Bu deneme, Atsız Burucu’nun “İyi Bir Kadın Dokuz Özellik Taşır” başlıklı makalesinden alıntılar sunmaktadır. Yazar, iyi bir kadının tanımını sadece duygusal değil, aynı zamanda akıl ve sezgi dengesine dayandırarak yapmaktadır. Metin, iyi bir kadının hayat verme, sezgilerine güvenme, sabırlı olma gibi ilk üç özelliğini detaylıca anlatır. Ardından, kendini sevme, affetme (ancak unutmamayı da içeren), emeğe değer verme ve diğer kadınları destekleme gibi diğer önemli nitelikler sıralanmaktadır. Son olarak, iyi bir kadının ruhunu koruması ve iç güzelliğe odaklanması gerektiği vurgulanarak, kadının evin direği değil, evin ruhu olduğu fikri öne sürülür.
Kadını yalnızca duygularla, erkekleri ise akılla tanımlamak, insanı ikiye bölmektir. Oysa iyi bir kadın hem aklın hem sezginin vücut bulmuş hâlidir. Onun gücü, zarafetiyle birleşir; inceliği, dayanıklılıkla bütünleşir.
Birincisi; iyi bir kadın hayat verir. Sadece doğurarak değil, yaşatarak… Bir yuvayı sevgiyle örer, bir kalb i umutla diriltir. Nerede bir sevgi eksilse, orada sessizce tamamlar.
İkincisi; iyi bir kadın sezgilerine güvenir. Sezgi, onun kılavuzudur; duygularının değil, ruhunun sesidir. O, görünmeyeni hisseder, söylenmeyeni duyar.
Üçüncüsü; sabrı bir erdem olarak taşır. Beklemeyi bilir ama susarak değil; sabırla direnir, içinden büyür. Çünkü bilir ki sabır, acıyı olgunluğa dönüştüren gizli öğretmendir.
Dördüncüsü; kendini sever ama bencilleşmez. Aynada yalnız yüzünü değil, içindeki ışığı da görür. Kendi değerini bilmeyen, kimseye değer katamaz.
Beşincisi; affetmeyi öğrenmiştir. Ölümün er geç geleceğini bildiği için kin taşımaz. Affetmek zayıflık değil, ruhun olgunlaşmasıdır.
Altıncısı; affeder ama unutmaz. Affetmek, onun yüreğini hafifletir; unutmamak ise yeniden kırılmamak içindir.
Yedincisi; emeğin kıymetini bilir. Bir lokmanın ardında alın teri varsa, o sofrayı kutsal sayar. Gösterişi değil, emeği büyütür.
Sekizincisi; kadının gücünü diğer kadınlarda da görür. Kıskanmak yerine destek olur. Çünkü bilir ki bir kadın yükselirse, birçok kadına ışık olur.
Ve dokuzuncusu; iyi bir kadın ruhunu korur. Güzellik geçicidir, zarafet kalıcı. O, kalbinin inceliğini dış görünüşe tercih eder. Çünkü yaşamın sonunda herkesin elinde kalan, yalnızca iç güzelliğidir.
İyi kadın, evin direği değil; evin ruhudur. Onun varlığıyla duvarlar ısınır, sessizlik anlam kazanır. Dünya, iyi kadınlar sayesinde hâlâ yaşanılır bir yerdir.