Kış, dört mevsimden en soğuk, en sevimsiz, en verimsiz mevsim olarak görülür. Acaba doğru mu?
Kar, soğuk, fakir-fukarayı perişan eden, insanları üşüten, yoksulları ağlatan bir yağış olarak algılanır. Acaba gerçekten de doğru mu?
Kış, bana göre bereketin ve bolluğun çıkış noktası, huzurun ve zenginliğin ilk basamağıdır. Acaba doğru m?
Kar, yağışın en bereketlisi, en dökümlüsü, en zenginidir.
Kış ile kar, et ile tırnak gibidir. Karsız kış, kışsız kar düşünülemez.
Bugünlerde ülkemiz yağış kıtlığı çekmekte. Gözler semaya bakmakta. Yöneticiler barajların doluluk oranlarıyla ilgilenmekteler.
Neden olabilir acaba?
Kar, yeryüzünün beyaz örtüsü, ilkbahar ve yazın bereketi, bol ürünün sigortasıdır.
Kar, yer altı ve yer üstü sularının asıl membağıdır, deposudur. Kar, yağmur gibi hemen akıp giden değil; günlerce, aylarca toprağı örten ve ağır ağır eriyerek toprağı suya doyuran şahane bir özelliğe sahiptir.
Bizim gibi karasal iklimin yaşandığı coğrafyalar için kar, bulunmaz bir nimet, Allah’ın bizlere bir bağışı ve ikramiyesidir.
Kış ise karın ana kucağıdır. Kış ve kar, ayrılmaz ikili, bulunmaz bir değerdir.
Elbette, yoksullar için bir sıkıntı olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Ama ülke ve dünya gerçeklerini göz önüne aldığınızda bu yönü çok ama çok zayıf kalır.
Gel gör ki, bizim yazılı ve görsel basında bu değer için kimi azman: “Beyaz kâbus.”, “Beyaz felaket” gibi hoş olmayan sunumlarla haber olmaktadır.
Oysa kış ve kar, ürünlerin su deposu, ülkelerin zenginliğinin en büyük faktörüdür. Su kaynaklarının, göl ve nehirlerin beslenme ana damarlarıdır.
Su, berekettir, hayattır, candır, zenginliktir, bolluktur.
Bunun ana sebebi de kardır. Öyleyse lütfen, “Beyaz kâbus, beyaz tehlike” gibi sıfatlarla sunum yapmayalım.
Her mevsimi ve her yağışı bir nimet ve zenginlik olarak görelim. Şehirleri ve yollarımızı karın, yağışına göre önlemlerimizi alarak, insanlarımızı da mağdur etmeyelim.
Allah, karın ve kışın bereketinden ne ülkemizi nede dünyamızı mahrum etmesin. Bizleri de susuzlukla terbiye eylemesin.
Karın hiç yağmadığını bir düşünün… Ve değerine o zaman karar verin.
Esen kalınız.
