Türkiye belki de tarihinin en ciddi tehditleriyle karşı karşıyadır. Profesyonel ve deneyim kapasitesi yüksek terör örgütleri olan PKK, IŞİD ve DHKP-C her an kentlerde şok eylemler gerçekleştirecek bir konumdadır.
İçeride kışkırtıcılık ve tahrik!
Son ay içerisinde halkın önemli bir kısmını tahrik eden ve çatışmalı bir ortam yaratmaya yönelik olarak gerçekleşen olaylardan bir kaçı şöyledir:
-PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ve yan unsurları sürekli halkı tahrik eden kışkırtıcı eylemlerde bulunuyor. HDP’liler halka karşı canlı bomba eylemi yaparak kitle katliamı gerçekleştiren teröristlerin cenaze törenlerine katılmaktan yandaşlarını direnişe çağırmaya kadar uzanan her türlü kışkırtıcılığı yapıyor.
-PKK’nın yayın organı gibi yayın yapan Özgür Gündem Gazetesinde şu manşetler atılıyor: ‘Nisebin Düşmanı Yerle Bir Etti’, ‘HPG: Kırk Asker Öldürüldü, 2 Tank İmha Edildi’, ‘Nisebin’de JÖH-PÖH Çatlağı Büyüyor’, Tank, Top, Obüs, Şirnek’ten geçemiyor’. Burada düşman Türkiye, asker ise Mehmetçiktir. PKK adına psikolojik propaganda yapan bu gazeteye kendilerine aydın sıfatı verilmiş olan bazı kişiler organik destek veriyor!
-CHP lideri Kılıçdaroğlu’na cami avlularında yumurtadan mermiye uzanan saldırılar gerçekleştiriliyor.
-Bazı ilahiyatçılar ve din adamı niteliğindeki bazı şahıslar mübarek ramazan ayında “namaz kılmayan hayvandır” ya da “namaz kılmayanların katli vaciptir” türünden garip açıklamalar yapıyorlar.
-İstanbul Firuzağa’da bir iş yerine “içki içiliyor” diye saldırıya uğradığı haberleri gazetelerde yer alıyor.
-Mübarek ramazan ayında LBGT adlı insanlar ABD’deki bir saldırıyı gerekçe göstererek durumdan vazife çıkarıp yürüyüş yapmaya kalkışıyor.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan, birden bire Gezi Parkı'na Topçu Kışlası'nı tekrar yapacaklarını belirterek "Cesur olacağız. Taksim Gezi Parkı'na o tarihi eseri inşaa edeceğiz. Adım atacağız, bir an önce yürüyeceğiz" diyor.
Ve bu ülkede birileri durup dururken Onuncu Yıl Marşını yasaklıyor. Yangına körükle gitmek herhalde buna denir.
Dışarıdan Türkiye’ye yönelik kışkırtıcılık ve tehditler!
–Türkiye’nin kırmızı çizgi olarak ilan ettiği Fırat Nehri'nin batı yakasını, YPG güçleri ihlal etti. ABD’nin yönetiminde YPG Fırat’ın batı yakasına geçti.
-Türkiye’nin terör örgütü olarak dünyaya ilan ettiği YPG, Suriye’nin kuzeyinde ele geçirdiği bölgelerde askere alma şubeleri kurarak PKK’ya yedek güç toplamaya başladı.
-ABD’de eski başkan yardımcısı Dick Cheney’in ulusal güvenlik danışmanı John Hannah, ABD’den Türkiye’ye felaket senaryoları inşa ederek şöyle diyor. “Türkiye yavaş yavaş ama engel olunamaz bir şekilde uçurumdan aşağıya yuvarlanıyor. İşaretler gerçekten kötü. Despotluk. Terörizm. İç savaş. Ufukta, “müflis devlet” ve “zorla bölünme” gibi senaryolar görünüyor…
-Hannah açıkça Türkiye’nin yoldan çıktığını ve “Yoldan çıkan bir NATO müttefiki ile nasıl başa çıkılır?” türünden sorular sormaktadır. Devamında da ‘Türkiye’de olası bir askeri müdahale riskini ortadan kalkmadığından’ söz etmektedir.
-Almanya açıkça Türkiye ile olan ilişkilerine ihanet ederek Türkiye’ye yönelik olarak “soykırım” yasasını kabul ediyor.
-Rusya her yolu deneyerek Türkiye’yi siyasi, askeri ve ekonomik yönden zor durumda bırakacak kararların altına imza atmaktadır.
-Kilis’e yönelik IŞİD tehdidi bertaraf edilebilmiş değildir. Rusya’yla ilişkilerin bozukluğu yüzünden TSK’nın Suriye’den gelen tehdidi bertaraf edecek şekilde uçaklarını uçuramamaktadır.
-Bayır Bucak Türkmenlerine yönelik Rus-Suriye saldırısı bütün şiddetiyle devam etmektedir.
Onlarca tehditler kapıdayken Türkiye’de birileri de organize olarak toplumun sinir uçlarıyla oynuyor. İçeriden ya da dışarıdan yönelik tehdit, tahrik ve kışkırtıcılığının zirveye vurduğu bir dönemde başta devlet yöneticileri olmak üzere herkesin bir yerine bin defa daha dikkatli olması gerekir. Bazen bir kıvılcım her şeyi berbat eder. Uyarıyoruz!