Haber: Batuhan DÜKEL / Kamera: Yasin KABADAYI
(ANTALYA) – Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Suriye’deki YPG-SDG yapılanmasına ilişkin, “YPG-SDG’ye karşı müzakere değil, mücadele esastır. Askeri operasyon seçeneği hızla gündeme alınmalı ve gerçekleştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya’daki Ramada Otel’de düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özdağ, “Terörsüz Türkiye” sürecine eleştiriler yönelterek 22 Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını hatırlattı. Özdağ, “Başlangıçta ‘al-ver yok, pazarlık yok’ denilmişti. Bugün gelinen noktada, bütün itirazlarımıza rağmen İmralı’ya heyetler gönderildi. Bu sürecin bebek katiline siyasi meşruiyet zemini oluşturacağını söylemiştik. Nitekim öyle oldu” ifadelerini kullandı.
“Nerede 62 sayfa? Nerede 17 sayfa? Nerede 4 sayfa?”
Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’ndan üç üyenin, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı İmralı görüşmelerine ilişkin kamuoyuyla sınırlı bilgi paylaşıldığını vurgulayarak, “Görüşmeye ait esas tutanakların 62 sayfa olduğu, 17 sayfaya indirildiği, ardından 4 sayfalık bir özet açıklandığı basına yansıdı. Nerede 62 sayfa? Nerede 17 sayfa? Nerede 4 sayfa?” diye sordu.
“Öcalan’ın Gabar petrolünden pay istediği doğru mu?”
Özdağ, Öcalan’ın taleplerine ilişkin iddiaları gündeme getirerek, şu soruları sıraladı:
“Madem hayırlı bir iş yapıyorsunuz, neden Türk milletinden gizliyorsunuz? Öcalan’ın Gabar petrolünden ve bölgede üretilen elektrikten pay istediği doğru mu? Anayasa’nın 66. maddesinin değiştirilmesini, Türklük tanımının çıkarılmasını istedi mi? Kürtçenin ikinci resmi dil olması, ana dilde eğitim talepleri var mı? YPG-SDG’nin silah bırakmayıp polis gücü adı altında devam etmesi önerildi mi? Neyi Türk milletinden gizliyorsunuz?”
“Bu talepler Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir saldırı”
DEM Parti’nin Meclis komisyonuna sunduğu rapora da değinen Özdağ, raporda Anayasa’nın 66 ve 42’nci maddelerine yönelik taleplerin yer aldığını belirterek, “Bu talepler alt alta konulduğunda Atatürk Cumhuriyeti’nin dağıtılması, üniter ve milli devletin feshi hedeflenmektedir. Bu talepler Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir saldırı ve savaş ilanıdır” dedi.
“Askeri operasyon seçeneği hızla gündeme alınmalı”
Suriye’deki YPG-SDG yapılanmasına ilişkin de konuşan Özdağ, “YPG-SDG’ye karşı müzakere değil, mücadele esastır. Askeri operasyon seçeneği hızla gündeme alınmalı ve gerçekleştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Dış politikada ve sınır güvenliğinde yaşanan gelişmeleri de eleştiren Özdağ, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin adımlarına karşı Türkiye’nin yeterli tepki vermediğini öne sürdü.
Karadeniz’den gelen ve Ankara’ya kadar yaklaşan insansız hava aracı olayını “ağır bir sınır ihlali” olarak nitelendiren Özdağ, Milli Savunma Bakanlığı’na “neden zamanında müdahale edilmediği” sorusunu yöneltti.
Özdağ, İstanbul depremine ilişkin değerlendirmesinde ise sanayi tesislerinin Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşmasının büyük bir risk olduğunu vurgulayarak Zafer Partisi’nin “4 Deniz 4 Bölge Projesi” ile sanayinin Anadolu’ya planlı şekilde dağıtılmasını savunduğunu ifade etti.
Özdağ, Devlet Planlama Teşkilatı’nın yeniden kurulması gerektiğini de belirterek, “Bu teşkilat olmadan planlı kalkınma mümkün değildir” dedi.
“Kapsayıcı ve adil bir vergi affı uygulanmalıdır”
Ekonomi ve sanayi politikalarına da değinen Özdağ, Türk sanayicisinin yüksek faiz, kur baskısı ve vergi yükü altında zorlandığını savunarak, “Matrah artırımı derhal gündeme alınmalı, kapsayıcı ve adil bir vergi affı uygulanmalıdır. Sanayi bu ülkenin geleceğinin sigortasıdır” ifadelerini kullandı.
“Narko-çeteler sizin iktidarınız döneminde büyüdü”
Uyuşturucuyla mücadele konusunda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıkladığı verilere değinen Özdağ, “Rakamlar güzel ama bu narko-çeteler sizin iktidarınız döneminde büyüdü. Türkiye transit ülkeyken hedef ülke haline geldi” dedi. Uyuşturucuyla mücadelenin milli güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Özdağ, Zafer Partisi iktidarında bu alanda sert önlemler alınacağını söyledi.
“Asgari ücret en az 45 bin TL olmalıdır”
Özdağ, ekonomik verilere dikkat çekerek, bireysel kredi kartı borçlusu sayısının 43,3 milyona ulaştığını, toplam borcun 5 trilyon 440 milyar lirayı aştığını belirterek, “Bu tablo geniş toplumsal yoksulluğun ve ağır borçlanmanın sonucudur. En düşük emekli aylığı asgari ücretin altında olamaz. Bir asgari ücret en az 45 bin TL olmalıdır” dedi.
Bir basın mensubunun Terörsüz Türkiye sürecinin nasıl sonuçlanacağına ilişkin sorusuna Özdağ şu yanıtı verdi: