Rusya Türk Dış Politikasını Bombalamakta

İnsan bu kadar mı öngörüsüz olurdu? İnsan bu kadar mı gerçeklerden uzak kalırdı. İnsan bu kadar mı gelişmeleri okuyamazdı?
 
Oysa o kadar iddialı başlamışlardı ki; “Sıfır sorunlu komşuluk”, “Her konuda daima bir adım önde olmak”, “Vizyoner bakışlı, stratejik derinlikli dış politika”
 
Bu söylemleri duyunca dudaklarımız uçuklamıştı.
 
İyi ki geldiler. Türkiye’nin makus talihini kıracaklar. İçte ve dışta Türkiye’nin ufkunu açacaklar diye sevinmiş ve “Oh be!” demiştik.
 
Meğer koflarmış, boşlarmış.
 
Türkiye, an itibariyle Cumhuriyet döneminin en kötü anlarını yaşamakta.
 
İçte açlık, sefalet ve PKK terörü ile boğuşan bir halk. Akan gözyaşları, ocaklara düşen ateşler.
 
Dışta; yalnızlığa mahkûm edilen bir Türkiye! Sözü dinlenmez, fikri sorulmaz, kale alınmaz bir Türkiye!
 
Hep atan ama asla tutamayan bir Türkiye. Kaç oldu bilmiyorum, “Kimse bizim sabrımızı test etmesinler!”, “Angajman kurallarını gözümüzü kırpmadan uygularız!” diyeli.
 
Ne oldu? Boş kiler boş ambar; boş tenekenin sesi gür çıkarmış meğer.
 
Suriye ile gayet güzel bir ticaretimiz vardı. Baba Esat ölünce ilişkilerimiz daha bir güzel olmuştu. Hatay’dan hergün 12 araç girer çıkardı Suriye’ye. Ya şimdi?
 
Bize ne idi ki; Suriye’nin iç işlerine atladık. Esad’ı ESET yaptık. Emeviye camiinde Cuma namazı kılmaya yeltendik?
 
“Esad muhakkak gidecek, gitmelidir. Esad bir diktatördür “dedik.
 
Ne geçti elimize?
 
Ne oldu ÖSO? Kiminle nasıl iş tuttuk?
 
Esat kıvrak manevralarla; IŞİD’i ve PYD’yi bize sınır komşusu yapıverdi ve “Alın bulun belanızı” dedi. Sınırlar kaynıyor, sınırlar yolgeçen hanına döndü.
 
İşe Rusya el koydu. Hazar Denizi’nden Suriye’yi, muhalifleri vurmaya başladı. Hava sahalarımızı ihlal ederek; “Hadi bakalım, uygula şu angajman kurallarını” demekte.
 
Biz ne yapıyoruz? “Rusya iyi bir dostunu kaybedecek! Akkuyu’yu başkaları yapacak. Rusya aslında NATO hava sahasını ihlal etmekte” Allah Allah! Ülkelerin iyi dostları da mı varmış? Ülkelerin dostları olmaz beyler! Çıkar ve menfaat dostlukları olur. Ülkeler arı siyaseti güderler. Hangi çiçekte bal varsa oraya giderler, oraya konarlar.
 
Daha bunu bile anlayamamışsınız? Bu nasıl ülke yönetmektir? Ancak geçmişe çamur atmada üstünüze yok maşallah! “İki ayyaş” dedikleriniz, “Monşörler” diye alay ettikleriniz: böyle mi siyaset yapıyorlardı?
 
Rusya aslında sizin DIŞ POLİTİKANIZI bombalamaktadır. Deliye kıl saydırırlar, pirinç taşı ayıklatırlar. Kolay gelsin!  “Ortadoğu’da bizden habersiz yaprak kımıldamaz”
 
Esen kalınız.