Türkiye İstatistik Kurumu 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle Nüfus istatistiklerini açıkladı. Nüfusu azalan 25 il içerisinde Kars’ta var.
İlimizin genel nüfusu 934 kişi azalarak 304.821 olmuş. Yüzde 3,1 oranında düşüş var.
İl merkezinin Nüfusu ise 78.100 dür. Neredeyse 10 yıl önceki nüfusun aynısı.
Kars’ta yaşayanlar bilir. Yaz kış düğünümüz eksik olmaz. Habire gençlerimiz evlenir. Onların çocukları olur. Bebek ölüm oranları da eskisi kadar yüksek değildir. Kafkas Üniversitesinin öğrenci kapaitesi, buna bağlı olarak idari ve akademik personel sayısı da gittikçe artmaktadır.
ALLAH korusun bu şehirde salgın hastalık olmadı, savaş ta çıkmadı. O halde nereye gitti bu insanlar?
Bu konunun Kars kamuoyunda enine boyuna tartışılması gerekmez mi?
İnsanoğlu karnının doyduğu, kendisini mutlu, geleceğini güvende gördüğü yerleri tercih eder.
Kars halkının yüzde 70’i geçimini tarım ve hayvancılıktan temin etmektedir.
Her iki sektörün de fotoğrafını çektiğimizde, Kars’ta nüfus azalmasının nedeni daha iyi anlaşılır.
Tarım bitmiş, samanın kilosu bu kış 1.200 Kuruşa kadar çıktı. Hayvancılık tarihinin en bunalımlı dönemini yaşıyor.
Hayvancılık zayıflayınca esnafta iş yapamaz oldu. Zira esnafın işi köylüyle dönmektedir. Ayrıca esnaf Migros, Bim, Şok gibi güçlü sermayenin kuşatması altındadır.
Organize sanayi bölgesinde iflaslar aldı başını gidiyor. Küçük sanayi esnafı sinek avlıyor.
Son yıllarda işsizliği azaltacak, üretimi artıracak, hemşehrilerimizin Kars’ta yaşamaları için cazibe olacak bir tek yatırım gösterebilir misiniz?
Kars’ta sanayi yok, Turizm geliri yok, tarımsal üretim yok, hayvancılık yok. Ne var? Bol laf. Şu da olacak, bu da olacak diye.
Sanayisi olmamasına rağmen nüfusu artan kent olmaz mı? Elbette ki olur. Bu tür kentler belediye hizmetleriyle cazibe merkezi olurlar.
Belediyelerin gerçekleştirdiği hizmetler nedeniyle emekliler bu kentleri tercih ederler, bu kentler yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrarlar. Hizmet sektörü bu kentlere yatırım yapar. Böylece hem kent gelişmeye devam eder, hem de nüfus korunmuş olur. Kars’ta o da yok.
Son yıllarda vatandaşın eski binalarını yıkıp yerine yenisini yapması veya bankalara 15-20 yıl süreyle borçlanıp bir daire alması bizi aldattı. Kars gelişiyor sandık.
Demek ki öyle değilmiş. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde kentin göç alması veya vermesi önemli bir gelişmişlik göstergesidir.
Kars göç vermeye devam ediyor. Hem bu göçenler öyle boşta gezenler falan değil, hayvancılık yaparak şehir ekonomisine katkıda bulunanlardır. İktidarın yanlış hayvancılık politikası nedeniyle iflas ettiler. O nedenle kentten ayrılıyorlar.
Nüfusu azalan köyleri tek tek inceleyiniz. Tamamı hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı köylerdir.
Iğdır ve Ardahan’ın il yapılmasından sonra Kars’ın bölge kenti olması planlanmıştı. Kafkas Üniversitesi, havaalanı, şeker fabrikası, kayak tesisleri o düşünceyle, o dönemde hayata geçirilmişti.
Son 11 yıldan beri Kars gerilemeye, uyutulmaya, aldatılmaya devam ediyor.
Hani yatırımdan geçtik, Kars 11 yıldan beri bir” bakan” hak edecek kadar değersiz midir?
Anlaşılan İktidardan, siyasetçilerden medet bekleyeceksek, daha çok bekleriz. Kars’ın makûs talihini yine Karslının kendisi yenecektir.
Nasıl mı? Birbirimize güvenerek. Samimiyet atmosferi yaratarak. Herkesin bir diğerine kuşkuyla yaklaştığı yerde ne yatırım olur, ne kalkınma. Önce güven…
