Sayın İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin,
Bir süre önce TBMM’de yaptığınız bir konuşmada PKK’lı teröristler için “barış dili ile konuşmak” adına gerilla kavramını kullandınız. Sayın Şahin eğer ne yaptığınızın farkında değil iseniz ve bu kelime ağzınızdan öylesine çıkmışsa, bu büyük bir hatadır ve düzeltilebilir. Hayır, bunu bilerek, sonuçlarının farkında olarak ifade etti iseniz o zaman Türkiye’de terörle mücadele süreci büyük bir meşruluk sorunu ile karşı karşıya demektir. Çünkü teröriste gerilla demek, PKK’yı, uyguladığı terörizmi ve teröristi ahlaken meşrulaştırmaktadır.
Gerilla kavramı ilk kez 1800’lerin başında Napoleon orduları tarafından işgal edilen İspanya’da Fransız işgalcilere karşı mücadele eden İspanyolların oluşturduğu halk milis güçlerini nitelendirmek için kullanılmıştır. Gerilla kelimesi İspanyolca küçük boyutlu savaş kavramından kaynaklanmaktadır. O günden bugüne gerilla kavramı işgalci bir konvansiyonel orduya karşı düşük yoğunluklu çatışma yöntemleri ile mücadele eden bütün milis güçlerini kapsayıcı bir şekilde kullanılmıştır. Tarihsel kökeni ve pratikteki bu uygulama, haklı haksız eline her silah alanın kendisini ahlaki meşruluk kazanmak amacı ile gerilla diye nitelendirmesi sonucunu doğurmuştur.
Sayın Bakan,
Bir kişi için terörist yerine “gerilla” ve sürdürdüğü savaş için “terörizm” yerine “gerilla savaşı” derseniz, onun vermiş olduğu mücadele ahlaken meşru, ona karşı verilen mücadele ise tarihsel boyutta ve ahlaken gayri meşru duruma düşer. Eğer PKK’lılar gerilla ise Sizin yönetimiz altında mücadele eden jandarmalar ve polisler nedir? Bu soru kışkırtıcı değil, Sizin PKK’lılar için “gerilla” demeniz sonra meşru bir sorudur. Çünkü, PKK’da kendisine gerilla derken, Türk Ordusuna, Jandarma ve polise işgalci demektedir.
Sayın Bakan,
PKK’lıların sizin tarafınızdan “gerilla” diye nitelendirildiğini duyan ve 1984’ten bu yana PKK’ya karşı sürdürülen mücadelede verilen toplam şehidin % 22’sini veren (katledilen ailelerinden hiç bahsetmiyorum) köy korucuları acaba ne düşüneceklerdir? “Eğer, PKK’lılar gerilla ise ben işbirlikçi miyim?”
Öte yandan gerilla olmanın bir ahlakı vardır. Örneğin, Yunan ordusu ile düzenli ordu öncesinde savaşan Ege’deki efeler veya Karadeniz’de Pontus çıbanını deşen Karadeniz uşakları teknik anlamda olduğu gibi ahlaken de gerilla savaşının bütün etik kurallarını uygulamış gerilla savaşçılarıdır. Oysa PKK’nın varoluşu haklı bir zemine değil, vatana ihanete dayanır. PKK’lıların cenaze namazını kılmak dahi doğru değildir. Ayrıca bu örgütün vatan ve millet düşmanı olduğu gibi İslam düşmanı bir çete olduğu açıktır.
Bu ilkesel zeminin ötesinde PKK esas olarak Mao’nun teorik çerçevesini ortaya koyduğu stratejik savunma, stratejik denge ve stratejik saldırı aşamalarına dayanan gerilla savaşı konseptini benimsemiş olsa da yaygın pratiği her türlü insanlık dışı yöntemi kolaylıkla uygulayan terörist eylemlerdir.
Sayın Bakan,
PKK’nın 3 ve daha fazla sayıda silahsız insanı öldürdüğü katliamlarını incelediğim “Pusu ve Katliamların Kronolojisi” adlı kitabımı hazırlarken, tespit ettiğim bir husus da 392 çocuk-bebek ve 371 kadını katlettiği oldu.
Tabii ki bu sayıya katliamlar dışındaki cinayetleri de eklerseniz sayı daha da artacaktır. Bu katliamlardan ikisinde PKK teröristleri aynı gün iki değişik köyde evleri yaktıktan sonra annelerinin kucağındaki iki bebeği annelerinin kucağından alarak yanan evlerin içine atarak yakmışlardır. Ellerine geçirdikleri güvenlik görevlilerine yaptıklarının neler olduğunun duyulmaması toplumsal huzur açısından gereklidir ancak siz bunların belgelerine rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Sayın Bakan,
Terörizm ile mücadelede en önemli husus, devletin meşru ve ahlaken üstün konumda olmasıdır. Terörist örgüt ise her türlü insani ve ahlaki meşruluktan yoksundur. Güvenlik güçlerine, terörizm ile mücadelede en büyük moral güç ve üstünlük, temsil ettiği değerlerin teröristlerin temsil ettiği değerlerden üstün olduğuna inanmasından kaynaklanmaktadır. Terörle mücadelede yönetimin olması gerektiği gibi İçişleri Bakanlığına geçtiği bir dönemde terörle mücadelenin bir numaralı isminin teröristi “gerilla” olarak tanımlaması mücadele gücünü zaafa uğratacaktır. CHP tarafından verilen önerge çerçevesinde bu konunun tekrar gündeme gelecek olması, tarihe PKK ile tekrar doğru bir tanımlama veya kaydın geçmesi açısından bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmeniz dileği ile.