29 yaşındayım.
29 yıldır bir sevda türküsünü söyler dururum dilimde. Kahramanmaraş’ta bir Hocam “Ülkü Gülü” koydu adımı. Belki bir gül kadar güzel değilim ama benim sevdam, benim ÜLKÜM güzel.
Bozkurt işareti yapmaya başladığım günden bu yana bir yemin ettim, namusum ve şerefim üzerine and içtim: Ülküme sahip çıkacağım, onu gerçekleştirmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım, başaracağım, başaracağım, başaracağım.
Ben bunları söylerken, yeminler ederken neler oluyor böyle?
Yıl 1998’de Silifke’de demirlerden tırmanarak elini öpme fırsatını bulduğum bir Türkmen Beyim vardı. Bakışıyla sımsıcak, tavrıyla tam bir Türkmen Beyi.
Bir yıl öncesinde hıçkırıklarla ağlamıştım Başbuğ’umun gidişine. Bir elini bile öpemedim, hayır duasını alamadım, demiştim.
Bir yıl sonrasında; vakit yok, ne olacağı belli olmaz, tırman demirlerden, geç güvenlikleri kavuş Liderine, diyerek yanına gitmiştim.
Sonrasında Ermenek’e her gelişinde ilk ben karşıladım Liderimi. Kimseye vermedim sıramı:
“Eyvah, eyvah, Sakarya’m, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! …”
diyerek karşıladım, küçük bir seçim otobüsünün üstünde.
Zar zor toparlanıp da alınan bir parti binamızın açılışında kırmızı kurdeleyi kessin diye halk oyunları kıyafetimi giyip makası tutmuştum bir tepside. O gün bana: “Yine mi sen Asena kızım, peşimden geliyon anlaşılan…” demişti.
Yemin ettim dedim ya…
2004 yılı geldi. Tarihte görülmemiş bir konser, gecenin ikisine kadar susmayan Bozkurtlar ve nidaları.
Hayatımda böyle bir konsere bir daha rast geleceğimi düşünmüyorum. Ermenek’te Top Sahası dediğimiz alan hınca hınç Bozkurtlarla…
Ve günün sabahında Babam İl Genel Meclis Üyesi Ali Boztoprak, İlçe Başkanımız Kamil Koçdayı, Belediye Başkanımız partiden ihraç edildi.
Kalbimiz ağrıdı, acıdı, kırıldık ama asla küsmedik.
Yapılan bir yanlış vardı ve o yanlış elbet düzeltilecekti.
Düzeltildi, düzeldi de…
3 Kasımlar geçti, neler dediler neler…
Dilim hiçbir zaman lâl olmadı, patır patır söyledim söyleyeceklerimi.
Alnım aktı, çünkü benim Liderim Devlet’ti.
“Devletin başına Devlet gelecek!” dedik bir kere…
Yemin ettim…
Erzurum Mitinginde urgan attın ya Liderim, ben dillerden dillere gezerdim…
Konya mitinginde Türkçe haykırdın ya Liderim, ben o gün bir kez daha sana işte benim Türkmen Bey’im, dedim.
Şanlıurfa’da; Sivas’ı geçemeyenler, dedin ya Liderim: Peygamberler şehrinden nurlar saçıyor Türkmen Beyim, dedim.
Yemin ettim işte…
Ya dün?
Nutkum tutuldu, lâl oldum, görmez olaydım, duymaz olaydım…
Liderim dedim sana ben.
Türkmen Bey’im dedim.
Genel Başkanım dedim.
Evlenmedi, dediler; Ülküsüyle evli, dedim.
Çocuğu yok, dediler; ben varım, dedim.
Adı Devlet, bir hayır gelmez dediler; Devlet’ten başka hayır mı var, dedim.
Fettahoğlu o, soyu karışık, biri bir dağda biri bir dağda, dediler; Türkmen Beyi olmak zor iştir, dedim.
Bir teröristi korumak size mi kaldı Liderim?
Hastalığını düşünmek size mi kaldı Liderim?
Biz onları urganlarda görmek isterken siz neler istersiniz böyle?
Soyadı “Türk” diye mi bu tavrınız?
Türk olmak her yiğide gelmez Liderim!
Ağır bir imtihandır bu.
Siz beni düşünün!
Ton Ton Dedemin mirası: Kıbrıs’ı, Kerkük’ü, Musul’u, Halep’i, Türkmenleri düşünün Türkmen Beyim!
Şu yeni anayasa denen oyundan başınızı kaldırın Liderim!
Dönün bakın Ülkülerinize, sevdanıza, çocuklarınıza…
Boynu bükük, lâl bırakmayın bizi!
Bizler “HAYIR” derken, siz nasıl evet diyebiliyorsunuz?
“HAYIR” da “HAYIR” var demedik mi biz?
Bu hükümetin oyunlarını tek tek anlatmadık mı?
2002’den bu yana çektiklerimizi unuttunuz mu Liderim?
Nice şehitlerimizin ardından yeminler etmedik mi?
Milliyetçiliğimizi ayaklar altına almadılar mı?
Müslümanlığımızı sorgulamadılar mı?
Ananı da al git, demediler mi?
Bir kez olsun TÜRK’ÜM diyebildiler mi?
Andımızın başına gelenleri de mi unuttunuz?
Ya Bayrak Şairim Arif Nihat Asya’ma yapılanı da mı unuttunuz:
“Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım….”
Ya Bayrağıma yapılan hainliği?
Davullarla, zurnalarla yapılan karşılama törenlerini…
HAYIR LİDERİM!
Siz bunları unutmuş olamazsınız!
Siz beni unutamazsınız!
HAYIR! HAYIR! HAYIR!
SAYGILARIMLA…