Türk hukuku adına çok üzgünüm ve üzülüyorum. Günümüz hukuk sistemi=YARGI ne yazık ki yürütmenin emrinde görüntüsü vermektedir.
Muhtarları pek seven Cumhurbaşkanı, kendisini BAŞKAN yapacaklarına inandıkları PKK ve APO ile kol kola girdi. Onların her dediklerini, her istediklerini gözünü kırpmadan, hukuka rağmen, hukuku çiğneyerek, siyasallaştırarak yaptı.
Ülkede hiç kimsenin, APO ve PKK’yı övmesine, övgü dolu sözler söylemesine aldırmadılar, soruşturma açmadılar, açtırmadılar.
Ne zamana kadar? R.T. Erdoğan’ın, kendisini BAŞKAN yaptırmayacaklarına inanmasına kadar.
Bu tarih 7 Haziran’dır. Ne olduysa, o tarihten sonra oldu.
Erdoğan ve onun çekim alanındaki AKP’nin, PKK ve APO’ya karşı tavır alması ve savaş açmasıyla; Hukukta da bir soruşturma dalgası başladı.
Diyarbakır Baro başkanı, Tahir Elçi ve diğerleri; o sözlerini ilk defa mı söylüyordu? Daha önce de kaç kez söylemiştiler. AKP milletvekili Orhan Miroğlu, HDP’liler de söylemişti.
Saray’ın emrinde görüntüsü veren hukuk ve hukuk adamlarımız neden o günlerde böyle bir soruşturma açmamışlardı? Kadıyı satın aldığınız gün adalet ölür. Adaletin öldüğü gün devlet de ölür.
Neden o günlerde bu kişileri çağırıp ifadelerini almamışlardı?
O günkü yasa ile bugünkü ifadeye çağırdıkları yasa aynı yasa. Yasalarda bir değişiklik olmamasına karşın; hukuk ve hukuk adamlarımızdaki bu değişimi neye borçluyuz acaba?
O gün “Tutuklama” emri vermediğiniz Tahir Elçi’yi şimdi neden ifadeye çağırdınız?
Türk kamuoyu, haklı olarak bu soruları merak ediyor.
Görmeyen, duymayan bir hukuk anlayışından; gören ve sorgulayan bir hukuk anlayışına geçmiş bulunmaktayız.
Erdoğan ve ekibi AKP ile birlikte içinden çıkamayacakları pislik ve batağın içine düştüler. Bu pislik ve kiri temizleyebilmek uğruna hukuku da perişan ettiler ve siyasallaştırdılar.
Evlerinde para sayma makinaları, kasaları olanları, ayakkabı kutularında milyon dolar saklayanları, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını yapanları yakalayıp yargılayan, yapanları affedip salıveren bir hukuk sistemini gördü bu Türkiye. El konulan rüşvet paralarını faiziyle birlikte geri iade eden bir yargı sistemiyle tanıştı Türkiye.
Yürütmenin emir ve direktifleriyle, kendi ordusunu; “Terör örgütü kurmak ve yönetmekle” yargıladı bu hukuk sistemi! Vatandaş YARGIYI; çökmüş ve çökertilmiş olarak görmeye başladı.
Birileri “BAŞKAN” olamayacağını anlayınca, işin rengi değişti. Halkın bilmesinden korktukları her şeye de “YASAK” getirdiler. Ankara Gar katliamının yorumuna bile yasak getirildi. Fakat medya artık hukuka eski saygıyı göstermemekte ve kale almamakta. Bunu gören yargı alel acele koyduğu yasağı yine alel acele kaldırmak zorunda kaldı.
Tümüyle YÜRÜTMENİN emrine girmiş bir yargı sisteminden de, böyle bir görüntü verilmesinden de bir Türk vatandaşı olarak utanıyorum. Ne olur, “El adlü esasül Mülk” esasına dönünüz ve yargıya yeniden gerçek saygınlığını kazandırınız.
Partiler, liderler gelip geçicidir. Kalıcı olan devlettir, devletin kurumlarıdır. Biz YARGI sistemimizi; yeniden “yargının kestiği parmak acımaz.” Günlerde görmek istiyoruz. Çok şey mi istemekteyim?
Esen kalınız.
NOT: Bu asil millet ne yaparsa güzel ve iyi yapar. Seçimlerin ülkemize ve Türklük dünyasına hayırlara vesile olmasını diliyorum
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı