AKP,2002 yılında iktidara geldiğinde terör neredeyse sıfırlanmıştı.Böyle uygun bir ortamda iktidara gelen AKP,o şartları iyi değerlendirebilse,terörü kökünden halledecek tedbirleri alabilse bugün Türkiye’nin bölünme tehlikesinden söz ediyor olmayacaktık.AKP,terörü sona erdirecek tedbirleri almadığı gibi,bilakis terörün azmasına sebeb olan,adeta PKK’nın ekmeğine yağ süren icraatlar yapmıştır.AKP’nin PKK’nın ekmeğine yağ süren icraatlarını yapabildiğim kadarıyla toparlayıp açıklamaya çalıştım.AKP’nin PKK’nın ekmeğine yağ süren icraatları özellikle şunlar:
1-PKK,eskiden beri Terörle Mücadele Kanunu’nun 8. Maddesinin kaldırılmasını talep ediyordu.Bu talebine gerekçe olarak ifade özgürlüğünün genişletilmesini gösteriyordu.Peki,ne idi bu 8. Madde,neyi yasaklıyor ve cezalandırıyordu?Bunun için aşağıda madde metnini veriyorum.
Madde 8-Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla yazılı, sözlü veya görüntülü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapanlar hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmedikçe bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bir milyar liradan üç milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. Bu suçun terör yöntemlerine başvurmaya özendirecek şekilde işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılır; mükerreren işlenmesi halinde ise, verilecek hapis cezaları paraya çevrilemez.
Birinci fıkrada belirtilen propaganda suçunun 5680 sayılı Basın Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen bir mevkute vasıtasıyla işlenmesi halinde, ayrıca bunların sahiplerine ilgili mevkutenin varsa bir önceki ay ortalama satış bedelinin dörtte üçü kadar ağır para cezası verilir. Ancak verilecek para cezası hiçbir halde üçmilyar liradan az olamaz. Bu mevkutelerin sorumlu müdürlerine, sahiplerine verilecek para cezasının yarısı uygulanır ve altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Birinci fıkrada belirtilen propaganda suçunun ikinci fıkrada yazılı mevkuteler dışındaki basılı eser ve sair kitle iletişim araçları ile işlenmesi halinde, sorumluları ve kitle iletişim araçları sahipleri hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis ve bir milyar liradan üç milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. Ayrıca mahkeme, ilgili radyo ve televizyon kuruluşunun bir günden yedi güne kadar yayından men’ine karar verir.
Birinci fıkrada belirtilen propaganda suçunun ikinci ve üçüncü fıkralarda yazılı kitle iletişim araçları ile işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere 8.madde bölücülük propagandasını yasaklıyor.Bu maddenin ifade özgürlüğü ile de bir ilgisi yok.Zira,hiçbir devlette devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yapmak serbest değildir.Bu nedenle ülkemizde de serbest olmaması gerekir.2003 yılına kadar ülkemizde de bölücülük propagandası yasaktı ve yukarıda verdiğimiz 8. Madde ile cezalandırılıyordu.
2003 yılında AKP,Terörle Mücadele Kanunu’nun 8. Maddesini kaldırdı.Böylece bölücülük propagandası yapmak suç olmaktan çıktı.2003 yılından sonra PKK’lılar adeta meydan boş buldular,her yerde ve her ortamda bölücülük propagandası yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar.Bu,PKK’nın azgınlaşmasına ve tabanını genişletmesine yol açtı.AKP yetkilileri “İfade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırdık.” diye kendilerini avuturken PKK;tabanına “Silahlı mücadelemiz sonucunda 8. Maddeyi kaldırttık.” diye propaganda yaptı.Böylece,PKK militanları istediklerini almak için daha terörü tırmandırmanın geçerli yöntem olacağına inandılar.Önümüzdeki dönemde PKK bu inançla büyük terör saldırılarına girişirse şaşırmamak gereklidir.İşte AKP,bu icraatıyla AKP’nin ekmeğine yağ sürmüştür.
2-AKP,iktidarının ilk döneminde AB’ye uyum paketleri adı altında birçok yasal düzenlemeyi TBMM’den geçirdi.Bu yasal düzenlemeler,yeni hükümlerden daha çok AB’nin talepleri doğrultusunda yapılan yasa değişiklikleri idi.AB’nin talep ettiği yasal değişikliklerin çoğunluğu,neredeyse tamamı aynı zamanda PKK’nın da talep ettiği değişikliklerdi.Bunlardan en önemli olanları Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde PKK’ya karşı mücadele eden güvenlik kuvvetlerinin yetkilerini kısıtlayan yasal değişikliklerdir.Evet,yanlış okumadınız.AB’ye uyum süreci diye PKK’ya karşı mücadele eden güvenlik kuvvetlerinin yetkileri önemli ölçüde kısıtlanmıştır.Bu sebeble güvenlik kuvvetleri deyim yerindeyse PKK’ya karşı mücadele edemez duruma düşürülmüştür.Bunun sonucunda PKK rahatça eylemlerini yapmış,güvenlik kuvvetleri ellerinde yetki olmaması nedeniyle terörle mücadelede başarılı olamamışlardır.Sonuçta bundan karlı çıkan PKK olmuştur.AKP,güvenlik kuvvetlerinin yetkilerini kısıtlamakla PKK’nın ekmeğine yağ sürmüştür.
3-2007 yılından beri AKP’nin kontrolü ve yönlendirmesiyle “ERGENEKON,BALYOZ” bazı davalar açılmıştır ve halen devam etmektedir.Bu davalarda yargılanan sanıkların önemli bir kısmı geçmişte PKK’ya karşı başarılı mücadeleler vermiş askerlerden oluşmaktadır.Abdullan ÖCALAN’ı Türkiye’ye getiren,Şemdin SAKIK’ı yakalayıp Türk Adaletine teslim eden Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Engin ALAN da bu sanıklardan birisidir.
Özellikle PKK’ya karşı başarılı mücadeleler vermiş askeri personelin bu davalarda yargılanması,davaların uzun sürmesi ve bir türlü sonuçlanmaması kamu vicdanında bu personelin salt PKK’ya karşı mücadele ettikleri için cezalandırıldıkları,bu sebeble uydurma delillerle yargılandıkları ve tutuklandıkları yönünde bir kanaatin oluşmasında etkili olmuştur.Geçmişte darbe yapmış olan Kenan EVREN ile en azından darbeye teşebbüs ettiği sabit olan Yaşar BÜYÜKANIT’ın yargılanmayıp da PKK’ya karşı mücadele veren askeri personelin yargılanması bu kanaati oldukça güçlendirmektedir.Bu,sadece siviller arasında değil,askerler arasında da yaygın bir kanaattir.Bu kanaatin askerler arasında daha yaygın ve daha güçlü olduğunu söylemek yanlış değildir.
PKK’ya karşı başarılı mücadele vermiş askerlerin cezalandırıldıkları yönünde oluşan kanaat halen Doğu ve Güneydoğu’da görev yapan askeri personelin terörle mücadele azmini olumsuz yönde etkileyen bir faktör olmuştur.Başka bir ifadeyle söylemek gerekirse bu kanaat sebebiyle askerin terörle mücadele azmi oldukça azalmıştır.Genelkurmay yetkilileri her ne kadar karşıt yönde açıklamalar yapsalar da maalesef durum budur.Askerin terörle mücadele azmi geçmişe oranla önemli ölçüde azalmıştır.Bu sonuçtan asker sorumlu değildir.Zira,askerler de insandır.Kelleyi koltuğa alarak teröre karşı mücadele edenler ödül yerine,cezaevlerine atılmak gibi bir sonuçla karşılaştıklarında bunu gören diğer askeri personel elbette kendisini kurtarmak için terörle mücadele etmek yerine vaziyeti idare etmek yolunu tercih edecektir.
AKP’nin geçmişte terörle mücadele etmiş askeri personeli uydurma delilerle yargılatması ve tutuklatması sonuçta PKK’nın ekmeğine yağ sürmüştür.Çünkü,askerin terörle mücadele azmi azaldığı için PKK daha rahat eylem yapar duruma gelmiş,bunun sonucunda da Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da etkinliğini son derecede artırmıştır.
4-AKP,DTP’nin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmasına “Bu partiye halkın bir kesiminin oy verdiği,bu partiye mensup milletvekillerinin kendilerine oy verenleri temsil ettiği,halkın bir kısmının tercihlerini yansıtan bir partinin kapatılmasının milli iradeye aykırı olduğu” vb. gerekçelerle karşı çıktı.AKP tarafından halka dayatılan ve çeşitli manipülasyonlarla 12 Eylül 2010 halkoylamasıyla kabul edilen anayasa değişikliği ile bir siyasi partinin kapatılmasına söz ve fiilleriyle neden olmuş milletvekillerinin milletvekilliklerinin düşürülmesi uygulaması kaldırıldı.Bu değişiklikten sonra artık bölücülüğü savunan partiler kapatılsa bile buna sebeb olan milletvekilleri,TBMM’de milletvekili olarak faaliyetlerine devam edebilecekler.Başka bir parti kurup o parti bünyesinde siyaset yapabilecekler.Böylece bölücü bir parti esasında kapatılmış olmayacak,ancak partinin ismi ve amblemi değişmiş olacak.
AKP;yukarıda açıkladığımız icraatıyla tam anlamıyla PKK’nın ekmeğine yağ sürmüştür.Bu değişiklik sayesinde PKK siyasallaşmış olmaktadır.Bundan böyle PKK’nın yan kuruluşu niteliğinde olan siyasi partiler varlıklarını devam ettirebilecekler,doğrudan bölücübaşı Öcalan’dan talimat alan PKK militanları milletvekili sıfatıyla zehirlerini saçma imkanını bulabileceklerdir.