İslam, kişi eksenli, kişiyi merkeze alan huzurlu bir toplum ister. Toplumun hepsini mutlu kılmak mümkün değildir.
Kişiler ve dertleri farklı farklıdır.
Günümüz Türkiye’sinin en büyük derdi yoksulluktur.
Yüce Allah, zengine de, fakire de prensipler ve kurallar koymuştur. Fakire sabrı, zengine cömertliği ve verebilmeyi haslet olarak vermiştir. Zengin verecek ki, fakirin gözü; zenginin malında olmayacak.
Böylece toplumda hassas bir verme-alma dengesi oluşacak, veren huzurlu olurken alanda mesut olacak.
Fakaaaaat! Verme ve alma konusu hassas bir konudur.
Veren incitmeden, başa kakmadan, alanın gönül rahatlığı ile almasını ve bu alma işleminden incinmemesi gerekir.
Günümüz Türkiye’sinde olduğu gibi: “Bu günkü İftar ……….Beyden, ………. Dernek ya da belediyeden” diye insanın gözüne batan tabelalar olmadan olmalıdır.
Veren, verdiğini asla gündeme getirmemeli, göstermemeli ve unutup gitmelidir.
Eskiler bu işi, bir başkasıyla gönderirdi. Alanın “Kimden?” sorusuna eline bir pusula tutuşturulur ve pusula açıldığında: “Bu, bir Müslüman’ın bir başka Müslüman’a olan borcudur. Lütfen Allah rızası için kabul ediniz.” notuyla karşılaşırdı.
Böyle hassas ve ince vermeler karşısında alan, bu ricayı kırmayarak gönderilen yardımı gönül rahatlığıyla alırdı. Ve bunu gönderen için Allah’a dua ederdi.
Hafızalarımızı tazelersek, bir fakire verilen boya sandığının bile Kaymakam tarafından basın önünde açılışı yapılarak verilmesinin: ne kadar insani ya da ne kadar İslami olduğunu siz düşünün!?
Hem insani hem İslami terbiye ve ahlakla donanan kişiler, bu tür yardımlarını: Kur’an ve Resulullah tabiriyle: “Sağ elin verdiğini sol el görmemeli ya da bilmemeli” muştusuyla yaparlardı.
Ya günümüz yardımları?
Böyle vermeyenlere ve verdiğinden karşılık bekleyenlere ne diyeceğiz?
Verdiğinin karşılığını bulamayanlar ya da alamayanlar, bu yaptıklarını başa kakarsa bunlara Kur’an ne demekte?
“Güzel söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen sadakadan daha hayırlıdır. Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, hemen cezalandırmaz süre verir.” Bakara: 263
Ey insan! Beklediğin karşılık alınmayınca başa kakacağın ya da gönül inciteceğin yardımları lütfen yapma! Çünkü sana zenginliği veren de Yüce Allah’tır. Unutma ki, zenginin malında fakirin de hakkı vardır.
Şunu asla unutma: vermek çok kolay olsa da almak çok zordur. Onun için lütfen vermesini bilmeyenler, vermesinler ki, gönüller kırılmasın. ”Allah’ın verdiği taşa dökülür. Kulun verdiği başa kakılır.”
Esen kalınız.