Sayın Erdoğan, hayatının en kritik ve zor günlerini yaşamakta. Yola çıktığı arkadaşlarını yolda bulduklarıyla değiştirmesinin gerçek nedeni de budur. Yola çıktıkları ve AKP ile göbek ve çıkar bağı olmayan herkes; Başkanlığın bir ütopya olduğunu bilmekteler, başkanlığın olmayacağını görmekteler. Bunu AKP’li düşünen ve irdeleme yeteneğine sahip seçmenin yarısı da biliyor. Çünkü büyü bozuldu. Sırtında onlarca yolsuzluk ve rüşvet iddiaları olan birinin Saray ve Padişahlık hayallerine izin ve onay vermek istemiyorlar.
Onlar da ileride AKP’ye oy verdikleri için utanmaktan korkuyorlar.
Sayın Erdoğan ile yola çıkanların pek çoğu; artık Erdoğan’dan kurtulmanın zamanın geldiğine inanmaktalar. Fakat bu kurtulmanın, kırmadan dökmeden zamana yayarak olmasını istemekteler.
Abdullah GÜL, Ahmet DAVUTOĞLU, Bülent ARINÇ, Ali BABACAN bunlardan bazıları.
Cemaat Erdoğan kavgasını kim körükledi ve kim ortaya çıkardı,
Keza Erdoğan Davutoğlu sürtüşmesinin nedenlerini kimin iyi bilmesi gerekirdi de bilmedi ya da bilmezden görmezden geldi? Erdoğan “başbakancılık oynuyor” diye Davutoğlu’na neden kızmaya başlamıştı ve neden % 49.5 oy almasına rağmen Davutoğlu’nu Başbakanlıktan uzaklaştırmıştır? Erdoğan’ın bilip bizlerin bilmediği nedir acaba? Bunları Erdoğan’a kim servis etmiştir?
Bülent Arınç, tarihi bir tespit ile “Halkın yüzde ellisinin nefret ettiği bir iktidarın işi zor.” Diye neden söylüyor? Bunlardan Sayın Erdoğan’ın haberi var mı? Yoksa neden yok?
Sonuç: Saydığım bu kesim, Erdoğan’dan kurtulman yavaş yavaş olsunun hesabındalar. Yaşanan süreç budur.
Bütün dünyanın ve bütün Türkiye’nin gördüğünü MİT ve MİT’in başındaki şahıs görmüyor mu?
Bildiğiniz gibi MİT yüz yıldır MOSSAD, CIA ve diğer haber alma örgütleri ile çalışır. Kimiyle el ele kimiyle de dirsek temasıyla. Bu teşkilatlar, açıktan olmasalar da dolaylı yollardan havayı koklatmasını bilirler. Sanmıyor musunuz ki, Uluslararsı ilişkilerde S. Erdoğan’ın dışlanışını, MİT müsteşarına hissettirmediler/koklatmadılar?
Erdoğan’ı bitirmede sakın Hakan Fidan kilit adam olmasın?
Türkiye’nin ekseriyeti gibi çoğu AKP’li de Erdoğan’ı Saraya attık ve ondan bir nebze de olsa kurtulduk sanmıyorlar mıydı? Acaba bunu, bütün dünya da böyle görmüyor muydu?
Çünkü Erdoğan’ın dünyayı tehdit eden maceracı hamleleri, ülke içini olduğu kadar ülke dışını da endişelendirmiyor mu? Bu yüzden de iç kamuoyu ve dünya Erdoğan’ın “tasfiye edilmesini” istemez mi sanırsınız?
Neresinden bakarsanız bakınız bu görüş; Sayın Erdoğan’ı tasfiye görüşü değilse nedir?
Böyle bir çalışmayı ve böyle bir tasfiye niyetini ilk önce kim bilir ya da kimin bilmesi normaldir?
Sayın Fidan görevi gereği; Davutoğlu’yla Gül’le, ABD’yle, İsrail’le, Işid’le sırdaş değil mi? Hakan Fidan gücünü buralardan da almıyor mu?
Acaba ile soruyorum: Hakan Fidan’ın başka görevleri de olabilir mi? Tarihe baktığınızda Mata Hari örneğini görmekteyiz.
Acaba AKP-Cemaat kavgasını da bilerek H. Fidan mı ateşledi. Çünkü bu kavga neticesi Sayın Erdoğan ve AKP’nin pek çok kirli çamaşırları ortaya döküldü de.
Acaba diyorum, gerçekten de H. Fidan Erdoğan’ın gerçek dostu ve sırdaşı mı?
Esen kalınız.
NOT: Kutlayacağımız Ramazan Bayramı’nın siz değerli ve saygın okurlarıma, Türk ve İslam dünyasına huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Ne olur dikkatli araç kullanın. Geç geldi desinler geçmiş olsun demesinler. Hepinize selam ve saygılar. N. P
