanlı yazınca ne oluyorsa…
 
İşte o…

 
SUYUN KARARI
 
Sular yükseliyor…
 
Sular yükseliyor, karıncaları yiyor balıklar.
 
Ruhum med ve cezir gibi iniyor çıkıyor…
 
Denizde dalgalar ve köpükler bir iniyor, bir çıkıyor.
 
Sular yükseliyor…
 
Şimdi kim karınca, kim balık?
 
Sular yükseliyor ve ben karıncaların yoldaşıyım.
 
Vay halimize!..
 
Sular yükseliyor, tufan mitosunu hatırlayın.
 
Seller ne varsa katacak önüne şimdi…
 
Çıkın yükseğe, daha yükseğe…
 
Nuh tufanından beri yükseliyor insanlık
 
Hayvanatla birlikte.
 
Sular çekiliyor…
 
Sular çekiliyor, balıkları yiyor karıncalar.
 
Terk edilmiş bir kent gibi kıyılar…
 
Leşler, üzerinde karıncalar.
 
İntikam duygusuyla daha saldırganlar…
 
Şimdi daha keskin dişleri var.
 
Balıklar… ki, deryânın özgür şövalyeleri
 
Suda yitirdikleri Leylâları arar.
 
Ben silahı elinden alınmış askerin yanındayım…
 
Karıncalar kemiriyor kemiklerimi, iliklerimi.
 
Karıncalar! Yoldaşımdınız, ne oldu?
 
Sular çekiliyor; kanım çekiliyor neden…
 
Parmaklarım böyle mor, uzanıyor geceye
 
Karanlık ve ölüm gibi…
 
Sudur kimin kimi yiyeceğine karar veren.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!