İnanın aklım almıyor.
Söylenenlere bakıyorum…
Olanları görüyorum… Aklım basmıyor…
Neresinden, hangi açıdan bakarsam bakayım, çelişkiler yumağı, sırlar fantazisi çıkıyor karşıma…
Pkk’nın Kandil, İmralı ve TBMM ayağı bas bas bağırıyor, “Devlet Kürtleri doğuda katlediyor!” diye propaganda yapıyor…
Her nedense doğudaki Kürtler ne Irak’a, ne İran’a nede Suriye’ye kaçmıyor… Bilakis akın akın Batıya geliyor.
Neden?
Batıda pek çok Kürt iş adamı, şarkıcı, türkücü iş yapıp para kazanıyor.
Gel gör ki, pek çoğu “Pkk” propagandası yapar ama asla Hakkâri’ye, Cizre’ye, Şırnak’a gitmezler.
Niçin?
Pek çok Kürt kökenli insanımız Avrupa’da yaşar, Kürt ve PKK propagandası yapar.
Ne sırdır ki, tatil için Türkiye’ye ve özellikle de Antalya ve Batı bölgelerimize gelirler.
Asla ve asla Hakkâri, Cizre gibi şehirlerimize uğramazlar…
Sebebi nedir?
Kürt kardeşler, ülkenin batısı, güneyi, ortası fark etmeden her yerde rahatça dolaşıp gezerler, iş yaparlar, yaşarlar, kebap ve lahmacun dükkânı işletirler… Türkler ne hikmetse Güneydoğu illerimizin pek çoğuna bırakın iş yapmayı ayak bile basamazlar.
Neden ki?
Yurt içinde bunlara eyvallah…
Kuzey Irak ve Suriye’de Türk’e cephe alan, Türk’ün ekmeğine kan doğramaya çalışan Kürtler, başları sıkışınca neden Türkiye’nin yolunu tutarlar da, akıl ve fikir babaları İsrail’e selam bile vermezler?
Anlayan var mı?
Buraya kadar yazdıklarım doğru mu?
Doğru!
Öyleyse soralım: “Kim mağdur?”
Onlar mı, biz mi?
Sırlar çelişkisi bir durum değil bütün bunlar. Dış güçlerin, Türkiye ile Irak, Suriye üzerinde bir oyunudur oynanan…
Bu coğrafyanın altında öyle bir zenginlik var ki; bu kavga, yüz yıldır devam ettiriliyor.
Bizler hâlâ uyanmayacak mıyız, bu derin gaflet uykusundan?
Esen kalınız.
