AKP’lileri gerçekten takdir ediyorum ve kutluyorum. Bunca strese ve yolsuzluk, rüşvet, torpil iddia, itham ve söylentilerine tahammül edebildikleri ve hiçbir şey olmamış gibi davrandıkları için.
Ak Saray, 17-25 Aralık “Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ateşi sönmeden yeni bir skandal daha patlak verdi. Sayın Erdoğan’ın akraba ve yakınlarından tutunda, Efkan Ala, Cemil Çiçek, Muammer Güler, Fikri Işık, Beşir Atalay,a kadar pek çok bakan ve vekilin, üst düzey bürokratların tanıdık, eş, dost ve akrabalarının; KPSS ve sonuçları baypas edilerek işlere alındıkları ve süper bir hızla da yüksek memuriyetlere atanmalarıyla ilgili iddia ve ithamlar, belgeler gündeme cuk diye oturdu.
Bir ülkede hukuk varsa. O ülkede hukukun kuralları geçer ya da geçmelidir. Hukuk tanınmıyorsa bunun adına; HUKUK İHLALİ denir ki, suçtur ve cezai işlem gerektirir.
Bu ülkede memuriyete alım, devletin koyduğu kurallar gereği KPSS’ye girmek ve atanacak bir puan almakla mümkün. KPSS’den hatırı sayılır puan aldıkları halde atanamayan ve bu yüzden intihar eden insanların olduğunu bilmekteyiz.
Bir ülkede kurallar varsa ve bu kurallar, birilerinin lehine birilerinin de aleyhine çiğneniyorsa hukuk tabiriyle: suç ve kural ihlali olarak görev ve yetkileri kötüye kullanma kapsamına girer.
Dini açıdan ele alırsak; Kul hakkı ve kul hakkının yenmesi olur.
Hem din hem de hukuk açısından suçtur. Hukuk kısmını, ülkenin yargısı ve değerli hâkimlerini ilgilendirir.
Dini açıdan bakınca:
Allah’ın asla affetmediği iki büyük suç –günahı kebir- vardır.
Kul hakkı ve Allah’a ŞİRK-ortak- koşmak!
“Kul hakkı denince akan sular durur.” diyen bir kültürle büyüdüm ve o terbiye ile de bugüne geldim.
Eğer rehber Kuran ise ve onu hayat tarzımız kabul ediyorsak, O’nun dediklerine de uymamız gerekmiyor mu?
Bakınız bu konuda Kuran ne demekte: “Haberiniz olsun ki, Allah size şunları emrediyor: emanetleri ehline veresiniz ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman ADALETLE hükmedesiniz. Gerçekten Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah, her şeyi işiten, her şeyi görendir.” (Nisa:58)
Sizler, bu hamili kart oligarşisi ile yaptığınız tayin ve atamaları. ADLAET ölçüleri içinde görmekte misiniz? Haydi biz bunları bilmiyoruz, görmüyoruz, bizden saklamayı becerdiniz. Allah da mı görmüyor, bilmiyor sanıyorsunuz?
Bunlar kul hakkına girmiyor mu? KPSS’den yeterli puanı alamayan yakınlarınızı atadığınız o memuriyet ve koltuklara: KPSS’den yeterli puanı alıp da giremeyen insanların ahı, vicdanlarınızı sızlatmıyor mu?
Geceleri yataklarınızda rahatça ve huzurla uyuyabiliyor musunuz? Ya hak etmedikleri halde o koltuklara atananlar; o maaşları gönül huzuru ile harcayabiliyor musunuz, boğazınızdan geçiyor mu?
Kuran’a göre bu yapılanlar: ADALETLE HÜKMETME kapsamına girmiyor ve Allah korusun ayetin inkârı anlamını taşımaktadır.
Bu konuda da Kuran’ın dedikleri var: “Şüphesiz ayetlerimizi tanımayan kâfirler, muhakkak ki Biz onları yarın bir ateşe yaslayacağız. Derileri piştikçe azabı duysunlar diye kendilerine değiştirmek üzere başka deriler vereceğiz. Çünkü Allah, izzetinin sonu olmayan bir hikmet sahibidir.” (Nisa: 56)
Evet yapılanlarla ilgili iddialar ortada ve bu hak gasplarına ve adaletle hükmetmemeye karşı Allah’ın ayetleri de ortada. Varın yorumu sizler yapın.
Haksız alımların 85 kişiyle sınırlı olmayıp: 400 bin kişi olduğu söylenmektedir. Bu kadar kul hakkını hangi babayiğit nasıl kaldıracak ve hesabını nasıl verecek?
Dindarlık bu ise benim biraz düşünmem gerek; acaba ben neyim diye.
Esen kalınız
NOT: Allah’a şükürler olsun ki şu ana kadar hemşehrim A. Davutoğlu’nun böyle bir yolsuzluk ve rüşvetle adı anılmamaktadır
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı