Nazım Peker
Nazım Peker

Hedef Neden Merkez Bankası ile Anayasa Mahkemesi

AKP ve kurmayları ile S. Erdoğan, devleti tamamen ele geçirdikleri kanaatindeler. Onların canını sıkan iki kurum kalmıştır:
 
Anayasa Mahkemesi
 
T.C. Merkez Bankası.
 
Bütün dünyada, cumhuriyetle idare edilen ülkelerde bu kurumlar tam bağımsızdırlar.
 
Bu iki kurumdan birisi; ülkede hukukun ve YARGININ simgesi ve garantisi, İkincisi ise ülkenin ekonomik durumunun sağlıklı ve güvenilir bir biçimde olmasının ve yürütülmesinin garantisi ve teminatıdır.
 
Hükümet ve S. Erdoğan neden bu iki kurumu hedef almışlardır.
 
Hukukta kokuşmuşluk, artık gizlenemez ve üstü örtülemez boyutlara ulaşmıştır. Yurt içinde ve dışında Türk yargısına güvenilir gözle bakılmamaktadır.
 
Bunun iki önemli nedeni vardır; Hukuk siyasallaşmıştır, hukuk cemaatleşmiştir. Bir tarafta F tipi cemaat, öbür tarafta AKP siyaseti el ele vererek Türk yargısını bitirmişlerdir.
 
Bu iddia, itham ve tespit bana ait değil bizatihi Sayın Erdoğan’ın çeşitli konuşmalarıyla sabittir. O, konuşmalarında hukuku, cemaat adına AKP iktidarına darbe yapmakla suçlamıyor mu?
 
Cemaat ise, hükümetin yargıya baskı yaptığını ve yargıyı siyasallaştırdığını söylemiyor mu?
 
Orta da iki iddia, itham ve tespit varken, nasıl olurda yargı BAĞIMSIZDIR denebilir?
 
Savcı Zekeriya Öz, cemaat adına AKP ve S. Erdoğan’ın manevi destekleriyle TSK’yı hallaç pamuğu gibi atarken; savcı Öz’ün altına özel zırhlı aracı kim vermişti?
 
Aynı Erdoğan şimdi aynı Zekeriya Öz için ne dediği herkesin malumu değil mi? Elinden gelse Öz’ü meslekten ihraç edip, yargılamayacak mı?
 
Ülkede yargının geldiği acı gerçek budur.
 
Merkez Bankaları bağımsızdır, öylede olmaları gerekir ve bu, ülkeler için bir güvencedir. Ülkede ekonomik göstergeler: S:O:S vermekte.
 
Önlenemeyen ZAMLAR vatandaşın canını sıkmakta. Ağırlaşan sağlık hizmetleri, tükenen eğitim sistemi de tuz biber olmakta.
 
Onun için siyasiler Faizlerin düşürülerek, faizdeki birikimin piyasaya sürülerek, ekonominin biraz canlanmasını ummaktalar. Bunu yapacak olanda Merkez Bankası. Fakat
O banka, Türkiye’nin ekonomik haritasına bakarak, faizlerin düşürülmesini uygun bulmamakta. Onun için S. Erdoğan, “O bağımsızsa ben de bağımsızım. Galiba mesajı almamışlar” tehdidinde bulunmaktadır.
 
Anayasa Mahkemesi ise AKP ve S. Erdoğan’ın bütün planlarını alt üst eden kararlar alarak; Ergenekon, Balyoz, Ay Işığı, Askeri Casusluk gibi TSK’nın değerli emekli ve muvazzaf subaylarının yargılandığı davaları durdurmuş ve bu İDDİALARI kökten çürütmüştür. Böylece TSK’ya ve onun şanlı subay ve mensuplarıyla, değerli bilim adamlarına kurulan şantaj ve kumpasları bitirmiştir.
 
Siz siyasetçi olsaydınız, siz AKP’li olsaydınız, Siz S. Erdoğan’ın yerinde olsaydınız; ayağınıza köstek olan bu iki kurumla uğraşmaz mıydınız?
 
Bütün kurguları sıfırlanmış, iddiaları bitmiştir. Bitmekle de kalmamış, yapılanların bir suç olduğu da böylece ispatlanmıştır.
 
Bu isnat ve iftiraların bugün olmazsa bir gün hesabının sorulacağını birileri, adı gibi bilmektedir.
 
İşte rahatsızlığın, korku ve endişenin sebebi budur.
 
Görelim Mevla neyler, Neylerse güzel eyler.
 
Kazanan Türkiye, Türk yargısı ve Uganda ile Kongo’nun bile gerisine düşürülen demokrasimiz olsun.
 
Esen kalınız.
 
NOT: Merkez Bankası rahatsızlığının arkasında S. Ali Babacan ve kurduğu ekip mi var? S. Erdoğan Babacan ve ekibinden mi rahatsız?

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!