Nazım Peker
Nazım Peker

Nasıl Anlatmalı-Ordunun Başına Gelenler

Ergenekon davası bitmiş, zalimce suçlanan bütün sanıklar beraat etmiş.  
 
Gizli tanıklar, Taraf gazetesine bırakılan düzmece belgeler, uydurulan CD’lerin asılsız olduğu TV’lerde kanal kanal dolaşıp Ergenekon (!) anlatan sahte kahraman yorumcuların da alayının yanlı ve yalan konuştukları; mahkeme kararıyla ispatlanmış oldu.
 
Bir tek bu sahte davaya,neden “ERGENEKON” adı verildi o biraz flu!..
 
Davanın takipçisi, gerçek savcı kaçak, FETÖ üyesi olduğu ispatlandı. Hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Aslı var ise de aranıyor. Davanın öteki savcısı ise en tepede, "tek adam" oldu, itibar içinde yaşıyor.

Beraat eden sanıkların bir kısmı suçlamaları onuruna yediremedi, intihar etti. Bir kısmının önü bilinçli bir şekilde kesilmiş oldu, onların hak ettiği makama başkaları suni olarak getirildi.
 
Bu getirilenler, 15 Temmuz kalkışmasıyla ülkenin başına bela oldular, felaket yaşattılar. 
 
Bir kısmı işinden, eşinden oldu, çocukları okulundan oldu. Toplum tarafından dışlandılar, endişeyle, kuşkuyla bakılır şüpheyle karşılanır oldular.


  
Amaç Şanlı Ordu’nun vurucu unsurunu ve etkinliğini kırmak, pasifize etmekti. 
 
Bir kısmı kanser oldu, özgürlüğü göremeden hayatını yitirdi. Bir kısmı en yakınlarını kaybetti, cenazesine bile gidemedi.
 
Kasası denilen birisi, ölünce cenazesini belediye kaldırdı.

Yüzlerce hatta binlerce hayat parçalandı, heba oldu.

Ordunun dokunulmazlığı, şanı, şerefi, onuru kutsiyeti yara aldı.
 
"Ülke bağırsaklarını temizliyor" diyenler, miktarını bilmediğimiz zamlı maaşlarla bir numaraya yükselip danışman oldu.

Ergenekon davası bitti.
 
Öyle bir örgütün olmadığı mahkeme kararıyla ispatlandı.
 
Suçlu FETÖ idi. Fetö’nün pazardaki tezgâhçısı, pancar ve pamuk tarlalarındaki ırgatları bulundu.
                                                                                                                                                           Bununla da kalınmadı.
                                                                                                                                                                            FETÖ nün mevsimlik işçi ayağı bile bulundu ama şu Allah’ın işine bakın ki, ne hikmetse siyasi ayağı bir türlü bulunamadı.
                                                                                                                                                  “Ne istediler de vermedik” dertlenmesinde bulunan: Ne istedilerse veren siyasiler halen iktidarda.
 
“Bizi kandırmışlar, aldandık. Allah da millet de affetsin” diyerek işin içinden sıyrıldılar.
 
İşin akıl almaz garip tarafı da: bu duruma muhalefet etmeye çalışan herkesi FETÖ üyesi olmakla suçluyorlar.

ERGENEKON bitti. Ordu aklandı. Güneyimiz şeytan üçgeni, Doğu Akdeniz Çıfıt çarşısı, patlamaya hazır, Ege’de Yunan efelenmekte, ABD, ihanet peşinde haklı olarak aldığımız S-400’ler yüzünden bizim hakkımız olan: F-35 projesinden çıkarmak istemekte, ambargo koymakla tehdit peşinde.
 
Bütün bunlar ortada iken, Anadolu’da halk bu durumdan kaygı duymakta iken, çıkarılan bir yasa ile ordunun üçte ikisi tasfiye edilmeye başlandı. 
 
HDP başta olmak üzere pek çok kesim de bunu destekledi…
 
Ülke akıl tutulması mı yaşıyor, yoksa bizler fazla mı pimpirikliyiz?
 
Ülkem adına anlamakta zorlanmaktayım.
 
Gerçekten de Ergenekon bitti mi?
 
Yoksa!.. Evet yoksa orduyu terhis ederek bir başka versiyon mu devreye sokulmak isteniyor endişemiz ondandır.
 
Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!