Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl 87 branşta 36 bin 837 kişinin ilk atamasını 09.09.2013 tarihinde yaptı. Bu yapılan atamalar için tek koşulsa 60 barajıydı. Ve 5 gündür binlerce öğretmen adayı ek atamayı bekliyordu.
Gecenin bilmem kaçında bir açıklama:
“16-20 Eylül 2013 tarihleri arasında boş kalan 3.227 kontenjana 16 alanda “ilk atama” kapsamında yeniden başvuru alınarak 23 Eylül 2013 tarihinde ek öğretmen ataması yapılacaktır.”
16 alan ve kontenjanları ise:
Tabloyu görebiliyor musunuz?
Ya baraja ne demeli 50.
Ağlayalım mı gülelim mi bilemedim doğrusu. Ben atanamamış Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim. Evet, herkes gibi ben de atanmak istiyorum; ama konumuz gerçekten bu değil. Şu yukarıdaki tablonun eğitim-öğretim hayatıyla ne gibi bir ilişkisi olabilir çok düşünüyorum. Allah’a şükür dinim belli, imanım kuvvetli birisiyim; ama bu Din Kültürüne verilen sayının diğerlerine de verilmesi gerekmez miydi? Binlerce ücretli öğretmen çalıştırılacağına normal bir atama olsa olmaz mıydı?
Mali durumlar demeyin bana!
Hani bizim dışarıya borcumuz bitmişti, cari açık yoktu!
Ekonomi çok iyiydi!
Binlerce öğretmenin hayalleriyle oynanıyor. Buna sessiz kalmak nereye kadar…
Hayatımız sınav olmuş zaten. ÖSS, YGS, LYS deyip durdular. Kazandık da ne oldu? Dört yılın sonunda bir sınav daha: KPSS.
Ve verilen kontenjanlar, belirlenen bölümler. İnsanların hayatlarıyla oynamak diye buna deniliyor işte.
Kaç genç öğretmen bu yüzden intihar etti.
Kaç öğretmen diplomalarını yırttı.
Kaç öğretmen bu yüzden bir aile bile kuramadı.
Kaç öğretmen bu yüzden ailesine kavuşamadı.
Kaç öğretmen bu yüzden depresyona girdi…
Bu atanamayıp da çeşitli sorunlar yaşayan öğretmenlerimin sayısını hiç bilen var mı?
Dalga geçmeyin artık bu milletle ya. Bu millet sizin oyuncağınız değil. Önüne gelen bir sistem değiştiriyor. Çorap mı değiştiriyorsun, sen kardeşim! Milli Eğitimsin sen, adı üstünde milli olmalısın. Değişmemelisin, gelişmelisin sadece! Benim atanamamış öğretmen arkadaşlarımı da beni de bu şekilde aşağılayamazsın. Biz senin oyuncağın değiliz.
Sayın Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI, sana sesleniyorum:
Biz senin oyuncağın ya da maşan değiliz. Mensubu bulunduğun partinin ADALET kelimesinden bir an önce feyz almanızı istiyorum. Binlerce öğretmenin bedduasını almaktansa hayır duasını almayı deneyin.
Aynı sözleri Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da söylüyorum. Bakın, sizin de çoluk çocuğunuz var, bu devran böle sürmez. Elbet devran dönecek. Bugünün yarını da var, sakın unutmayın! Seçimler sırasında da sakın ola memuruma yaklaşmayın. Hele halkıma sakın yaklaşmayın! Çünkü patlamak üzere bir volkanla karşı karşıyasınız ve patlamak üzere olan bir ampulün içerisindesiniz.
Saygılar…
