AKP ve S. Erdoğan, yalnız başına yönetmeye, kararlarına kimseleri ortak etmemeye alıştılar ve tek tüfek olmanın da tadına vardılar.
AKP bırakın Anayasa’yı değiştirmeyi, tek başına hükümet kuramamanın derin ezikliğinde; ne yapacağını bilemez durumdadır.
7 Haziran seçim sonuçları, AKP’yi panikletmenin ötesinde aşırı derecede de korkutmuş bulunmaktadır.
AKP ve onun tepe kurmayları, 13 yıllık yolsuzluk söylentilerinin ortaya çıkmasından öte; yargıya taşınmasından da ödleri kopmakta.
AKP, 13 yıldır hangi sınavı sorunsuz ve şaibesiz yapabilmiştir?
Bütün sınavlar, ya hatalı soru ya yandaşa cevap anahtarı verme ya da cemaate kıyak çıkmak söylenti ve şaibeleriyle zihinlerde yerini almıştır.
Öğrenci seçme ve yerleştirmelerden, KPSS, savcı ve hâkim atamalarına kadar bütün sorular; mercek altına alındığında görülecektir ki; her sınav başlı başına bir dava dosyası olacak şekilde müphem ve şaibelidir.
Siz AKP’nin tepe kurmayları olsanız; böylesine bir geçmişinize kimi hangi cesaretle ortak edersiniz?
Onun içindir de; AKP böyle bir ortaklıktan hem korkmakta hem de tırsmaktadır.
Hemşehrim Davutoğlu, sosyal medya da ve kimi yazar-çizer, düşünür ve siyasilerce; henüz rüştünü kanıtlayamamış, S. Erdoğan’ın uydusu olmaktan bir türlü kurtulamamıştır.
Hal böyle olunca, S. Kılıçdaroğlu’nun tespit ve iddialarına göre; Davutoğlu koalisyona sıcak amma; S. Erdoğan oldukça soğukmuş.
Hemşehrim parasal konularda oldukça şaibesizdir. Dışişlerini hesaba katmazsak s. Davutoğlu, soğan yememiştir ki ağzı koksun.
Ama bu, bütün AKP tepe kurmayları için böyle değil ki!
Vatandaşım çocuğu üniversite bitirir; ya kahvede okeyci ya taşeron ya da asgari ücretli olabilir.
Ama ne hikmetse AKP kurmaylarının çocukları on sekiz yaşını bitirir bitirmez ya iş adamı ya armatör ya da fabrikatör olur.
Bu sizce de biraz garip değil mi?
Onun için koalisyon hayalinden bu şartlarda biraz uzak durmak gerekir. Bütün iş, AKP’nin önümüzdeki günlerde yaptırıp sonuçlarına bakacağı geniş bir kamuoyu anketinin sonuçlarına endekslidir.
Bu yoklamada eğer AKP, tek başına iktidar olacak bir oyu yakalamış görülürse; seçime kadar AZINLIK hükümetliyle devam.
Eğer yine AKP için, yapraklar gazel gözükürse; oyalama taktiği ile yola devam.
Bunları bilmek için ne kahin olmaya nede Ankara’da siyasilere yakın olmaya gerek yok. Çarşambanın gelişine bakarak perşembenin yorumunu yapmak kadar basit ve kolay!
Siz yıllarca, “Barış Süreci” masalıyla ülkenin altını oyacaksanız, Şanlı Ordusunu, karada yürüyemez, denizde yüzemez, havada uçamaz hale sokmak için çalışacaksınız. Sonra da aynı orduya PKK, IŞİD ve yan kuruluşlarıyla mücadele ve savaş emri vereceksiniz.
Ne aşkına ve niçin?
“Devlet devletliğini göstermeliymiş.” Günaydın beyler. Bizler, “Yaptığınız yanlış, terör örgütüyle masaya oturulmaz” dedikçe; “Kandan beslenen- Anaların gözyaşı dinsin istemeyenler” diye etmedik iftirayı bırakmamıştınız.
Bu akan yaşlar; budanan asmanın gözyaşları mı?
Onun için; koalisyon kurmak, koalisyonu devam ettirmek; S. Erdoğan’a rağmen oldukça zordur.
En iyi çare; Asil ve necip halkımıza giderek, olayları iyi anlatmak ve Erdoğan’a bu şansı verdirmemektir.
Gerisi teferruattır.
Esen kalınız.