Her yıl, Yılbaşı Gecesi yaklaştığında dini çevrelerden Noel ve Yılbaşı kutlamalarının Hristiyan adeti olduğu bu nedenle Müslümanların bu günlerde kutlama yapmalarının Hristiyanlara benzemek olduğu ve bu nedenle günah olduğu iddiaları dile getirilir. Bu iddiayı Siyasal İslamcılar çok daha yüksek tonda yoğun olarak ileri sürerler.
Bu iddialarda doğruluk payı olmakla birlikte yanlışlık da vardır. Noel Bayramı’nın bir Hristiyan Bayramı olduğu şüphesizdir. Çünkü, Noel Bayramı, İsa’nın doğumunun kutlandığı dini içerikli bir bayramdır. Bu nedenle Müslümanların Noel Bayramı’nı kutlaması Hristiyanlara benzemek olup günahtır. Noel Bayramı için söylediğimiz “Hristiyan Bayramı” ifadesini Yılbaşı Gecesi için söylememiz mümkün değildir. Çünkü, Yılbaşı Gecesi bir Hristiyan Bayramı veya sadece Hristiyanlara özgü bir adet değildir. Bunu izah edebilmek için öncelikle takvim kavramını, takvim çeşitlerini ve özelliklerini açıklamak zorunludur. Şöyle ki;
Takvim zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur. İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneşi ve Ay’ı kullanmıslardır. Güneşi kullananlar dünyanın günes etrafında bir tam dönüsünü esas almıslardır. (365 gün 6 saat) Bu sekilde olusturulan takvimlere GÜNEŞ TAKVİMİ diyoruz. Ay’ı kullananlar ise Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29.5 =354) esas almışlardır. Bu sekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ diyoruz.
Güneş Takviminin bir örneği bugün kullandığımız Miladi Takvimdir. Bazı İslam ülkelerinin kullandığı Hicri Takvim ise Ay Takvimine bir örnektir.
Güneş Takvimini ilk Mısırlılar bulmuştur. Daha sonra Romalılar ve Avrupa ülkeleri de Güneş Takvimini kullanmışlardır. Ay Takvimini ilk bulanlar ise Sümerlerdir. Ay Takvimi, bunun yanında Eski Yunan’da kullanılmıştır. Yahudilerin kullandığı Yahudi Takvimi de Ay Takvimidir.
Görüldüğü üzere ister Güneş Takvimi, ister Ay Takvimi, ikisi de dini içerikli değildirler. Bu nedenle bunları belli bir dine mahsus saymak doğru değildir. Her iki takvim çeşidi de insanlığın ortak malıdır.
Miladi Takvimin İsa’nın doğumunu başlangıç alması bu takvimin Hristiyan takvimi olduğunu göstermez. Açıkladığımız üzere Güneş Takvimi İsa’nın doğumundan çok önce kullanılmaya başlanmıştır. Bunun yanında Miladi Takvimi günümüzde sadece Hristiyan ülkeler kullanmamaktadır. Hristiyan olmayan Japonya, Çin gibi ülkelerde ve Müslüman bir ülke olan Ürdün’de de Miladi Takvim kullanılmaktadır.
Hicri Takvimin Hicret’i başlangıç alması bu takvimin İslam Takvimi olduğunu göstermez. Çünkü, Ay’ın dünya çevresinde 12 kere dönmesini esas alan Ay Takvimi İslam’dan önce putperest Araplar tarafından kullanılıyordu.
Osmanlı Devleti, 1840 yılına kadar Hicri Takvimi kullanıyordu. Hicri Takvime göre vergilerin hesaplanması ve tahsilinde zorluklar yaşandığı için 1840 yılında mali işlerde bir Güneş Takviminin bir çeşidi olan Rumi Takvim kullanılmaya başlandı. 1870 yılına gelindiğinde Hicri Takvim tamamen terkedilerek her alanda Rumi Takvimin kullanılması kabul edildi. Rumi Takvim 1926 yılına kadar kullanıldı. 1926 yılında Miladi Takvim uygulamasına geçildi.
Açıkladığımız üzere halen kullandığımız Miladi Takvim bir Hristiyan Takvimi değildir. Aynı şekilde Miladi Takvimin başlangıcı olan 1 Ocak günü ve 1 Ocak’a giriş gecesi olan Yılbaşı Gecesi Hristiyan Bayramı veya Hristiyan adeti değildir. Yılbaşı gecesi masum bir şekilde yeni yılın gelişini beklemek, bunun için eğlence düzenlemek de Hristiyan adeti olamaz. Bu nedenle günah değildir. Yalnız, yılbaşı eğlencesi adı altında içki içmek, kumar oynamak, dansöz oynatmak sadece yılbaşı gecesi değil, ne zaman yapılırsa yapılsın elbette haramdır, günahtır.