_ _ v / v v _ _ / _ v(_) _ _ / v _ _
I
Vâhit olanı bilsin, onda kalsın bu sancak
Şâhit olanı bilsin, onda kalsın bu sancak
Pejmürde dolanıp durmaz gönlü doymuş olanlar
Her kim, aya mübâşir onda kalsın bu sancak
Düşmez yere vurulmuş mutmain nefs bin okla
Göğsündeki al kandan Kerbelâ olsun bu sancak
Hak rengine bürünsün Sıbgetullah sayılsın
Olmaz ise bu mümkün çölde solsun bu sancak
Mecnun gibi aşıp çöller melal yüzlü pinhan
Leyla ile dem a dem aşkla dolsun bu sancak
Dost toprağa bulansın suyla dallar ucalsın
Olmazsa vatan toprak yâda salsın bu sancak
Lütfî ruhunu âteş yaktı, sırrını ülkün
Ahfandaki fenâ-fid-dâvâ olsun bu sancak
II
Târih ona âyân, mâzî ondan mirastır
Dillerde tek izân: efsâne olsun bu sancak
Uğrunda ne cefâlar çekti serden geçenler
Revâ mı ellerde vîrâne olsun bu sancak
Eyvah ne bu uğursuz şâdıman, dilde ziyân
İz’ân mı bu; sefil, dîvâne olsun bu sancak
Nabzında vuruşurken cengâverler âheste
Hem mestâne he mi merdâne olsun bu sancak
Kavgâdan dönen atlar Şehsuvar’dan haberdir
Serden geçene can, rindâne olsun bu sancak
III
Toprak suya kavuşsun, feyezanlarla taşsın
Her damlada zerefşan, turban olsun bu sancak
Ummân suya sağır, damla huzurdan donarsa
Zindanları yarıp buzkıran olsun bu sancak
Ardından akarak deryâya, dünyâya bolluk
Versin geri dönüp buğleğen olsun bu sancak
Aşk olsa da buhurdan gibi yıllarca tütse
Cennet kokularından ceryân olsun bu sancak
Meydanlara nîşan, yolda kalanlarda ferman
İlhanlara vezir, tercüman olsun bu sancak
Gâzî ruhuna sâbit kılınıp her savaşta
Küffâra inecek bozdağan olsun bu sancak
Söz servetini sunsun Şehsuvar’ın dilinde
Al sancağıma bir tamlayan olsun bu sancak
IV
İnsan bu! Ne me lâzım der, olur yerle yeksân
Kalkıp düştüğü yerden, toygar olsun bu sancak
Hayfa ki, ne zamandır bütün yollar kapanmış
Bir yolcuya bu gün mihmandar olsun bu sancak
Bir kez de bana dön bir göreyim pâk yüzünde
Şahlar kıskandıran tâcidar olsun bu sancak
Ta okyanus ötesinden nizâmât verenden
Pişmân olup özünden buyruk alsın bu sancak
Kalbinde acı, vicdânında bin bir muhasip
Nefsiyle yağılıp tövbekâr olsun bu sancak
Ardından Oğuz’un burcuyla yükselsin arşa
Binsin Burak’a heyy, Şehsuvar olsun bu sancak
V
Çalsın mayayı çalsın hep kutalmış nesiller
Sağlam ve ezelî te’minat olsun bu sancak
Hodgâmlığı fedâkârlıkla örmek saâdet
Dervişlere ebedî vasiyet olsun bu sancak
Gâzî alperenlerden türbedârlar seçilsin
Zîşan, ziyafeşan, ziyaret olsun bu sancak
Ehl olmayana vermezler emânet ki, el Hakk
Bir tek ehliyetten tâlimat alsın bu sancak
Beş noktasıdır aşkın, aşkın üç harfidir bu
Yâraâb! Fakiri tutsun tutsun a tutsun da sarssın
…..aşka… mûtemet kılsın bu sancak
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı