Efendim terör, Türkiye’nin kalbinde terör estirdi, canlarımıza kıydı. Kim olursa olsun, hangi mezhepten, meşrepten, partiden, cemaatten fark etmez. Değil mi ki insan!
Ülke, terör belasıyla sıkışmışken, hemşehrim S. A. Davutoğu, akıllara ziyan beyanatlar vermekte.
Efendim “Bu hükümet bir AKP hükümeti değil; bir seçim hükümeti imiş” yahu başbakanı AKP’li ve AKP’nin genel başkanı. En önemli bakanlıklar AKP’li, bir gecede hülle yoluyla AKP’den istifa ettirilerek bağımsızlaştırılıp kabineye alınan isimler AKP’li.
Ama hükümet AKP hükümeti değil.
Biz bu kadar mı bön ya da aptalız. Alnımız da keriz filan mı yazıyor? Neden bizim aklımızla alay ediliyor. Bizle bu kadar mı safız ya da saftirik?
Neyse.
Terör Ankara’yı, Ankara’nın göbeğinden vuruyor. 97 vatandaşımız ölüyor. Hastaneler yaralı ve ağır yaralılarla dolu. Herkes, “Bu nasıl olur? Neden önlem alınmadı? Burada bir zafiyet mi var?” sorularına cevap aramakta. MİT’in ne iş yaptığını daha doğrusu yapmadığını sorgulamakta!
Hemşehrim A. Davutoğlu açıklama yapıyor, “Bizde canlı bombaların listesi var. Amma eylem yapmadan tutuklama yapamıyoruz. Türkiye her önüne geleni tutukluyor algısı oluşsun istemiyoruz.”
Öp babayın elini. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Dam başında saksağan vur beline kazmayı.
Yahu biz çok mu aptalız, çok mu bönüz ya da çok mu malız?
“Makul Şüpheli Yasasını” kurbağalar çiftleşmesin, arılar vızıldamasın diye mi çıkarmıştınız?
Ey benim aziz okuyucularım! Terörist, ancak kendini patlatıp eylem yapınca tutuklanacakmış. Lafa bak hizaya gel! Bizi yönetenlerin, mantığına bakar mısınız? Ben üzerime bomba bağlayıp Başbakanlığın önüne varsam: eylem yapmadığım için tutuklanmayacak mıyım?
Oysa uzmanlar böyle bir girişimin bile cezasının üç ila on beş yıl olacağını söylemekteler.
Patlayan terörist, patlattığı bilyeli bomba gibi dağılmakta! Neresinden tutup da tutuklayacaksınız?
Bu “Canlı bombaları” tutuklasanız, gözaltına alsanız, deşifre etseniz olamaz mı? Terörist, “Yahu ben biliniyorum” kaygı ve korkusuna kapılmaz mı?
“Devlet beni buldu, biliyor, benim bağlantılarımı da bulmuştur.” Psikolojik baskısına kapılmaz mı?
Neden yapmıyorsunuz, neden yapılmasına izin vermiyorsunuz? Siz masum vatandaşları dinleyip, kaset siyaseti yapmaktan vaz geçip; azıcıkta devlete ve millete kast eden teröristleri dinleyip, takip etseniz daha faydalı bir icraat yapmış olmaz mısınız?
Ortada CUMHURİYET TARİHİNİN en kanlı terör olayı yaşanıyor. Yüze yakın yurttaş ölüyor. Ama ortada bir Allah’ın sorumlu kulu yok! Tuvaletini korumayan gar müdürü suçlu olmalı.
Bu ne menem bir devlet yönetmektir?
Sizler anladınız mı? Neden terör olayları önlenemiyor? Demek ki devlette bir zafiyet bir boşluk var ki; bu boşluğu terör örgütleri akıllıca kullanmaktalar.
Diyarbakır’ı terörden temizleyip, ezan okuyan polislere bir bayan: “Biz sizden yanayız, sizin (DEVLETİN) yanınızdayız. Bıktık bunların işkencelerinden” demiyor muydu?
Hangi akıl ve mantıkla DEVLETİ o bölgeden çekmiştiniz?
Anlatır mısınız lütfen?
Başbakanıma kimler, böyle ipe sapa gelmez akılla çelişen, mantıksız açıklamalar yaptırmakta?
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı