Aileler kan verme sırasını bekliyor, DNA testi yapılacak. Evlatlarının parçaları kilometrelerce alana dağılmış, hangi parça kimin kınalı kuzusunun, teşhisini beklemekteler! Verdikleri kan damarlarından değil yüreklerinin en derinliklerinden söküp alınan bir parça…
Patlama bölgesinde başka bir telaş daha var, en yetkililer hediyeleşme faslında….
***
25 Şehidimizin ardından hediyeleşme faslına tepki alınca bozulmuşlar zat-ı âlileri..
Acıları varmış da, ama hayat devam etmese miymiş?
Yetti be!..
Etmesin, bir defada devam etmesin…
O şehitlerimizden birisi evladın olsa devam eder miydi hayat.
Durmadı mı o yavruların ocağında hayat, ana baba kardeş çocuk amca teyze hepsi her şeyden kopmadı mı? Günlük sıradanlıklar anlamsız kalmadı mı, büklüm, büklüm kıvrılmadı mı, durmadı mı o insanların hayatı…
.. ve dahi insan sevgisi, vatan sevgisi, bayrak sevgisi olan herkesin hayatı, yürek yangını yaşantının pençesinde bir muhasebe durağı vermedi mi?
Belli ki “evladım değil” demektesin.
Milletin evladı, devletin emaneti değil mi o şehitler
O iştigal ettiğiniz makam nedir, oturduğunuz yer kimin, siz kimsiniz?
***
Ana kuzuları parçalanmış, acı ve sızının önüne geçen kahredici sorular!
Kazamı, sabotaj mı, neden o saatte, neden acemi o kadar asker…
Aileler ise kan verme sırasını bekliyor, hangi parçalar evlatlarının diye!
Devletlerine emanet ettikleri can parelerinin teşhisi için…
Dayanamıyor bir baba feryat ediyor; bu katliam!..
Ya emanet sahipleri;
Önce bir açıklama ve kısa süren tartışma, 9 yaralımı yoksa 4 mü?
Sonra acı gerçek açıklanıyor bakan tarafından; 25 şehit var. Kaza… Hindistan ve Pakistan’da oluyor ya hani, onlardan!…
Devamında yavrulardan “tane” olarak bahsetmekte!
Ardından askerin 1 numarası bölgeye geliyor. Devletin bölgedeki 1 numarası hediyeler hazırlamış, fotoğrafçı da hazır.
Hediyeler veriliyor, şahane pozlar çekiliyor ve makamın sitesi renklendiriliyor.
Ama oda ne; tepki gösteriyor bazıları, insaf diyor, vicdan diyor, insanlık diyor, şehitler diyor!
Zat-ı âlileri çok kızıyor. Popüler biri gelmiş şehrimizin reklamı için hediye verdik ne var bunda, acımız var ama hayat devam etmesin mi diyor.
Hükümet sözcüsü koronun assolisti hemen devreye giriyor. “Anormallik görmüyorum”
Hala tepki gösterince bazıları diğer iktidar sözcüsü sahne alıyor; Acılar üzerine konuşmayın diyor. Herkesi “vicdanlı” olmaya çağırıyor.
Vicdanlar kan ağlıyor!..
Tam da bu esnada yeni bir açıklama geliyor. Son “parti” şehitleri de gönderdik!”
Bu arada ülkemde müzik eğlence programlarının böylesi durumlarda devamının önemi vurgulanıyor, ısrarlı ve kuvvetli ifadelerle! Oynayıp zıplayarak acıyı paylaşalım diyorlar…
Hayatı “umarsızca devam ettirenler” pervasız ve arsız, tüm insanca değerlerden muaf olduğu aşikâr tescilli olanlar! En gür ses onlardan çıkıyor her zamanki gibi…
Ankara mı;
En tepe noktamız geçen gün tatil gezisi “tivitlerinin” hemen önüne, 8 şehit için başsağlığı mesajı koymuştu.
Ha birde; “böyle kaza olmaz” diyenler ihanetle suçlanmakta…
