AKP – BDP (PKK) İttifakının Kanıtları

MHP’yi baraj altında bırakma komplosu geri teptiği, beklenenin aksine halkın MHP’ye sahip çıktığı her şekilde belli oluyor. Özellikle mitinglerdeki coşku ve kalabalıklar bu tezimizi doğruluyor. AKP, kaset komplosundan beklediğini bulamayınca MHP’yi halkın gözünden düşürmek amacıyla başka provakasyonlara yöneldi.
Bu provakasyonlardan birisi tanınmış bazı ülkücülerin güya Diyarbakır mitinginde olay çıkaracakları iddiasıyla tutuklanmalarıdır. Bu provakasyon da AKP’nin beklediği etkiyi yapmadı. Zira, halkımız ülkücülerin böyle kirli işlerin içinde olmayacağını biliyor. İstense bile Diyarbakır gibi PKK’nın çok güçlü olduğu bir şehirde olay çıkarmak imkan dahilinde değildir.
Yukarıda izah ettiğimiz provakasyon tutmayınca bu sefer de BDP’lilerin Elazığ’da MHP’yi destekleyeceklerine dair iddialar ortaya atıldı. Bu iddialar BDP yetkililerince hemen yalanlandı. MHP’den de kesin yalanlama geldi.
BDP’nin MHP’yi desteklemesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Çünkü, BDP bilindiği üzere PKK’nın siyasi uzantısı olan bir partidir. PKK’nın varoluş sebebi ise Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizi ülkemizden kopartarak Büyük Kürdistan’ı kurma hayalidir. PKK’nın bu hayaline, bu hayal için döktüğü kanlara en sert ve en büyük tepkiyi veren MHP’dir. Başka bir deyişle MHP, PKK’nın ve siyasi uzantısı olan BDP’nin en büyük rakibidir. Bu tespitlere AKP’liler de dahil olmak üzere hiç kimse itiraz edemez. Peki, o zaman nasıl oluyor da BDP, MHP’yi destekleme kararı alıyor? Bu iddianın saçma olduğu açıkça ortada değil mi?
MHP ile BDP arasında bir ittifak olamayacağı gün kadar açık. Buna karşılık AKP ile BDP, yani PKK arasında bir ittifak olduğu pek çok kanıtla ortada. Önceki yazılarımda bu ittifakın varlığına ilişkin kanıtları uzun uzadıya açıklamıştım. Şimdi, bu kanıtları sadece başlıklarını vererek bir daha hatırlatmak istiyorum. İşte,  AKP-BDP (PKK) İTTİFAKININ KANITLARI:
·  AKP, 2003 yılında PKK’nın talepleri doğrultusunda Terörle Mücadele Kanunu’nun bölücülük propagandasını yasaklayan 8. Maddesini kaldırmıştır.
·  AKP, bölücü faaliyetleri dolayısıyla hakkında kapatma davası açılan DTP’nin kapatılmasına karşı çıkmıştır.
·  Tayyip ERDOĞAN, 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmada PKK’nın iddialarına paralel olarak Türkiye’nin 36 etnik gruptan oluştuğunu, Doğu ve Güneydoğu’da Kürt Sorunu olduğunu iddia etmiştir.
·  AKP, PKK’nın taleplerine paralel olarak TRT’nin 6. Kanalında 24 saat Kürtçe yayın yapılması, nüfus kayıtlarında Kürtçe isimler konulmasına imkan tanınması, eski Kürtçe köy isimlerinin yeniden  kullanılması, Kürtçe’yi öğretmek için özel kurslar açılması vb. hususlarda yasal değişiklikler yapmıştır. Böylece PKK’nın bir kısım taleplerini yerine getirmiştir.
·  AKP, PKK ve AB’nin talepleri doğrultusunda Türk Ceza Kanununun Türklüğe sövmeyi yasaklayan 301. Maddesini değiştirerek Türklüğe sövmeyi fiilen meşru hale getirmiştir.
·  AKP, “Kürt Açılımı” denilen süreci başlatarak PKK’nın taleplerini kısım kısım karşılama faaliyetine girişmiştir.
·  AKP Diyarbakır milletvekili İhsan ARSLAN, 2009 Mart ayında yapılan mahalli genel seçimlerden önce “Kürt Sorunu’nun çözümü için ÖCALAN muhatap alınmalı.” diye açıklama yapmıştır. AKP Yönetimi, bu milletvekili hakkında herhangi bir disiplin işlemi uygulamamıştır. 
·  AKP Hükümeti, MİT Müsteşarını Kandil’e göndererek PKK’lı teröristlerin Türkiye’ye gelmeleri ve yargılanmadan serbest bırakılmaları konusunda müzakere yapmıştır. Müzakerelerde varılan mutabakat neticesinde 34 PKK’lı Habur Sınır Kapısından giriş yapmış, hukuka aykırı olarak kurulan çadır mahkemelerinde gene hukuka aykırı olarak serbest bırakılmışlardır.
·  AKP Hükümetinin Adalet Bakanları, 5275 sayılı CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN’u uygulamayarak ÖCALAN’ın cezaevinden PKK’yı yönetmesine izin vermişlerdir.
·  AKP’li Meclis Başkanları DTP’li milletvekillerinin Meclis’te Kürtçe konuşmalar yapmalarına seyirci kalmışlardır.
·  AKP Hükümeti, MİT görevlileri vasıtasıyla ÖCALAN ile müzakereye başlamışlardır. Bu müzakereler halen devam etmektedir.
·  AKP, Meclis’teki çoğunluğu sayesinde BDP’li milletvekillerinin özellikle “Terör örgütünün propagandasını yapmak,terörü teşvik etmek vb.” suçlardan dolayı haklarında düzenlenen dokunulmazlığın kaldırılması dosyalarının gündeme alınmasını engelledi.
AKP’nin BDP, yani PKK ile ittifakı sadece bunlarla sınırlı değil. Ben, aklıma gelen belli başlı ittifak noktalarını açıklamaya çalıştım. AKP’nin BDP, yani PKK ile ittifakını açık seçik ortaya koyan bu kanıtları 12 Haziran gününe kadar ulaşabildiğimiz herkese anlatmamız şart oldu. Eğer anlatmazsak AKP hiç de hak etmediği oyları alabilecektir. Sonradan “EYVAH!” desek dahi bunun faydası olmayacaktır. Bu sebeble 12 Haziran’a kadar TÜM ÜLKÜCÜLER ÇALIŞMAYA DEVAM …

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!