Bu günkü siyasi partilerin yapısı ve Seçim Sistemi Yasası ile milletvekilleri TBMM’inde asla etkin değiller. Kendi ideal ve düşüncelerini de hayata asla geçiremiyorlar. İdeal sahibi olsalar bile bu ideallerini lider sultası yüzünden dile bile getiremiyorlar
İşin en tuhaf yanı da, serbestçe fikir beyan edemiyorlar.
Bir nevi seçilmiş KÖLE durumundalar.
Parti liderlerinin her türlü hata ve kusurları, lidere ulaşılamadığı için vekillere sataşarak söylenebilmektedir.
Yani her kızan kızgınlığını milletvekiline söyleyerek ya da arkasından konuşarak ifade edebilmektedir.
Durum bu olunca bunca insan; hak eden veya etmeyen neden MİLLETVEKİLİ olmak için yarışıyor, neden onca masrafa ve eziyete katlanıyor?
Sahi sizce nedendir bu eziyet ve sıkıntının karşılığı?
Hiç düşündünüz mü? Cazip olan yanı nedir?
Ben başımı iki elimin arasına aldım ve kendi kendime sordum: neden milletvekili olmak için uğraşıyorlar, Genel Merkezlere şirin görünme yarışına giriyorlar, liderlerle çekilmiş fotoğrafları paylaşıyorlar?
Aklıma binlerce neden geldi. Bunları sizlerle paylaşmak istedim. Asla ve asla Partilerimizin iç işlerine karışmak, akıl vermek gibi bir niyetim olmadığı gibi TBMM’nin de saygın kişiliğine bir diyeceğim yoktur.
Sade bir vatandaş, Kuran-ı Kerim’in tarif ettiği, “Düşünenlerden olmaz mısınız, neden düşünüp, akıl erdirmezsiniz” ikazı gereği düşündüm o kadar.
Neden Vekil Olmak İstiyorlar?
1- Emeklilik sonrası, ömür boyu yüksek maaş garantisi elde etmek için,
2- Sıcak bir ofise, bir sekretere, bir danışmana sahip olmak için,
3- Lüks otellerde ve tatil beldelerinde bedavaya ya da ucuza tatil yapmak için,
4- Ailesi ve gelecekte torunlarının övünmesi için,
5- Yaşarken yüksek bir maaşa ve kıyağa kavuşmak için,
6- Meclis lokantasında kaliteli yemek yiyip ucuz para ödemek için,
7- Özel hastanelerde özel ve ucuz muayene olmak ve bedava mutluluk çubuğu taktırmak için,
8- Kurulacak vekil Yapı Kooperatiflerinden ucuza ev sahibi olmak için,
9- Dokunulmazlık kazanmak, trafikte ceza yememek için,
10- VİP seyahat etmek, ucuza gezmek için,
11- Ailenin ve dostların; işe girmesi, hastane kuyruğundan yırtması, ihalelerde üzülmemesi-zorlanmaması ve tercih edilmesi için,
12- Gezilerde seçmenin el pençe divan durması, sohbetlerde başköşe kapması için,
13- Beklemeden, bürokratik engellere takılmadan tercihli kredi alabilmek için,
14- Diplomatik pasaport sahibi olup yurt dışı gezileri rahat yapabilmek için,
15- Etrafına ve seven-sevmeyenlerine HAVA atmak için,
16- Düşünmeden parti ve lider çıkarı için EL kaldırıp indirmek için,
17- Vakit kalırda fırsat bulurlarsa; seçmenin dertlerini dinlemek ve sözüm ona çözüm bulmak için,
18- Becerebilirse BAKAN olabilmek için ki, Onun havası da bambaşka.
Ben düşüncelerimi ve tahminlerimi yazdım. Maksadımız üzüm yemektir, bağcı dövmek değil. Eğer bunların aksini TBMM’isin de görebilseydik; bu ülkenin hali bu mu olurdu? Çiftçi kan ağlar, emekli-memur, işçi sürüm sürüm sürünür müydü? Asgari ücretten vergi alınır mıydı? Hukuk siyasallaşır da ayaklara mı düşerdi?
Esen kalınız.