Firavun, eski Mısır hükümdarlarına verilen isimdir. Mısır’da Firavunlara Tanrı gözüyle bakılmaktaydı. Firavun, bütün insanların efendisi, yeryüzünde bulunan her şeyin tek sahibiydi. Mısır sosyal inanışına göre Firavunlar; evrensel dengeyi, güneşin seyrini, Nil’in akışını düzenleyen tanrı olarak bilinirdi. Adaleti, iç-dış siyaseti, ülke güvenliğini sağlayan tek kişiydi.
Kısaca Firavunlar, günümüzde devlet başkanı ile eşdeğerdir.
Firavunlar, bu yetki ve güçlerine güvenerek, etraflarına acımasızca davranmışlar, zavallı halka zulm üstüne zulüm yapmaktan da geri durmamışlardır.
Kitabımız Kuran ve diğer kutsal kitaplarda Firavunlar, kendilerine tanrı süsü veren tek tanrılı dinlere karşı savaşmalarını anlatarak çok ağır bir şekilde eleştirilmişlerdir. En az 12 surede Firavunlardan bahsedilmektedir.
Firavun, insanlara zor kullanarak kendisine tapmalarını sağlamış, yüksek kuleler yaptırarak gökyüzüne ulaşmak istemişti. Kuran’ın ifadesine göre Firavun, İsrailoğullarını köle yapmış ve merhametsizce çalıştırmaktaydı.
Sevgili okurlarım! Firavun’un bu acımasız, zalim, insafsız tutum ve davranışına; insanlar direnmemiş, başkaldırmamış ve köleliğe rıza göstermişler. Bundan cesaret alan Firavun, zalimleştikçe zalimleşmiş, merhametsizleştikçe merhametsizleşmiş.
Bir kâhinin ikazı ile doğan bütün erkek çocukları toplayarak öldürtmüş. Bir süre sonra köle yapacak insan kalmayınca, iki yılda bir doğan erkek çocukları öldürtmüş. Bu sayededir ki Hz. Musa ve kardeşi Harun sağ kalabilmiştir.
Mısır halkı, bu zulmede eyvallah demiş. Ses çıkarmamış, Ezilmeye ve köleliğe razı olmuş. Razı olmakla kalmamış, yapılanları birde alkışlamış. Firavun sokağa çıkıp gezdiğinde de; “Mısır seninle gurur duyuyor!” Sloganları atmış.
Yani;
Firavun ne yaptıysa; Mısır halkı eyvallah demiş, tasvip etmiş ve onaylamıştır. Zulme evet denir mi, zalim alkışlanır mı?
Sonunda Hz. Musa, Firavun’u HAK dine davet edince, olanlar olmuş, insanlık; inceldiği yerden kopmuş. Musa’nın ve Firavun’a başkaldırıp isyan edenlerin peşine düşmüş.
Kızıldeniz’de Musa ve Firavunun zulmüne isyan edenler kurtulmuş. Firavun boğulmuş. Ya onun zulmüne ses çıkarmayanlar, “Mısır halkı seninle gurur duyuyor!” diye bağıranlar? Onlar kurtulmuş mu?
Elbette hayır. Zalim Firavun ile onun adaletsizliğine, hukuksuzluğuna, zalimliğine, acımasızlığına ses çıkarmayanlar ne olmuş dersiniz? Firavunla birlikte onlarda boğulup gitmişler.
Yunus; 92. Ayet: “Ey Firavun! Senden sonra geleceklere ibret için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtarıp bir tepeye atacağız. İşte insanlardan çoğu, hakikaten ayetlerimizden habersizdir.”
Bilerce yıl sonra, secde eder şekilde çürümeden, sakalı ve bıyığı ile bozulmadan bulunan cesedi, Londra British Museum’de teşhir edilmektedir.
Acaba bu ibretlik olaydan bizler ne ders aldık?
Firavunlara eşlik edip, “Sen çok yaşa! Seninle gurur duyuyoruz!” Diye birilerini Firavunlaştırarak, hem kendimizi, hem de halkımızı perişan mı etmekteyiz?
Umarım tarih, Yeni Firavun hikâyeleri yazmaz.
Suça susmak, zulme ve haksızlığa ses çıkarmamak; onay vermektir, yapılanlara ortak olmaktır.
Esen kalınız.
NOT: Firavun, son nefesinde Kelimeyi Şehadet getirmek istemiş. Ama Allah’ın kabul etmediği söylenmektedir.