Lime Lime Vıcık Vıcık

Bu defa çok farklı!
 
Siyasetin gündemi insan aklının alamayacağı, çöküşler-çürümeler üzerinden yürür oldu. Sonucu belirleyen konular, beklenildiği gibi ideolojik-ekonomik veya hayat tarzı değil artık. Tüm insani değerlere tecavüzün sahne alışı şekillendiriyor, günümüzü ve geleceğimizi…
 

***

 
Rüşvet, yolsuzluk, yetim hakkı, haksız kazanç…
 
Hırsızlıklar.
 
Satın alınan “makamlar!”
 

*

 
Devlet müsaadeli rant alanları…
 
Devlet imkânları üzerinden imtiyaz!
 
Devlet gücü ile baskı, şiddet, korku…
 
Devlet şiddeti ile tekme, tokat, azar…
 

*

 
Temelinde, rant, peşkeş, usulsüzlük, denetimsizlik, ihmal, sorumsuzluk olan göçük sonucu, yüzlerce can kaybı…
 

*

 
Ölüler üzerinde dahi ayrımcılık.
 

*

 
Çağ değiştiren fetih yıldönümümüzde, İstanbul’un “müteahhitlerce fethinin” imzasını taşıyan siluet görüntüleri…
 

*

 
Kur’an-ı Kerim ve ayetleri ile alay eden dini bütünler, bunlara sahip çıkan yine dini bütün büyük siyasetçiler…
 

*

 
Ülkenin bir bölümünde, ardı ardına dağa kaçırılan çocuklar…
 
Dağdan getirilmesi için terör şebekelerinden medet uman yöneticiler.
 
Tam da bu anda İstanbul’un göbeğinde pervasızca bebek katili caninin reklam stantları…
 

***

 
“Çalınmışsa bile halkımız inanmaz” diyen büyükbaşlar, “çalmışsa hayır içindir” diyen tesettür, “bilmem ne kadara kadar komisyon alınır” diyen fetvacı başı…
 
Hayatını kaybeden yüzlerce can için ağlamayı bilmezken, bir bakanın gömleğini 2 gün değiştirmeden giyişine ağıtlar yakabilecek müsveddeler…
 
Güneydoğuda kaçırılan çocukların annelerinin ağlayışını sağlanan özgürlük ortamı sayesinde” diye övgü türetebilecek vasıfta et yığınları…

 

*

 
Halk nezdinde ise tüm bu yaşananların karşılığında ciddi bir oran;
 
“Çalıyorsa, çalışıyor.
Yaptıysa cezasını ahrette alır!
Kim yapmaz ki!
Yaptıysa sebebi var!”
 
Diyebilmekte. Fütursuzca…
 

***

 
Her konuda her anlamda kutuplaşan Türkiye; insanlık adına tüm değerlerin iğfal edildiği, adaletin yerle bir olduğu, zalimin mazluma üstün tutulduğu, itiraz edilemez apaçık çöküş ve tükenişler karşısında da kutuplaşmayı seçti.
 
Toplumun yarısı, insanlığın lime, lime doğrandığı alanlarda kaybolmayı seçer oldu.
 
Kendini topluma istikamet vermede ehil gören, türedi besleme aydınlar, vıcık, vıcık dünya görüş ve yorumları ile, bu çürümeyi tüm katmanlara yayma gayretinden biran bile vazgeçmez oldular.
 
Bu defa bölünme insanlık üzerinden…
 
Hasar direkt, insanın ta kendisinde!
 
Durum vahim…
 
Belli ki bedel büyük!..

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!