Nazım Peker - Eğitimci/Yazar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Türkiye’nin Sistemi Ne Zaman Değişti?

Türkiye’nin Sistemi Ne Zaman Değişti?

0
Paylaş

S. C. Başkanı Erdoğan, bir konuşmasında; “İsteseniz de istemeseniz de Türkiye de sistem değişmiştir. Cumhurbaşkanını halk seçmiştir, atamayla gelmemiştir” Diye mucizevi bir laf etti.
 
Şunun altını bir çizelim. Kendinden önce gelen Cumhurbaşkanlarını da, halkın oyları ve hür iradesi ile seçilen milletvekillerinin oluşturduğu TBMM’si seçmekteydi.
 
Görmemişin bir oğlu olmuş. Çekmiş şeyini koparmış.
 
Kendileri gündem değiştirmeyi ve gündem oluşturmayı pek bilirler.
 
Bu açıklamayı, öyle sıradan bir laf olarak görmek ya aptallıktır ya gaflet. Hangisine sayalım?
 
Mevcut Anayasa’da Cumhurbaşkanını halk seçer maddesinin yanında cumhurbaşkanının görev ve yetkileri de yazılıdır.
 
S. Erdoğan da, bu mevcut Anayasa’nın amir hükümlerine göre seçilmiş ve aynı Anayasa’da görev ve yetkileri belirlenmiş bir Cumhurbaşkanıdır.
 
Aynı Anayasa, “Türkiye Cumhuriyetinin idari yapısını; laik, sosyal, demokratik bir HUKUK devletidir” diye tanımlamaktadır.
 
Bilinen devlet sistemleri: Yapılarına göre; Tek yapılı-Üniter devlet,  Çok yapılı-Karma devlet.
 
Egemenlik anlayışına göre: 1-Monarşi, 2-Oligarşi, 3-Meşrutiyrt, 4- Demokrasi
 
Hukuk Kaynağı Bakımından: 1- Laik Devlet, 2- Teokratik Devlet  Bunları, lise eğitimi almış bir Türk genci bilir. Üniversite bitirmiş birinin bilmemesi biraz garip değil mi?
 
Şimdi soralım; Türkiye cumhuriyeti laik, sosyal, hukuk ve demokratik bir devlet olarak tanımlanırken; “sistemin değişmesi” sizde neler çağrıştırdı?
 
Acaba S. Erdoğan, “Sistem değişmiştir” derken ne demek istemiş olabilir ya da neyi özlemiş olabilir?
 
Kendilerinden önceki Cumhurbaşkanları da, saygın ve şanlı TBMM’nin değerli üyelerinin oyları ile seçilirken, nasıl oluyor da ATANMIŞ olabilmekteler? Acaba kendileri bu hukuki bilgilerden bihaberler mi? Bu, Anayasal bir suç değil mi?
 
Seçilmiş Cumhurbaşkanı, sık sık muhtarları toplamakta,( bize göre KOMUTANLARI toplayım; “Ne olacak bu terör ve akan gözyaşı” diye sormalıydı.) Yine muhtarlara seslendi, “Benim muhtarım mahallesinde oturanın kim olduğunu bilecek ve en yakın kaymakama, valiye, emniyet güçlerine bildirecektir.” Bu neyin işaretidir. Devletin tükendiğinin ve ülkenin artık kontrol edilemez olduğunun bir kanıtıdır. Sizin valiniz, kaymakamınız, emniyet güçleriniz, sağ kolunuz, sır küpünüz MİT acaba neler yapmaktalar?
 
Beştepenin yolunu bilmeyenlerle işim olmaz” Lafı biraz uçuk değil mi? Acaba kendileri CHP’nin ve MHP’nin genel merkezlerini biliyorlar mı? Farklı Cumhurbaşkanı olmak, AKP’nin sözcüsü gibi mi olmaktır?
 
S. Demirtaş’ın “Seni cumhurbaşkanı yaptırmayacağız?” açıklamasından sonra; her gün şehit haberleri neden geliyor, terör neden hortladı?  Terörün çıkış amacı; Bağımsız bir Kürt devleti kurmaktı. Hedefi ise bu emeline ulaşmaktır. Onun için, terör er ya da geç hortlayacaktı. Özerklik ilanları size ne hatırlatmakta?
 
Ülkenin bölünmesi aşkına; seçimlere ne gerek vardı? MHP’nin dört teklifi kabul edilseydi; Devlet Bey, çantayı açacak ve koalisyon şartlarını konuşacaktı.
 
Suç kimin, suçlu kim?
 
Esen kalınız.  
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!