Türkiye’de siyaset hakkında konuşmamız gerekenler nedir? Ya da konuşulanlar nedir diye dönüp bir bakmamız lazım…
Ülkemizin en önemli gerçeği; fakirlik ve yoksulluktur.
On milyona yaklaşan emeklimize AK(P) iktidar tarafından takdir edilen zam % 2.32’dir. Oysa yoksulluk ve açlık geçim sınırları, gelire göre inanılmaz derecede yüksektir.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), gıda fiyatlarının 2015 Ocak ayında % 1.98 arttığını ve dört kişilk bir ailenin açlık sınırının 1.257 liraya, yoksulluk sınırınında 4.094 liraya çıktığını açıkladı. Diğer kuruluşlarında benzer tespitleri var. Bu durum bize, verilen zammın Ocak ayında eridiğini göstermektedir.
Size soruyorum, kaç tane SSK veya Bağ-Kur emeklisinin 1.257 TL maaşı var? Ya da 4.094 TL geliriniz varmı? Eğer yok diyorsanız demek ki bir çok emeklimiz ve yurttaşımız, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor!
Hele sözde bağımsız olan Merkez Bankası’na verilen talimatla düşürülen faizlerin, ABD dolarının yükselmesine yaptığı etki ile fakirlik ve yoksulluk iyiden iyiye insanlarımızın kaderi haline gelmiştir.
Vatanını, evini barkını ve namusunu savunmayıp Türkiye’ye kaçan Suriye ve Iraklı kaçaklara 5 milyar dolar parayı gözünü kırpmadan harcayan Akp iktidarı, mualesef aynı desteği, paranın asıl sahibi olan Türk Milletine vermekten imtina etmiştir.
Yine Türkiye işsizlikte tarihi rekorlar kırmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, işsizlik oranı yüzde 10’larda seyretmekte, işsiz sayısıda çoktan ise 3 milyonu aşmış bulunmaktadır. Gizli işsizliğin ise 10 milyonun üzerinde olduğu uzmanlar tarafından iddia edilmektedir. Malumunuz, yüzbinlerce insanımızda devlet kapısında atama beklemektedir.
Başbakan Davutoğlu ise bu hafta sonu partisinin Sakarya il kongresinde işsiz gençlere “2016 yılında 25 bin kişilik yeni futbol stadının bitirilerek hizmete açılacağı” müjdesini vermektedir. Yani işsiz gençliğe, futbol stadı! Hatırlıyormusunuz, Erzurum’da yapılan “Kış Oyunları” için yapılan tesislerin atıl hale gelişini ve durduk yerde yıkılışını?
Türkiye’de esnaf, köylü, orta ve küçük ölçekte işletmeci sıkıntılardan yere yapışmış vaziyettedir. Sayısı yüzlerle ifade edilen vergi çeşitliliğinin ağır yükü altında ezilen insanların hali yürek acıtıcıdır…
Kredi kartı borçlusu olupta icraya düşen vatandaşımızın sayısı 2 milyon civarındadır. Halkın kredi kartlarına borcu 100 milyar Türk Lirası düzeyine ulaşmıştır.
Siz kadın cinayetlerinin arkasında ne var zannediyorsunuz? Elbette geçim zorluğu ve aşırı borçlanma!
Şimdi çıkmış başbakan Davutoğlu milyonlarca yoksul ve işsizle alay edercesine, 2015 Haziran’ında % 60 oy alacaklarını söylüyor. Üzülerek ifade edeyim ki, her türlü algı operasyonuna açık Türk Milleti, bu söylemlerle yeni bir “toplu hipnoz”a maruz bırakılmak istenmektedir.
Bana kalırsa Akp’nin gerçek oyu, emekliye layık gördüğü %2.32 düzeyinde olmalıdır!.. Onlar Türk Milletini neye layık görmüşse, karşığını da o şekilde almalıdırlar.
Eğer yolsuzluk, hırsızlık ve rüşveti pervasızca aklayan Akp, açlık ve yoksulluk sınırlarının altında yaşamaya mahkûm ettiği ve işsiz bıraktığı milyonlar tarafından %2.32’nin üzerinde desteklenirse bu bizim iyice mankurtlaştığımızı gösteren kötü bir örnek olacaktır.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dediği gibi bir “fotokopi başbakan” olan Davutoğlu’nu, sıkıntı içinde yüzen Türk Milleti, 7 Haziran’da iktidardan göndermezse, açlığa ve yoksulluğa müstehakız demektir. Bu sebeple, Akp’nin Türk Milletine verdiği değer olan %2.32, onun da bizden alabileceği oy oranı olmalıdır. Haksızmıyım?