Müyesser Yıldız
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Generale ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ soruşturması!.

Generale ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ soruşturması!.

featured
0
Paylaş

Bu köşe yazısı, yüksek rütbeli bir general ile emrindeki eski bir binbaşı arasında yaşanan ve yargıya taşınan ciddi bir güç çatışmasını konu almaktadır. Binbaşının ordudan ihraç edilmesiyle sonuçlanan süreçte taraflar, birbirlerini hakaret, tehdit ve yargıyı etkileme gibi ağır suçlamalarla itham etmiştir. Özellikle binbaşının ifadeleri doğrultusunda, general hakkında Cumhurbaşkanına hakaret ve üst düzey devlet yetkililerine yönelik olumsuz beyanlar iddiasıyla yeni bir soruşturma başlatılmıştır. Dava süreci boyunca tanıkların dinlenmesi ve generun adli makamlarla olan ilişkileri üzerinden hukuki tarafsızlık tartışmaları ön plana çıkmaktadır. Kaynak, askeri hiyerarşi içerisindeki kişisel husumetlerin nasıl geniş kapsamlı bir siyasi ve hukuki krize dönüştüğünü detaylandırmaktadır.

 

Büyük illerimizin birisinde Garnizon Komutanlığının yanı sıra önemli bir eğitim merkezinin komutanlığını yapan ve astlarıyla sıkça mahkemelik olan general hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Yazılarımıza sıkça konu olan o general kim, neler yaşandı ve hakkındaki iddialar ne; önce kısaca bunu hatırlatıp sonra da işin “Cumhurbaşkanına hakaret” soruşturması boyutuna nasıl vardığını anlatalım.

Oldukça ünlü ve önemli birisi olan General D.A., emrinde çalışan Binbaşı E.Ş.’nin TSK’nın iç yazışma sistemi Chat-In üzerinden yaptığı bazı paylaşımlarda kendisini kastettiğini öne sürerek, E.Ş. hakkında hem disiplin soruşturması açtırdı hem “amir ve üstü tehdit ve hakaret” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.

Beraberinde de “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkındaki Kanun”a dayanarak Aile Mahkemesi’ne başvurup Binbaşı E.Ş.’nin 2 ay süreyle “konutuna, iş yerine, yakınlarına ve çocuklarına yaklaşmaması, iletişim araçları veya başka şekilde rahatsız etmemesi” yönünde karar aldırdı.

D.A.’nın “amir ve üstü tehdit ve hakaret” suçlaması üzerine hazırlanan iddianame, E.Ş. hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında temel alındı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu geçtiğimiz Mayıs ayında E.Ş.’nin TSK’dan ihraç edilmesine karar verdi.

E.Ş. başka bir ilde görev yaptığı halde General D.A.’nın Garnizon Komutanı olduğu ilde açılan ceza davasının ilk celsesi 26 Haziran’daydı. General D.A. “yoğun mesaisi” nedeniyle duruşmaya katılamayacağını ve özel celsede ifade vermek istediğini bildirdi. E.Ş.’nin avukatları Serdar Öztürk ve İbrahim Yılmaz bu talebe itiraz ederken, General D.A. ile E.Ş. arasında yaşananların tanığı olan Yarbay S.T.’nin mahkeme salonu dışında hazır edildiğini belirterek, kendisinin dinlenmesini istedi. Ancak mahkeme, S.T.’yi dinlemeyi reddetti. Bu ilk celsenin sonunda Mahkeme, “davaya katılma talebinin General D.A. dinlendikten sonra karara bağlanmasını” ve “yeni duruşma günü/saatinin kendisine bildirilmesini” kararlaştırıp duruşmayı 11 Kasım’a erteledi.

Sonrasında E.Ş.’nin avukatları, o duruşmanın olduğu gün General D.A.’nın emrinde çalışan Albay S.M.’nin, Yarbay S.T.’yi telefonla arayarak, “S… Yarbayım, sen bugün mahkemeye mi gittin? Hayırdır bir şey mi diyecektin?” diye sorduğunu öne sürüp hem Albay S.M.’nin mahkemede tanık olarak dinlenmesini talep etti hem de General D.A. ve Albay S.M. hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten” suç duyurusunda bulundu.

General D.A. 11 Kasım’daki ikinci celseye de katılmadı. Hakim, “Bir önceki ara karar gereğince müşteki D.A.’ya duruşma gün ve saatinin tebliği için Kara Kuvvetleri Komutanlığı ….. …… …. ve ….. ….. Komutanlığı’na yazılan müzekkereye cevap verildiği, tebliğ-tebellüğ belgesinin gönderildiği anlaşıldı” şeklinde bilgi vermekle yetindi. Duruşma sonunda ise D.A.’nın davaya katılma talebinin, kendisi dinlenmeden kabul edilmesine karar verilirken tarafların tanık dinlenmesi talepleri reddedildi. Savcı da esas hakkında mütalaayı hazırlamak üzere dosyanın Savcılığa tevdi edilmesini istedi.

GENERAL TANIK YARBAY S.T.’Yİ ARATTI MI ARATMADI MI?

Geçtiğimiz 11 Aralık’taki üçüncü celsede yaşananları paylaşmadan önce ihraç Binbaşı E.Ş.’nin avukatlarının, tanık olarak dinletmek istedikleri Yarbay S.T.’ye gelen telefonla ilgili olarak General D.A. ve Albay S.M. hakkında yaptığı suç duyurusunun akıbetini aktaralım.

Cumhuriyet Başsavcılığı, Yarbay S.T.’nin ifadesini alma gereği duymadan doğrudan General D.A. ve Albay S.M.’nin ifadesini aldı.

General D.A. avukatı aracılığıyla gönderdiği dilekçede, hakkındaki bu iddianın “itibar suikastı yapmaya yönelik hayal ürünü ve akıl dışı bir kurgu” olduğunu savunup “kovuşturmaya yer yok kararı” verilmesini istedi.

Doğrudan ifadesi alınan diğer şüpheli Albay S.M. de hakkında takipsizlik kararı verilmesini talep ederken şunları anlattı:

“26 Haziran 2025’te görevde olduğum sırada D.A. Paşamız beni ve okul komutanımız olan S. Albayı yanına çağırdı. Biz paşamızın yanına gittiğimizde bize S. Yarbayın Adliye’ye gittiğini söyleyerek, bu konuda bilgimiz olup olmadığını sordu. Ben de izinde olduğunu, Adliye’ye gidip gitmediğini bilmediğimi söyledim. Bunun üzerine D.A. Paşamız, ‘Bilginiz olsun S. Yarbay adliyede’ şeklinde cevap verdi. Bu sırada saat 16.20 civarıydı. Yarım saat kadar sonra ben S.T.’yi telefonla arayarak, ‘Neredesin?’ diye sordum. Kendisi, ‘Yoldayım, İzmir’e gidiyorum’ diye cevap verince ben de ‘Adliyedeymişsin’ dedim. Bunu üzerine S.T. sözümü keserek, ‘E.’nin davası vardı. Avukatı aradı; mahkeme ifadenize başvurabilir, bu nedenle mahkemeye gelmeniz gerekebilir, eğer gelmezseniz sonrasında yazılı çağrılırsınız deyince, ifade vermek için Adliyeye gittim’ dedi. Ben de, ‘Tamam o zaman, hayırlı yolculuklar’ diyerek telefonu kapattım. Bu görüşme sırasında Okul Komutanı S.Ö. albayımız da yanımızdaydı. Konuşmamıza o da şahittir. Yarbay S.T. benim personelimdir. İzinde geçireceği adresi bize resmi bildirmesi gerekir. S.T. 23 Haziran’da izne ayrılırken İzmir’e gideceğini bildirmişti. Bu bildirimde bir hata olup olmadığını kontrol etmek için bu konuşmayı yapma ihtiyacı duydum. Benim E.Ş. ile D.A. Paşamız arasındaki yargılamada tanık olduğu iddia edilen S.T.’yi etkilemem veya ona tehditte bulunmam söz konusu değildir. Kaldı ki, sonradan öğrendiğim kadarıyla S.T. tanıklık yapmamıştır.”

 

ERDOĞAN VE KOMUTANLARA HAKARET İDDİALARI

Bu ifadelerden sonra her iki isim hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirtip 11 Aralık’taki duruşmaya gelelim.

İhraç Binbaşı E.Ş.’nin avukatı İbrahim Yılmaz bir kez daha Yarbay S.T.’yi duruşma salonu dışında hazır edip dinlenmesini isterken, S.T.’nin, General D.A.’nın Cumhurbaşkanı ve ailesi, Kara Kuvvetleri Komutanı ve EDOK Komutanına yönelik hakaretlerinin tanığı olduğunu, E.Ş.’nin de suçlama konusu paylaşımları bu hakaretler yüzünden yaptığını, o yüzden bu konuların S.T.’ye sorulması gerektiğini söyledi.

General D.A.’nın avukatı, yargılananın müvekkili değil E.Ş. olduğunu belirterek, “Tanık dinletme talebinin reddine karar verilsin.” derken Savcı, takdiri mahkemeye bıraktı.

Hakim de sadece E.Ş.’nin yaptığı paylaşımların tarihleri ve muhatapları sınırlı kalmak üzere tanık dinletme talebini kabul etti.

Huzura alınan Yarbay S.T., E.Ş.’nin paylaşımlarının tarihini bilmediğini, kime söylendiğini de anlamadığını anlattı.

E.Ş.’nin avukatı İbrahim Yılmaz ise Yarbay S.T.’ye sırasıyla şu soruları yöneltti:

Sanığın atmış olduğu mesajda Cumhurbaşkanımız ve ailesi ile ilgili katılanın söylediğini dile getirdiği birtakım sözler vardır. Tanık bunları duymuş mu, sorulsun… Yine iddianamede bahsedilen ve Selçuk Bayraktar, EDOK Komutanı ve Kuvvet Komutanı ile ilgili birtakım sözler ile ilgili şahitliği vardır. Bu hususta sorularımızın sorulmasını isteriz.”

Hakim, “dosyanın esasıyla ilgili olmadığı, dosyaya yenilik katmayacağı, soruların yargılama konusuyla ilgisi bulunmadığı, varsa yürütülen başkaca soruşturmaların konusu olabileceği” gerekçeleriyle Yarbay S.T.’nin bu soruları cevaplandırmasına izin vermedi.

Av. İbrahim Yılmaz, Yarbay S.T.’ye son olarak 26 Haziran’daki duruşmadan sonra kendisini arayan olup olmadığını sordu. S.T. de şu karşılığı verdi:

S.M. beni aradı, ‘Sen niye oradasın, niye mahkemedesin, hayırdır bir şey mi söyleyeceksin?’ dedi. Kanaatimce, bana aba altında sopa göstermeye çalışıyordu. Kendisine izinde olduğum için serbestiyet içerisinde hareket ettiğimi, daha sonra İzmir’e gideceğimi, yolda olduğumu izah ettim.”

Bunun üzerine General D.A.’nın avukatı, söz konusu suçlamayla ilgili olarak D.A. ve S.M. hakkında takipsizlik kararı verildiğini bildirdikten sonra, “S.M. beyanında, kendisinin görülmekte olan bu dosya sebebi ile tanığı aramasının sözkonusu olmadığını dile getirmiştir.” dedi.

Av. İbrahim Yılmaz da bu sözlere şöyle itiraz etti:

“Katılan vekilinin beyanları gerçekdışıdır. İfade tutanağına göre, adı geçen S.M. D.A.’nın kendisine, ‘Haberiniz olsun, S. Adliyedeymiş.’ şeklinde haber vermesi sonrasında tanık S.T.’yi aradığını söylemiştir.”

 

SAVCI: ”GENERALE TEHDİT YOK”

Duruşma sonunda esas hakkındaki mütalaasını sunan Savcı, yaptığı paylaşımlarda atılı suçun unsurları oluşmadığından E.Ş.’nin “zincirleme şekilde amir veya üstünü tehdit”ten beraatına karar verilip sadece hakaretten cezalandırılmasını istedi.

Sanık E.Ş., tüm suçlardan beraatına karar verilmesini, General D.A.’nın avukatı ise E.Ş.’nin iki suçtan da ve hiçbir indirim uygulanmaksızın üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.

Duruşma esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalar için 24 Şubat’a ertelenirken, bir başka çarpıcı gelişme yaşandı.

 

CİMER’E ŞİKÂYET

Gelişme şu:

İhraç Binbaşı E.Ş.’nin son görev yaptığı ilin Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla General D.A.’nın Erdoğan ve ailesine hakaret ettiği iddialarıyla ilgili olarak E.Ş.’nin bilgisine başvurdu.

E.Ş. de özetle şunları anlattı:

“Ekim 2023’te D.A.’nın odasında yanımda Yarbay S.T.’nin bulunduğu sırada televizyondan Gazze saldırılarını izliyorduk. Ben, ‘Komutanım Sayın Cumhurbaşkanımız bu konulara duyarsız kalmaz, muhakkak bir girişimi olacaktır’ dediğim anda General D.A. bize hitaben, ‘Oğlum adamın umurunda mı, kibirden hiçbir şey görmüyor. Yerel seçimlede oyumu Fatih Erbakan’ın partisine vereceğim. Adamların yedi sülalesine yetecek paraları var. Zaten gaziler de kendisine kırgın, haklarını helâl etmiyorlar. Beni eğer emekli ederse, AK Partisi’nin bütün foyasını millete anlatacağım. Kızının ayağındaki ayakkabı, kolundaki çanta kaç para bilmiyorsunuz. Kaç tane maaşınızı verseniz alamazsınız. Karısı da aynı lüks içinde yaşıyor. Selçuk Bayraktar ‘devletten bir kuruş yardım almadım’ diyor. Samandra’daki arsa babasının malıymış. Oğlum işler sizin bildiğiniz gibi değil. Hulusi Akar’ın ne olduğu belli mi? O gece hâlâ şaibeli.’ dedi. Bu olaya Yarbay S.T. direkt olarak tanıktır, onun da ifadesinin alınmasını talep ediyorum. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde isminin olaylara dahil edilmesinden rahatsız olduğum için konuyu CİMER üzerinden dile getirdim. Müracaatımı Temmuz’da yapmamın nedeni ise; gerek bu hususları General D.A.’ya mesaj olarak iletmemden sonra hakkımda başlatılan disiplin soruşturmaları, gerekse bu konuda sıralı amirlerime yaptığım müracaatların dikkate alınmaması ve Cumhuriyet Başsavcılıklarının da daha önceki CİMER müracaatlarıma hassasiyet gösterip araştırmamasıdır. General D.A., söylediklerinin kamuoyunda duyulma ihtimaline karşı, bulunduğu makamın kendisine sağladığı konfor ile hakkımda çok sayıda disiplin soruşturması ve adli işlem başlatarak, ifadelerime itibar edilmemesi yönünde bir algı oluşturmaya çalışmaktadır.”

Bu ifadelerden anlaşılan o ki, E.Ş.’nin CİMER’e son şikâyetinin ardından General D.A. hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla bir soruşturma başlatılmış.

Sonuç mu? Öğrendiğimize göre, soruşturmayı açan ilin Cumhuriyet Başsavcılığı, “görevsizlik” kararı verip dosyayı General D.A.’nın görev yaptığı ilin Başsavcılığı’na göndermiş!..

“Acaba ne olur?” diye soracak olursanız; ihraç Binbaşı E.Ş.’nin avukatlarının daha ilk celsenin ardından “General D.A.’nın Başsavcı ile samimiyetinin herkes tarafından bilindiğine” dikkat çekip, “D.A.’nın bu ilişkilerini kullanarak Mahkemeye baskı ve etki yapmaya tevessül etmesi durumunda tutanak düzenlenerek HSK’ya gönderilmesini” istediğini hatırlatmakla yetinelim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!