AKP iktidarı ülkenin yönetim sistemini derinden sarsacak, aynı zamanda ilimizin de siyasi dengelerini alt üst edecek yeni bir düzenlemeyi daha gerçekleştirme peşinde.
2011 Yılında çıkarılan 6360 sayılı yasa ile daha önce 17 olan Büyükşehir sayısı, il nüfusu 750 binin üzerinde olan 13 il daha ilave edilerek 30’a çıkarılmıştı. Bununla birlikte Büyükşehir yasasında değişiklik yapılarak beldeler kapatılmış, yeni ilçeler kurulmuş ve şehrin mülki sınırları Büyükşehir belediye sınırları olarak kabul edilmişti.
Bu yasa gereğince il özel idareleri belediyelere devredilmiş, İl genel meclisleri kaldırılmış, köylerin tüzel kişiliğine son verilerek mahalleye dönüştürülmüştür.30 Mart 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde İl, ilçe ve köylerde yaşayan tüm seçmenler büyükşehir belediyesi başkanı için de oy kullanmışlardır.
AKP iktidarı bu defa aldığı kararla 30 İl’in dışında kalan diğer 51 ili de bütünşehir statüsüne sokmayı planlamaktadır. Bu amaçla AKP’nin elinde bulunan Adıyaman ve HDP’nin kazandığı Ağrı illeri pilot il olarak seçilmişlerdir.2019 yılında yapılacak seçimlerde 81 il bütünşehir olacak.
Muhalefet partileri 6360 sayılı yasa çıkarken de şiddetle itiraz ettiler. Ne var ki AKP sayısal üstünlüğüne dayanarak yasayı çıkardı ve 2014 seçimlerinde uygulandı.
Yasa çıktığı takdirde;2019 yılında yapılacak olan yerel seçimlerde Kars’ın Merkez İlçeyle birlikte 8 ilçesi ve 382 köyünde yaşayan seçmenler de Kars belediye başkanını (Büyükşehir belediye başkanını)seçmek için oy kullanacaklardır.
Öncelikle, Ağrı ve Adıyaman’ın pilot il olarak seçilmesinin mantığını anlamak mümkün değildir. Zira yasa zaten ilk defa uygulamadadır ve önümüzdeki 4 yıl içinde sonuçları görülecektir. Kaldı ki uygulamada Ankara, İstanbul gibi metropol ler de var, Tekirdağ, Malatya gibi diğer 51 ilimizle benzer niteliklere sahip olanlar da. Yani pilot il uygulamasına gerek yok,30 İl’deki sonuçlar görülerek karar verilebilir.
Ayrıca neden sadece Ağrı ve Adıyaman pilot il olarak seçilmişlerdir? Belediyesi MHP ve CHP’nin elinde bulunan illerden de birer tane pilot il seçilmesi daha hakkaniyetli olabilirdi. Muhalefetin bu konuda itirazlarını bildirmeleri yerinde olacaktır.
Önümüzdeki yılda uygulamaya konulması beklenen düzenlemenin açıklanan gerekçesi; hizmetlerin verimliliğini artırmak, kaynakların yerinde kullanımını sağlamak, hizmetteki aksamalara engel olmak, denetim alanındaki boşluğu doldurmak, afet ve acil yardım hizmetlerini yürütmek olarak belirlenmiştir.
Biz bu gerekçeye itibar etmiyoruz. Bize göre;2015 seçimleri sonrasında hedeflenen başkanlık sisteminin altyapısı hazırlanmaktadır. Bu Yasa ile AKP kurulurken birtakım çevrelere verilen “demokratik özerklik” sözünün gereği şimdi bütün şehir yasasıyla gecikmeli de olsa yerine getirilmektedir.
Yasanın uygulanmasıyla birlikte zaman içinde başkanlık sistemi, bölgesel yapı ve federatif yönetime doğru gidiş kaçınılmaz olacaktır.
Bütün bunları gerçekleşip gerçekleşmeyeceği 2015 yılında yapılacak olan seçim sonuçlarına bağlıdır. Muhalefet ya çok çalışıp AKP’yi iktidardan edecektir, ya da ülke dönüşü olmayan bir yola girecektir.
Kelimenin tam anlamıyla “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe ”öneminde bir seçime giriyoruz.
