Devlette yapı olmaz. Her türlü yapıya da yapılanmaya da temelden karşıyım. Devlette paralel yapı demek; üniter yapının aşındırılması demektir ki, bu asla kabul edilemez.
Eğer varsa, eğer biliniyorsa. Devlette bir paralel yapılanma ispat edildiyse gereği yapılmalıdır.
Eğer yapılmıyorsa ya da yaptırılmıyorsa; bunu engelleyenler yasalara göre suç işlemektedirler.. Devletin üniter yapısını illegal yollardan değiştirmeye teşebbüs etme suçunu işleyenleri kollama suçu oluşmaktadır.
S. Erdoğan, son Afrika gezisinde yine “Paralel Yapı”dan şikâyetle güya bu ülkelerin yöneticilerini aklınca uyardı. “Bunlar eğitim adı altında ajanlık yapmaktadırlar” dedi. Dediği bence çok doğru! S.Erdoğan bunların iç yüzünü yeni mi öğrendi yoksa” kuyruk acısı” mı var?
Madem ajanlar, Madem tehlikeliler
Madem paralelciler.
Öyleyse neden gerekeni yapmıyorsunuz? Elinizi tutan mı var? İktidarda siz değil misiniz? Devletin bütün birimleri sizin emrinizde değil mi?
Ne diye muhalefetteymiş gibi dertlenmektesiniz?
Basından öğrendiğimiz kadarıyla; S. Erdoğan’ın dertlendiği ve her fırsatta şikâyet konusu ettiği ,”Paralel Yapılanmaya” mensup on binden fazla polisin, binlerce de hâkim ve savcının olduğu söylenmekte.
Gerçi bunları devlete taşıyan; yasalar çıkararak, kolay yoldan hâkim ve savcı olmanın yolunu da siz açmıştınız ya!
Neyse!
Diyelim ki, sizi de kandırmışlardı ve yeni uyandınız.
Bu paralel yapının da devlete zararlı olduğunu bilmektesiniz.
Öyle ise neden gereğini yapmıyorsunuz/ yapamıyorsunuz?
Neden Z. Öz’ü yargılayamıyorsunuz?
Neden bu paralelcileri, bu görevlerinden alamıyorsunuz?
O zaman şöyle bir soru akıllara gelmez mi?
Acaba kendilerini engelleyen bir güç mü var?
Yoksa evet yoksa ki bu daha da ürkütücü; kendilerinin de korktukları bir suç ya da hukuksuzlukları mı var?
Paralel yapı, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını, aslında 2014 Şubat ayında yapacakmış. Gelişmeler ve bir yazışma sonucu aceleyle erkene alınmış.
Eğer Devlet, S. Erdoğan’a sahip çıkmasaymış, bugün yeni bir hükümetimiz ve Silivri’de de yeni bir yargılama sürecimiz başlamış olacakmış.*
S. Erdoğan’ın yapacağı, TSK’nın suçlanmasından başlayarak, ülkeyi kaosa götüren ve binlerce mağdur bırakan Ergenekon soruşturmalarından başlayarak, bunları yapanları sorgulatmaktır..
Eğer Paralel Yapı oluşumunda da ciddi ise gerekeni de yapmalıdır.
Elinde fırsat yokmuş gibi, iktidarda değilmiş gibi, muhalefetmiş gibi konuşmaktan ve sızlanmaktan da vaz geçmelidir.
Sarımsak yedi de ağzı kokmuyorsa ya da kendi ifadesiyle, “Abdestinden şüphesi yoksa” gereğini yapmalıdır.
Aksi halde Paralel Yapı diyerek insanları tedirgin ve ikircikli yapmamalı ve çalışmalarına da engel olmamalıdır.
Ülkenin yeni bir mağdurlar ordusunu kaldırmaya tahammülü yok artık.
Bunları yaparsa, bu konudaki samimiyet testinden de geçmiş olacak.
Esen kalınız.
Not; 23.11.2014 Ulusal Kanal; Prof. Dr. Emin Gürses.