Kişi kavmini sevmekle kınanamaz
Yukarıdaki başlığa bakıp, sakın ola beni kâfirlikle filan suçlamayınız. Son yıllarda Türk ve Türklüğe yapılan iftira ve ihanetler dozunu aşmaya başladı.
“Biz sizi, bir erkek ve dişiden yarattık, kavimlere ayırdık. Sorulduğu zaman söyleyesiniz diye” (Hucurat: 13)
Irk ve ırklar, bizzat yaratanın bir hikmeti olmuyor mu?
Ben hep takip ederim. Bizim İslamcıları bu konuda anlamakta zorlanmaktayım. Onlar, İslam ile Kürtlüğü, İslam ile Araplığı, İslam ile diğer ırkları gayet bağdaştırmaktalar. Ama sıra Türklük ve İslam olunca itiraz hemen hazır, “Irkçılık yapmayın, Kavmiyetçilik haram!” Pes doğrusu. Beyler şunu aklınızdan çıkarmayınız ki; Allah nezdinde üstünlük ne kavimde, ne ırkta nede kabilededir. Takva, üstünlüğün tek düsturudur. Eğer takva sahibi iseniz Allah katında üstün olan sizsinizdir.
Eski tabirle kan ırkçılığı, yeni tabirle biyolojik ırkçılık asla tasvip edilecek bir üstünlük değildir. Bilali Habeş’in siyahlığına gülen Mekkeli kadınlara, “Boyaya mı, boyayana mı gülmektesiniz?” sorusu çok manidar değil mi? Mutlak sahip kimdir?
Eğer takva sahibi değilseniz, adam da değilsinizdir; bırakın Türk, Kürt, Arap olmayı!
Her ırkın, her coğrafyanın elbette bir aşırısı olabilir ve olacaktır. Bu, asla ölçü olamaz.
Günümüz İslamcılarının “Müslüman” ve “İslam” kelimelerini Kürt, Arap, Çerkez, Boşnak ve diğer ırklar için çok rahat kullanmaları, iş TÜRK kelimesine gelince dellenmeleri mantıklı mıdır? İslam ve Müslüman sıfatlarını diğer ırklarla rahatça bir arada kullanırken sıra Türk sıfatına gelince tüylerinin diken diken olması, öfkelerinin artmasını hayra alamet görmüyorum.
Bir sosyoloji Prof’u,(Yasin Aktay) bir üniversitemizde “Zaten Türk de yoktur.” Demesi gündeme oturdu. Bu zevatın aynı zamanda AKP’nin MKYK üyesi olması ise gündemi daha bir karıştırdı, dikkatleri üzerine çekti. Uyuyan devi uyandırdı ve “Ne oluyoruz?” sorusunu sordurdu.
Böylece zaten Türk ve Türklüğe şaşı bakan AKP’nin de “böyle bir meselesi mi var?” sorusunu sordurdu. Eğer AKP’nin böyle bir sıkıntısı varsa derhal bu sakat düşünceden vaz geçmeli ve 75 milyon TÜRKÜN başbakanı ve hükümeti olduğunu unutmamalıdır. Eğer Türk ve Türklüğe karşı iseler; o zamanda oturdukları Türkiye Cumhuriyeti’nin o değerli koltuklarını derhal bırakmalıdırlar. Çünkü böyle bir anlayış, kan ırkçılığının dik âlâsıdır.
Biz, “Zaten Türk ırkı diye bir ırk yoktur’” diyen bu zevata ve anlayışa şunu hatırlatırız; Viyana kuşatması Türk’tür. 6000 km uzunluğundaki ÇİN SEDDİ Türk’tür. İstanbul’un fethi Türk’tür. Mohaç, Kosova, Dandanakan, Talas, Mercidabık, Ridaniye, , Çanakkale, Niğbolu, Sakarya zaferleri Türk’tür. Ergenekon Destanı Türk’tür. Yunus Emre, Karacaoğlan, Itri Türk’tür.
Süleymaniye, Selimiye, Sultan Ahmet Türk’tür.
Şeyh Edebalı, Osman Bey, Alp Aslan, Hamdi Yazır, H. Bektaşı Veli, Piri Reis, Türk’tür.
Balkanlarda bir Hıristiyan, İslâmla şereflendiği zaman, “Müslüman oldu” demezler; “TÜRK OLDU” derlerdi.
Geçmişte Türk solu, Türk ve Türklüğü benimsemezlerdi, “halkların kardeşliğini “ savunurlardı. Günümüzde onlar, o yanlışlarından vaz geçtiler Türk oldular.
Şimdi bu boşluğu, Popülist-İslamcılar, “İslam Kardeşliği” adına Türklüğü YOK saymaktalar.. Nereye kadar? “Efendim saf kan Türk kalmamış” filanda gibi ipe-sapa gelmez izahlarla, ilime ters düşmekteler. Acaba saf kan Arap’ın, Kürtün, Acemin olduğunu nereden biliyorlar? Bunların zifaf çetelerini mi tutmaktalar?
Bu zevatın “KÜRTLÜĞÜ-Arap’ı inkâr mı edelim?” derken, Türklüğü neden İNKÂR ettiklerini anlamak mümkün mü, sağlıklı bir düşünmenin dışa vurumu mu?
Bu zavallılara şunu hatırlatmalıyım ki, yukarıda binde birini saydığım sebeplerden dolayı; TÜRKLÜK savunulmaya muhtaç bir olgu da değildir. O, insanlıkla beraber var olandır. Tarihçilerin tespitine göre Tarih, O’nunla başlar; “Tarihten Türkü çıkarırsan; Tarih diye bir şey kalmaz.”
İnanın bu sözde İslamcıların ve böyle cahil Prof’ların, “Sapkınlıkları” karşısında böyle bir yazı yazdığım içinde çok üzgünüm ve utanıyorum. Eskiler ne güzel demişler, “Okumak cehaleti alır ama eşeklik baki kalır.”
Be beyinsizler, be utanmaz-arlanmazlar; bu evrende her ırka yer buldunuz da bir TÜRKE mi yer bulamadınız? Allah sizleri bildiği gibi yapsın ve ıslah eylesin!
Ne mutlu Türküm diyene!
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı