Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu

Yaralı Polis

 

Fatih Eryılmaz…
Polis Akademisi’ni başarıyla tamamlayıp mesleğine pür idealist hislerle başlamış pırıl pırıl bir polis. Emniyet müdürlüğü yapması gerekiyordu şimdi en kritik yerlerde.
Belki onun gibi polisler ve onun gibi askerler olsaydı bu darbe önlenebilirdi.
Paralel Yapı acımasızca kumpas kurdu Fatih’e…
Üstelik Polis Akademisi’nden her birine yardımcı olduğu cemaatçi arkadaşları tarafından belki de…
Fatih, Ağrı’ya sürüldü. Meslekten uzaklaştırmaya çalıştılar.
Fatih sonunda Ankara’ya geldi.
Uğradığı haksızlıklar karşısında yılmadı, yıkılmadı; devletine küsmedi, incindi biraz…
Devlet kademelerini doldurmuş idare-i maslahatçılara çok kızdı ama eninde sonunda aklını başına getireceğine inandı.
Pahalıya mal oldu ama devlet yarım da olsa aklını başına getirdi.
Üç yüz insanımıza mal oldu. Sayısız yaralılar. Kırık kalpler…
Ayrıca ekonomik ve sosyal çöküntü…
15 Temmuz gecesi Fatih mesai sonrası Ankara Emniyeti’ne gitti. 
Türk ordusunun silahlarını kullanarak paralel devlet yapılanmasının emrine amade olan küresel bir istihbarat teşkilatının güdümünde terör saldırısı başlatıldı Ankara Emniyeti’ne…
Fatih paralel yapının da askerin de Türkiye’deki bütün siyasi akımların ve mesleklerin de psikolojilerini iyi tahlil etmiş gerçek bir polisti…

Yaralı polisimiz Eryılmaz ve oğlu Dağhan ile darbe girişimi öncesi Hasret Kitabevi’ndeyiz. Kendisini hastanede ziyaret ettik. 

Kendine yapılan kumpasa karşı daha dirençli daha mukavim daha donanımlı olmak için Hukuk okudu. 
Fatih, Hukuk Fakültesi’ne başladı, bir gün baktım ki bitirmiş bile…
Şimdi artık o sadece bir polis, bir emniyet amiri değil bir hukukçu..
Fakat bunlar Fatih’i anlatmaz yine de…
Nihat’ın yazdığı gibi gerçek entelektüellerden biri…
Bilmediği düşünür, okumadığı kitap yok gibidir…
Şu medyada arz-ı endam edenlerin çoğu onun bilgisinin faizini ‘bu da ne’ diye karşılarlar…
Haberleri bile yoktur.
Evet o psikolojik olarak da o tankın içindekilerin hal-i pür melalini kavrayan bir güvenlik kuvvetiydi.
Fakat bu kadar çıldırmış olabileceklerini tahmin edemezdi o da…
Bu cinnet hali öyle YAŞ kararları ile de aydınlatılabilecek bir şey değildi…
FETÖCÜ Terör Örgütü dosyasıyla da…
Fatih ordusunu severdi.
Askerini severdi, zira kardeşi binbaşıydı zaten.
Fatih kardeşi binbaşı olmasa da ordusunu, askerini severdi.
Milliyetçi bir düşünür nasıl sevmez ordusunu askerini…
Belki önlerim diye elini açarak darbecilerin üzerine gitti. 
Öyle ya kim ister polis ile askerin karşı karşıya gelmesini…
Fatih o tarafa seğirtirken bir polis kıdemsiz bir polis sorar cesaretle…
Sen de mi onlardansın, adamlarının yanına gidiyorsun diye…
Fatih anlar ki bu çocuk samimidir…
Alır o polisi yanına ve hızlıca aklıselim sahibi polis arkadaşları ile etten bir duvar oluşturur.
Silahları çekip zaten bir şey yapamayacakları tanka karşı durmamaları çok yerinde bir davranış bence de…
Kol kola girerler ve tankın ilerlememesi için kararlı duruş sergilerler.
Fatih ve iki polis askerleri ikna etmeyi düşünürler.
İki polis orada şehit olur.
Fatih her an şehadet şerbeti içmeye hazır olan Fatih kurşunu yer ama ölmez.
Yaşayacak ömrü varmış demek ki…
İki çocuğu ve doktor olan eşi gözlerinin önüne gelir.
Tanktan açılan yaylım ateşiyle iki meslektaşı orada yere düşerler, Fatih’in de kurşun karın boşluğunu deler geçer.
Gittim gördüm.
Sağ karın boşluğundan giren kurşun Allah’tan hiçbir organı tahrip etmeden arkadan çıkmış, çıktığı yerde on santim çapında boşluk…
Malum bu kurşunlar çıkarken daha fazla tahribat yapıyorlar.
Fatih şimdi hastanede amirlerinin ve/ya diğer devlet görevlilerinin gelmesini mi bekliyor?.
Hayır… 
Devletten bir şey mi istiyor, hayır…
Fatih’i ziyaret ettim ve her zamanki gibi metanetli ve her zamanki gibi entelektüel…
Kitaplardan, fikirlerden konuştuk yine…
Sadece olayları değil…
Olayların perde arkasını bir de…
Sahi perde arkasında görünenin dışında ne var?
GÖRÜNEN acaba gerçeğin kendisi mi?
Paralel ne kadar paralel?
Amerika ne kadar uzakta?
Boğaz neresi Marmaris neresi?
Avrasya ile Suriye mütemmimleri kaç tane?
Ne kadar dibe vurabiliriz?
Bundan sonra 2014’e kadar kaç imtihandan geçeceğiz?
Ankara Emniyet Müdürü elbette çok büyük sorumluluklar ve yeniden tanzim için çok çok mesaiye ihtiyacı olan bir arkadaşımız.
Ama bir ara Fatih’i ziyaret etse ya…
Sonra Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, devlet büyüklerimiz…
Belki gerçekten bu ülke insanına sonsuza kadar güven duymamız gerektiğinin ipuçlarını daha yakinen müşahede ederler…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!