Kendisini“Orta kuşak Ülkücü” olarak ifadeeden eğitimci bir kardeşimiz göndermiş!
*
“Bir hareketdüşününüz.. Bir dava.. Bir ideoloji.. “Sizi her şeyden fazlaseviyoruz” diyerek yola çıkmış, en az 50 yıllık devasa bir geçmişe sahip..Ancak! “sizi çok seviyoruz” dediği milletince teveccüh görmemiş, tekbaşına dizginleri ele almasına hiç müsaade edilmemiş.. sevgiliden hiç teveccühgörmemiş.. Bilemiyorum… Sevgilisindenbu derece teveccüh görmeyen bir Aşk’ı tarih yazmış mıdır?
Ya “esasta” bir sorun var ya”üslupta”.. Esasa dair kimsenin şüphesi yoksa???
91den beri,”Esir Türkler” sloganını yitirip, “kendi derdine düşmüş Anadolu Türklüğünehapsedildiğimizden” beri, 92 deki çözülmeden beri.. Herkesin “biz demilliyetçiyiz, ne var yani” deyip vahşi kapitalizmin kucağınadüşürüldüğünden beri, 2000-2002 trajedisini yaşadığımızdan beri,”demokratik tepki nedir, ne değildirin” ülkücü hareketçesorgulamadığı, sorgulatılmadığı günlerden beri, meydanların o’na bu’naterkedildiği günlerden beri.., Neredeyse en az 30-40 yıldır adam akıllı bir mütefekkirçıkarılamadığından beri, onlarca fırtınaya göğüs gerecek, sonrada cevap verecekbir tekâmül oluşturulamadığından beri, yalnız bırakılmışlık duygusuna terkedildiğimizden beri.
Görünenden,bilinenden ari değil serzenişimiz.. Sadece kaleme dökülmüyordu bu günlere değin…Benim gibi orta kuşakların sesine ses olunuz!..”
*
Gelenbu yürek sızısı tespitleri okuduğumda henüz;MHP Genel Merkez yönetiminden bir şahsın, CNN TÜRK Tarafsız Bölgeprogramında “katlettiği vefa duygusu”üzerine kurulan çarpıklığı anlayabilme telaşıyla kıvranmaktaydım.
Yöneticişahıs, TV programında eski Milletvekili ‘dava arkadaşına’; “Siz babanızın emanetisiniz. Sizi çağrı heyeti milletvekiliyapmadı. Hiç bir ön seçime girmeden milletvekili seçildiniz. Genel Başkanın buahde vefasına karşılık sizi karşı tarafta görmek bizi üzüyor.” Demek zilletine düşme cüretini göstermişti.
Birulufe mantığının belirlediği embesilhiyerarşi, “Ülkücü Hareketin karargahından” seçilmiş bir görevli tarafındanuluorta sadır olabiliyordu!..
*
Esasa dairkimsenin şüphesi, tereddüdü, itirazı mümkün değilse!
“Kabuk bağlatan”üslup üzerine dertlenmek zamanıdır!
*
Yıllardırihmal edilmiş konularıyla, zamanın gereklerine göre fikri inkişafınıgerçekleştirememiş, yenilenmemiş, gelişen ihtiyaçlara göre konumlanamamış,donanımlı idealist şuur sahibi kadro yönüyle son derece zayıflatılmış, Türkiyeiçin, belirleyici olma yanında önem ve konumu yönüyle de büyük hasar almış Milliyetçi Hareket; kendi değerlerineDirenişten sıyrılıp, “Dirilişe”istikamet üzere yola çıkmalıdır…
*
İlkdefa Erciyes zafer kurultayındabağrımıza tahkim edilen, “yol arkadaşım olmaya hazır mısınız” çağrısınıçılgınca alkışlarken, belli ki yeterince sorgulama ihtiyacı hissetmemiştik!
Bugünkarargâhımızda konumlanan yolarkadaşlarından hemen her gün yüreğimizi sızlatan, Hareketimize yakışmayan,küçük düşürücü çıkışların şahidiyiz.
*
İstikamet veöncelikler kargaşası yanında “sloganik araç haline getirilmiş içi boşaltılmışdeğerler” dayatması, itibar ve istikbal meselesi halini almıştır.
MilliyetçiHareketbugün, “Harekete geçme” iradesi ve arzusuyla; Bir Genel Başkanlık seçimindençok daha öte, elzem bir uyanışın doğumsancıları çekmektedir.