Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

On Liralık Öğretmen ve Beş Paralık Aydın

featured

 Öğretmenevi ve bazı yerlerde gördüğüm emekli öğretmenlerimizi görüp dinledikçe canım sıkılıyor. Çünkü kendilerinin (pek çoğunun) ağırlaşan millî eğitimimiz, bozulan sosyal doku ve ekonomimiz gibi konularda düşündükleri, önerdikleri, tartıştıkları bir şey. Basit dedikodular, güdümlü tutumlar, adamların açık vasfı olmuş. Böyleleri Türkiye’nin yenilme maçını izleyen futbol seyircisi gibidirler. Öğretmen böyle olmamalı. Öğretmenlerimiz, tüm şartlar altında ulus ve cumhuriyetimizi konuşmalılar, savunmalılar. Düşünce üretmeyen, derdimizle dertlenmeyen bir öğretmen, ailesi ve yurdumuz için bir yüktür.

Yazdıklarıma bakarak “Öğretmen ve aydınları aşağılıyor. Böyle eleştiri olmaz” demeyin. Kendimce bazı değerlendirmeler yapıyorum. Bana katılıp katılmamakta, beni eleştirmekte serbestsiniz.

Emekli olunca, ‘Bu evi satayım, gidip yöreme (hemşerilerimin yanına) yerleşeyim, köylülerimle ara sıra oturup kalkayım’ dedim ve gittim. Bir gün bir köylümün iş yerine vardım. Hoş beşten sonra köylüm bana: “Hocam, bu öğretmenler bir işe yaramazlar. Emekli olduktan sonra bir bardak çay için tanıdıklarını gezerler” dedi? O anda dışarıdan gelen garsona iki çay ısmarladı.

Garsona: “Kek getir, ben içmeyeceğim” dedim. Köylüm, “Niye hocam içelim” deyince, “ben bir bardak çay içmek için gelmedim, size afiyet olsun” deyip kalkıp gittim. O günden beri mecbur kalmayınca böylesi yerlere gitmiyorum.

Bu olayı iki yönlü değerlendirebiliriz. İlki bu köylüm, sözünden nasıl bir anlam çıkacağını o anda düşünememiştir yahut içirdiği çayda gözü vardır. Burada suç kimin? Başta öğretmenlerin, sonra, devlet ve toplum yapımızın. Öğretmenlerimiz görev yaptıkları tüm okul ve sınıflarda, öğrencilerine, ısrarla; konuşma, düşünme ve toplum kurallarını öğretmiş olsalardı, daha eğitimli bir toplum için düşüncelerini üst makamlara iletselerdi, böylesi düşünce ve sözler olmaz yahut azalırdı.

Olayın ikinci yönü şu: Demek öğretmenlerimiz çalışırlarken ve emekli olduktan sonra çok hafif söz, davranış ve beklenti içinde olmuşlar ki, toplumda öğretmenler bir bardak çay (on liralık) için dolaşan kişiler olarak görülmeye başlanmışlar. Öyleyse öğretmenlerimiz kendilerini saygınlığı olmayan kişiler konumuna düşürmeyecekler.

Kısa bir süre önce, bir öğretmen emeklisi, üye olan ve olmayan herkesi, başkanlığını yaptığı dernekte sohbet etmeye çağırdı. Çağrısında şöylesi sözler kullandı: “Dernekte çay kaynatıyoruz, çay içeriz…”

Bu emekli eğitimcinin kafasına bakın; öğretmen, memur, yetişkin vs. insanları bir bardak çayla elde etmek (avutmak) istiyor. Adama: “Sen nasıl eğitimcisin? Bizi oraya çay-geyik muhabbeti yapmak için çağıracağına; kültürel ve sosyal konuları konuşmak için çağır. Ben on liralık bir öğretmen/adam değilim” demeli. Eğer bir öğretmen veya memur emeklisi oraya bir bardak çay içmek için gider, toplumun derdiyle dertlenmeden oradan çıkarsa, o kişi on liralık öğretmen yahut kişi demektir.

Öğretmenevi ve bazı yerlerde gördüğüm emekli öğretmenlerimizi görüp dinledikçe canım sıkılıyor. Çünkü kendilerinin (pek çoğunun) ağırlaşan millî eğitimimiz, bozulan sosyal doku ve ekonomimiz gibi konularda düşündükleri, önerdikleri, tartıştıkları bir şey. Basit dedikodular, güdümlü tutumlar, adamların açık vasfı olmuş. Böyleleri Türkiye’nin yenilme maçını izleyen futbol seyircisi gibidirler. Öğretmen böyle olmamalı. Öğretmenlerimiz, tüm şartlar altında ulus ve cumhuriyetimizi konuşmalılar, savunmalılar. Düşünce üretmeyen, derdimizle dertlenmeyen bir öğretmen, ailesi ve yurdumuz için bir yüktür.

Türkiye’nin bugünkü AYDIN kesimi de öğretmenlerimiz gibidirler. Ürettikleri bir düşünce, yaptıkları bir iş, saçtıkları bir aydınlık/ışık yok.Salla başını al maaşını”, türünden insanlar. Aydınlarımızın maliyeti bize öğretmenlerden daha külfetlidir. Öyleyse böyleleri on lira da etmezler, değerleri daha düşüktür, beş paralıktırlar.

Suçlama ve eleştirilerim tüm öğretmen ve aydınlarımız için değildir. Öğretmen ve aydın olmayı özümsemiş, görevini korkusuzca yapan nice öğretmen ve aydınımız var. Onları eleştirimin dışında tutuyorum, bunlara saygılarımı sunuyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!