Lütfullah Kaleli’nin “Birleşik Devletler” başlıklı yazısı, başlığın aksine ABD’den bahsetmeyip, Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç meselelerine odaklanıyor. Kaleli, Türkiye’nin Suriye’deki mücadelesi, Kafkaslar’daki gerilimler ve Balkanlardaki huzursuzluk gibi zorluklarla çevrili olduğunu belirtiyor. Yazar, ABD’nin Ermenistan aracılığıyla Kafkaslara müdahale etme girişimlerini ve Zengezur koridorunu kontrol altına alarak Türk devletlerinin kara bağlantısını kesme amacını vurguluyor. Ayrıca, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki gelişmelerin gurur verici olduğunu ancak henüz yeterli olmadığını ve zamana ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Kaleli, Mehmet Yıldırım’a sorular yönelterek, bir “birleşik devletler” kavramının Türkiye’nin mevcut sınırlarını kapsayıp kapsamayacağını, anayasasının, yönetim şeklinin, merkezi yönetimde kimlerin söz sahibi olacağını ve ABD modelinin uygun olup olmadığını sorguluyor. Ona göre, ABD modeli Türkiye ve Türk dünyasının yok oluşuna yol açabilir.
Görülen rüyalarda bile zamanlama esastır. Bizim köyde bir deyiş var! “Erken öten horozun kafasını koparırlar”. Yazının başlığına bakıp, ABD’den bahsedeceğimi düşünürseniz yanılgıya düşersiniz.
Türkiye çeşitli zorluklarla uğraşırken bir yazar, niye böylesine çıkış yapar diye uzun uzun düşünme gereği duydum. Etrafımız ateş çemberiyle sarılmışken, Suriye’deki mücadelemiz sürerken, Kafkaslar barut fıçısına dönmek üzereyken, Balkanlara; huzur gelmemişken, terör belasını savuşturmamışken neden Birleşik Devlet’ten bahsetmenin ne yeri ne de zamanı![1]
ABD, Ermenistan aracılığı ile Kafkaslara burnunu sokmak üzere! Ermenistan ile Zenzegur koridorunu kontrol altına almayı; Türk devletlerinin kara bağlantısını baltalamayı amaçlayan ABD; ses vermeden, el altından işi bitirme sevdasında![2]
Öte yandan ülkemiz; dosta düşmana karşı, kuvvet hazırlama çabasında; çalışmalar gurur verici ,amma henüz yeterli düzeyde değil, daha zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Savunma sanayi konulu fuar etkileyiciydi.
Sevindirik olmanın anlamı yok! Şimdi ,Mehmet Yıldırım beye sorular yöneltmeyi demokratik hak olarak görüyorum. Birleşik devletler şimdiki sınırlarımızın içini kapsıyor mu? Bu birleşik devletlerin anayasası nasıl olacak! Yönetim şekli ne olacak! Merkezi yönetimde -kimler söz sahibi olacak, sakın ABD modelinden söz etmeyi düşünmüyorsun! ABD modeliyle Türkiye ve Türk dünyasının yok oluşu çok kısa sürer.
Birleşik devletleri oluşturacak devletçikler nasıl girecek ve bağlanacaklar? Söz hakları neyle sınırlı olacak? Birleşik devletlerin bütçesi nasıl oluşturulacak? Ordusunu kimler teşkil edecek? Eğitim sisteminin kuralları neler olacak?
Görüyorsunuz sorular sormakla bitmiyor! Ortada cevapların hiçbiri yok! Böylesine hassas bir dönemde anlamsız çıkışın nedeni ciddi şüphelere duçar!
Zenzegur koridoruyla ilgilenmeyen yok gibi; İsrail’in Kafkaslara ilgisi asırlardır sürüyor, İngiltere de öyle! İran, ta işin başından beri müdahil! Sabırlı ve kararlı adımlarla yolumuza devam etmek zorundayız! Tuzak, kuran kurana! Yola devam için asırların deneyimine ihtiyaç var! Asırların deneyimi ,yalnızca bizde var! Deneyim demek, güç demektir.
Devletimizin deneyimi aşağı yukarı sonsuza yakındır. Türk ulusunun yetenekleri de öyle! Sadakati, cesareti- tarihi eşsizdir. Başındakiler töresine bağlı olduğu sürece endişeye gerek olmaz! Yönetime katkıda bulunan bürokratlar, liyakatli olduğunda, ne kadar övünsek azdır!
Aydını, yazarı, çizeri, sanatkarı, bilgini arif ve ferasetli olduğunda yer yüzünde hiçbir şey bizlere yön veremez! Dilde, fikirde, işte bir olduğumuzda, tasada ve kıvançta birliği yakaladığımızda birleşik devlete ihtiyacımız kalmaz! Önümüze konanları sorgulamayı gelenek haline getirmekte yarar var.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları az konuşan, çok iş yapan, konuştuğunda yer ve zamana dikkat eden, yurdunu, ulusunu, devletini özünden çok seven, fedakarların üzerine olsun vesselam. Gereksiz ve erken konuşanların şerrinden Çalap’ımıza sığınırım.
[1] Mehmet Yıldırım, Safer, Sefer, Zafer; Türkiye Birleşik Devletleri, https://www.dikgazete.com/yazi/safer-sefer-zafer-turkiye-birlesik-devletleri-8088.html
[2] Billur Aktürk, Zengezur Satrancı, https://www.yirmidort.tv/yazarlar/billur-akturk-7/zengezur-satranci-238078
