TSK’nın himayesindeki ÖSO’nun El Bab’a dayanması bir yandan PYD’yi diğer yandan Suriye rejimini ciddi biçimde rahatsız etmiştir. IŞİD’in iki Türk askerini kaçırması, Suriye uçaklarının El Bab’daki Türk mevzilerine bombalaması ve dört Türk askerine şehit etmesi Fırat Kalkanı harekâtında çok ciddi bir aşamaya gelindiğini göstermektedir.
Stratejik kör düğüm: El Bab
Türkiye destekli ÖSO kentin bir yanında, Esad destekli 10 bin kişilik Suriye ordusu diğer bir yanında, PYD ise bir başka cephesinde kenti almak için savaşıyor. El Bab’a kimin gireceği büyük bir merakla beklenirken bölgede bulunan 3 gücün birbiriyle çatışma ihtimali çok yüksek.
El Bab’ın 3 kilometre yakınına kadar Esat güçleri on bin kişilik bir güçle yaklaşmış durumdadır. 4 Türk askerinin hayatını kaybettiği Azrak köyünü Esat güçlerinin IŞİD’in elinde aldığına yönelik haberler geliyor. Suriye ve Rus savaş uçakları da Esat güçlerine destek veriyor.
El Bab Türkiye’nin güvenliği açısından hayati öneme sahiptir. PYD’nin kantonlarının güneyden birleştirme hareketinin önünü kesmek ancak El Bab’ın ÖSO ya da Esat güçlerinin ellerinde olmasıyla mümkündür. ÖSÖ da Halep’e bir koridor açmak için EL Bab’ı almak istiyor.
TSK destekli ÖSO güçleri El Bab’daki ateş hattındaki ilerleyişlerini Suriye savaş uçaklarının saldırıları sebebiyle durdurmuş durumdalar. El Bab kentinin alınması için Afrin ve Menbiç’ten yola çıkan PYD de bu kırsal kenti alarak Afrin ile Kobani kantonunu birleştirmek istiyor. PYD önü tam da burada TSK tarafından kesilmiştir.
Yürekler ağızda El Bab’a giriş için ilk hamleyi kimin yapacağı bekleniyor. El Bab, stratejik bir kör düğüm haline gelmiş durumdadır. Durum hem ciddi ve hem de tehlikelidir.
Avrupa’dan çok kritik PKK hamlesi!
Belçika ve Alman mahkemeleri birbiri peşi sıra PKK’lı teröristleri serbest bırakmaya başladı. Avrupa mahkemelerinde hâkimler terörist örgüt mensuplarının yaptıklarına saygı duyduklarını ifade ediyorlar. Mahkemeler bir yandan terör örgütü mensuplarının IŞİD ile mücadelesini överken diğer yandan da Türkiye’yi IŞİD’e 2011 ile 2014 yılları arasında yardım etmekle suçluyorlar.
Avrupa Mahkemelerinin kararları ile PKK’nın tezleri arasında ciddi bir bağlantı var. PKK’lı kitle katliamcıları “biz IŞİD ile mücadele ediyoruz, onlara karşı halkı koruyoruz. Türkiye IŞİD’e yardım ediyor” diyerek terör örgütü listesinden çıkarılmasını istiyor.
Türkiye’deki terörün batılı istihbarat servislerinin yönlendirmesi altında olduğu zaten biliniyordu. Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin dondurulması üzerine Avrupalı kurumların gerçek yüzleri birer birer ortaya çıkmaya başlamıştır. Türkiye’de kitle katliamı yapan terör örgütlerinin bütün kurmaylarının ilk fırsatta Avrupa’ya kapak atmaları tesadüf değildir.
PKK’yı terör örgütü listesinden çıkartmak!
Avrupa ülkelerinin mahkemeleri PKK’yı “silaha başvuran örgüt” olarak tanımlamaları büyük oyunun küçük bir ayrıntısıdır.
Nitekim PKK’nın 2000’li yıllarda terör örgütleri listesinden çıkmak için Avrupa Adalet Divanına yaptığı başvurunun sessiz sedasız işleme konulduğu haberleri geliyor. Adalet Divanı, Avrupa komisyonundan PKK’nın terör örgütü listesine neden alındığına yönelik bilgi talep etmiştir.
Terör örgütü kanlı eylemlerini, fason olarak kurduğu TAK gibi örgütlere yıkarak ‘Biz IŞİD’e karşı halkı koruyan bir örgütüz’ görüşünü savunuyor.
Avrupa yargısı verdiği kararlarla PKK’yı terör örgütü listesinden çıkarmanın alt yapısını oluşturuyor. Adalet divanı PKK’nın gerekçelerini benimsemiş durumdadır. Avrupa yargısı PKK’nın IŞİD’le mücadele etmek zorunda kalması, Türkiye’de gerçekleştirdiği kitle katliamlarını görmezlikten gelmesine neden olmaktadır.
Türkiye hem Suriye’de hem de Avrupa’da çok yönlü entrika ve saldırılarla karşı karşıyadır. Her türlü gelişmeye hazır olmak şarttır.