nazim-peker
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Cumhurbaşkanı Tek Başına mı?

Cumhurbaşkanı Tek Başına mı?

0
Paylaş

 

15 Temmuz hain kalkışma hareketi, çok şeylerin aydınlanmasına, çok insanın da maskesinin düşmesine neden oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile mücadelede ve onları bitirmede sanıyorum ki gayretli ve azimli. O, bu işin bitirilmesini ve devletin kılcal damarlarından bile temizlenmesini canı gönülden istemekte.

Yaptığı açıklamalar, konuşmalar ve talimatlar bunun en bariz göstergesi.

Fakat Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda galiba tek başına! Çünkü kadrosundaki herkesin, FETÖ örgütüyle öyle ya da böyle çıkar ilişkisinin olduğu acı bir gerçek.

Durum bu olunca: kim nasıl ve nereye kadar FETÖ ile mücadele edebilir ki?

Bir empati yapın ve kendinizi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ın yerine koyun. Damadı FETÖ’den içerde. Kendisi FETÖ’ye sağladığı imkânlardan dolayı; töhmet altında.

Bu ve bunun gibi binlerce örnek var. Aynı şeyi Ankara için de söyleyebiliriz, AKP vekili Sayın Dişli, nasıl olacak da FETÖ ile dişe diş, göze göz mücadele edecek? Kardeşi FETÖ kalkışmasından tutuklu değil mi?

Bütün bu verileri alt alta koyduğumuzda, bu alandaki mücadelenin, biraz sulandırılacağı ve Ergenekon-Balyoz işine döndürüleceğinden korkmaktayım. Aynı konuda Sayın Erdoğan’ı yanlış bilgilendirerek: “Ben bu davanın savcısıyım” dedirtmemişler miydi?

Fetö, öyle ya da böyle devlete sızmamış. Adeta devleti yönetenlerce devlete yerleştirilmiş. Bu yerleştirme taaaa eskilere kadar gitmekte. Rahmetli Demirel ve Özal’a kadar uzanmakta!

Sayın Cumhurbaşkanı, bunların ne menem bir TERÖR örgütü olduğunu çok iyi öğrenmiş. Öğrenmiş ki, son Valiler toplantısında bu konuya dikkat çekerek: “Üzerinizde parti yöneticisi ve vekil baskısı hissetmeyin.” Diyerek bu alanda bildiklerinizi açığa alın, tutuklatın demiştir.

Aynı konuşmasında: “Sakın ha! Memurları açığa almada birbirinizle yarışmayın. Adaletten ayrılmayın. İnce eleyip sık dokuyun. OHAL’i cadı avına dönüştürmeyin.” diyerek gerekli ikaz ve uyarısını da yapmıştır.

Gelinen nokta: efendin siz şöyle yapmadınız mı, siz bunu böyle demediniz mi polemiğinden uzak durarak. Bu mücadelede Sayın Cumhurbaşkanına, Başbakana gerekli desteği sağlamak olmalıdır.

Çünkü bu melanet örgüt, cennet ülkemizi parçalamak, devletimizi yıkmak,  ABD’ye sömürge yapmak için çalışmaktadır. Tıpkı PKK gibi.

Siz düşünebiliyor musunuz: eğer kalkışma başarılı olsaydı kaç milyon insanın başı “Allahüekber” diyerek kesilecekti?

Onun için tehlike geçmiş değil. Sessiz ve deşifre olmamış, uykuda bekletilmiş onca F tipi örgüt elemanı olduğunu: bilenler söylemekte.

Bunun için Sayın Cumhurbaşkanına ve bu alanda gayret sarf edenlere, emniyet güçlerimize, Hâkim ve savcılarımıza yardımcı olmalıyız.

Adaletin kestiği parmağı da acıtmamaya özen göstermeliyiz. Kul hakkı, her şeyin üstündedir. Haksız ve suçsuz insanları da “fotoğrafın var, sen de toplantıdaymışsın, bakasında paran varmış” diye tutuklamayınız. Kimlerin fotoğrafı yok, kimler toplantılarına katılmadı, kimlerin parası o bankaya yatmadı ki?

İnşallah değerli hâkim ve savcılarımız ile deneyimli kolluk kuvvetlerimiz sayesinde çok az bir zararla bu örgütün üstesinden geleceğiz.  Harp okullarını kapatmak, şanlı Türk ordusunu tasfiye etmek anlamına gelir ki, bu yanlıştan dönüleceğine inanmak istiyorum.

Esen kalınız. 

NOT: Devleti bir cemaatten ayıklarken bir başka cemaati yerleştirmekten de sakınalım.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!